Ordulular bu ülkeye girerken dikkat! Türk vatandaşlarına vizesiz olan o ülkeye giriş sayısının çokluğu dikkat çekti. Öyle ki ülkeye girenler ‘Orduluyum’ deyince ürküyorlar. İşte, Orduluların rekor kırdığı o ülke…
ESMAGÜL KOÇAK
Türk vatandaşlarının vizesiz gidebildiği Japonya'da pasaport kontrolünde yaşanan ilginç bir detay ortaya çıktı. Resmi bir kural olmasa da, memurların Ordu doğumlulara karşı daha dikkatli olmasının ardında, yıllar önce tek bir kişinin başlattığı ve Japonya'daki Türk nüfusunun %90'ını Orduluların oluşturduğu inanılmaz bir olay yatıyor.
Japonya... Uzak diyarların, saygı ve teknolojinin ülkesi. Türk vatandaşları için üç ay vizesiz seyahat imkanı sunan bu cazip ülkeye girişte, resmiyette olmayan ama kulaktan kulağa yayılan ilginç bir 'kontrol mekanizması' olduğu ortaya çıktı. Eğer pasaportunuzda doğum yeriniz 'Ordu' yazıyorsa, memurun size bir an daha dikkatli bakması ve birkaç ekstra soru sorması tesadüf değil. Peki neden? Japonlar neden Ordululara karşı bu kadar temkinli?
Bu sorunun cevabı, 1980'lerin sonuna, 'Hayri Bey' adında bir Ordulunun başlattığı ve Japonya'nın demografik yapısını bile bir süreliğine değiştiren inanılmaz bir hikayeye dayanıyor.
BİR ADAM VE BİR KÖY: 'HAYRİ BEY' EFSANESİ
Her şey 1989 yılında, Ordulu Hayri Bey'in Japonya'ya ayak basmasıyla başladı. Kısa sürede ülkedeki sistemi çözen ve kendine bir düzen kuran Hayri Bey, memleketini unutmadı. Çeşitli usulsüz yöntemler ve "davetiyelerle" önce en yakın akrabalarını, sonra komşularını, sonra da köylülerini bir bir Japonya'ya taşımaya başladı.
Ancak olay burada bitmedi. Hayri Bey'in getirdiği her yeni Ordulu, aynı yöntemi kopyalayarak kendi çevresini getirdi. Bu zincirleme reaksiyon öylesine büyüdü ki, 1990'lı yılların ortalarına gelindiğinde Japonya'daki Türk nüfusunun neredeyse tamamı, yani yüzde 90'ı, Ordululardan oluşuyordu. Özellikle sanayi şehri Nagoya, adeta küçük bir Ordu'ya dönüşmüştü.
JAPONLAR DURUMU FARK EDİNCE...
Kaçak göçmenlik ve kurallara uyum konusunda son derece hassas olan Japon hükümeti, bu tuhaf demografik yoğunlaşmayı yıllar sonra fark etti. Yapılan incelemeler, bu "Ordulu akınının" tek bir kişiyle başladığını ve kartopu gibi büyüdüğünü ortaya çıkardı. Bu olay, Japon makamlarının hafızasına "Türkler" ve özellikle "Ordulular" konusunda bir önlem alınması gerektiği şeklinde kazındı.
BUGÜN DURUM NE? RESMİ ENGEL YOK AMA 'İNCE ELEME' VAR
Günümüzde, Türk vatandaşlarına yönelik turistik vize muafiyeti devam ediyor. Ancak bu uygulama, bazıları tarafından kaçak çalışmak için kötüye kullanılıyor. İşte bu noktada, Japon havalimanı memurlarının zihnindeki o eski "Ordulu" dosyası yeniden açılıyor.
Yasal olarak Ordu doğumlu olmak bir engel teşkil etmese de, pratikte durum farklı. Geçmişteki bu tecrübe nedeniyle, pasaportunda 'Ordu' yazan bir Türk vatandaşı, potansiyel bir "kalıp çalışma riski" olarak görülebiliyor. Bu durum, ülkeye giriş sırasında daha fazla sorgulanmalarına ve ne yazık ki, diğer şehirlere mensup vatandaşlara kıyasla ülkeye kabul edilme oranlarının bir miktar daha düşük kalmasına neden olabiliyor.
Kısacası, Hayri Bey'in yıllar önce başlattığı "hemşehri dayanışması", bugün Japonya'ya giden Orduluların pasaport kontrolünde bir anlık bir duraksama ve fazladan bir soru ile karşılaşmasının ardındaki o inanılmaz hikaye olarak yaşamaya devam ediyor.