Osmanlı saray mutfağının en özel tatlılarından biri olan güllaç, Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte pastanelerde ve restoranlarda yerini almaya başladı. Hafif ve sütlü yapısıyla iftar sofralarının vazgeçilmez tatlıları arasında gösterilen güllaç, özellikle sindirimi kolay olması nedeniyle yoğun ilgi görüyor.
GÜLLAÇ, RAMAZAN AYININ VAZGEÇİLMEZ TATLISI
Çankırı’da Ramazan öncesi tatlıcılar ve restoranlar hummalı bir hazırlık sürecine girerken, güllaç da raflardaki yerini aldı. Osmanlı’dan günümüze uzanan bu eşsiz tatlı, özellikle oruç sonrası mideyi yormayan yapısıyla iftar sofralarının baş tacı oluyor. Vatandaşların yoğun talep gösterdiği güllaç, süt ve gül suyunun ince hamur yapraklarıyla buluşmasıyla benzersiz bir lezzete dönüşüyor.
SÜTLÜ PEÇETE DİYENLER BİLE VAR!
İncecik yapraklarının süt ile buluşması sonucu oluşan yumuşak dokusu nedeniyle bazı vatandaşlar tarafından “sütlü peçete” olarak adlandırılan güllaç, hem hafifliği hem de lezzetiyle tatlı severlerin gözdesi. Ramazan ayında şerbetli tatlılar yerine daha hafif bir alternatif arayanlar için en çok tercih edilen seçenekler arasında bulunuyor.
GÜLLAÇ NASIL YAPILIYOR?
Tatlı ustası Harun Çetinkaplan, güllacın yapımıyla ilgili bilgi vererek, “Ramazan ayında en çok rağbet gören tatlıların başında geliyor. Güllaç, kadayıf ve soğuk baklavaya kıyasla daha hafif olduğu için iftar sonrası sıkça tercih ediliyor. Yapımı oldukça basit ancak lezzeti eşsiz. Pişirme gerektirmeyen bu tatlı, incecik hamurun süt ve gül suyu içerisinde dinlendirilmesiyle hazırlanıyor. Üzerine ceviz veya fındık eklenerek servis ediliyor” dedi.
DİĞER TATLILARA GÖRE DAHA HAFİF VE BEREKETLİ
Ramazan ayının bereketiyle geldiğini belirten Çetinkaplan, “Güllaç hem hafifliği hem de lezzetiyle iftar sonrası için en ideal tatlılardan biri. Künefe, baklava, kadayıf ve katmer gibi tatlılar da tercih ediliyor ancak güllaç mideyi yormayan yapısıyla her yaştan insanın rahatlıkla tüketebileceği bir seçenek sunuyor” ifadelerini kullandı.
Osmanlı mutfağının en zarif tatlılarından biri olan güllaç, bu Ramazan’da da sofralarda kendine özel bir yer bulmaya devam ediyor.
