İzmir’de bu yıl bahar yağmurları beklenenin çok altında kaldı. Mart, nisan ve mayıs aylarında uzun yıllar ortalamasının oldukça gerisinde kalan yağış miktarı, kentin en büyük barajlarında ciddi doluluk kayıplarına neden oldu. Uzmanlar, kuraklığın etkisinin son üç yıldır arttığını belirtirken, su yönetiminde yeni çözümler geliştirilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

YAĞIŞLAR BEKLENTİNİN ALTINDA KALDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, İzmir’de 2025 yılı bahar aylarında düşen yağış miktarı, hem 2024 yılına hem de 1938-2024 uzun yıllar ortalamasına göre sert bir düşüş gösterdi.
Uzun yıllar ortalamasına göre mart ayında metrekareye 75 kg, nisan ayında 45,8 kg, mayıs ayında ise 31 kg yağış düşmesi beklenirken; 2025’te bu rakamlar martta yalnızca 4,3 kg, nisanda 54,8 kg, mayısta ise 24,7 kg olarak ölçüldü. Özellikle mart ayında yağış miktarındaki dramatik düşüş dikkat çekti.
YAĞIŞLI GÜN SAYISI DA AZALDI
Sadece yağış miktarında değil, yağışlı gün sayısında da dalgalı ama genel olarak yetersiz bir tablo ortaya çıktı. Uzun yıllar ortalamasına göre martta 9 gün, nisanda 8 gün, mayısta 5 gün yağış görülmesi beklenirken; 2025’te mart ayında yalnızca 4 gün yağış kaydedildi. Nisanda 10 gün, mayısta ise 6 gün yağış görülmesine rağmen, bu yağışlar miktar açısından yetersiz kaldı.
Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü verilerine göre, önümüzdeki bir haftalık süreçte de kentte yağış beklenmiyor. Bu durum, özellikle yaz aylarında su kullanımını doğrudan etkileyebilecek yeni bir kuraklık dalgasının habercisi olarak değerlendiriliyor.

BARAJLARDA DOLULUK ORANLARI KRİTİK SEVİYEDE
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından paylaşılan verilere göre, 31 Mayıs itibarıyla İzmir’in içme suyunu sağlayan barajlarda doluluk oranları ciddi düşüş gösterdi. Geçen yıla göre büyük bir kayıp yaşayan barajlar, yaz aylarına kritik seviyelerde giriyor.
- Tahtalı Barajı: %14
- Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %13
- Ürkmez Barajı: %25
- Balçova Barajı: %43
Özellikle İzmir’in içme suyunun yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki %14’lük doluluk oranı, yaz öncesi ciddi bir su krizi uyarısı olarak değerlendiriliyor.
UZMAN UYARISI: YAĞIŞLAR MEVSİMİNDE OLMUYOR
Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin etkilerinin İzmir’de net şekilde hissedildiğini söyledi. Tağıl, artan sıcaklıkların buharlaşmayı hızlandırarak yağış rejimini bozduğunu, bu nedenle barajların yeterince beslenemediğini ifade etti.
Tağıl, Türkiye genelinde 2024-2025 su yılı başından itibaren yağışların uzun yıllar ortalamasının %25, Ege Bölgesi'nde ise %26 altında kaldığını belirtti. İzmir’in kuzey kesimlerinde ise bu azalma oranı %40’a kadar çıktı. Bu tablo, özellikle Gediz ve Bakırçay havzaları için ciddi bir tehdit anlamına geliyor.

KURAKLIK DERİNLEŞİYOR, YERALTINA BASKI ARTIYOR
Prof. Dr. Tağıl, 2023’ten bu yana devam eden kuraklık sürecinin, barajlardaki doluluk oranlarını sadece düşürmekle kalmadığını; aynı zamanda tarım ve içme suyu ihtiyacı nedeniyle yeraltı sularına olan bağımlılığı da artırdığını ifade etti.
Bu durumun hem sürdürülemez su tüketimini tetiklediğini hem de barajlara olan ihtiyacı daha da artırdığını vurgulayan Tağıl, şunları söyledi:
“Artık her damla su planlama dahilinde olmalı. Özellikle büyük şehirlerde alternatif yöntemler devreye sokulmalı. İzmir gibi şehirlerde yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı ve bilinçli sulama yöntemleri acil gündem haline gelmeli.”
SU KRİZİNE KARŞI YENİ POLİTİKALAR ŞART
Uzmanlar, İzmir özelinde yaşanan bu kuraklık ve su azalması tablosunun, Türkiye genelindeki iklim değişikliği ve su yönetimi sorunlarının yerel bir yansıması olduğunu belirtiyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, kuraklığa karşı dayanıklı altyapı sistemlerinin kurulması ve toplumun su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
