Depremin izlerini silmeye çalışan Samandağlı kadınlar, kendi ayakları üzerinde durmak için erken saatlerde mesaiye başlıyor. Çamurdan yapılmış geleneksel tandırlarda hazırladıkları gözleme ve ekmek çeşitleriyle dikkat çeken kadınlar, hem geçim kaynağı sağlıyor hem de toplumla bağlarını güçlendiriyor. Bu özverili emek, sıcağın ve yorgunluğun karşısında bir umut hikayesine dönüşüyor.
TANDIR BAŞINDA GEÇEN BİR HAYAT
Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Kapısuyu Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, güne saat 05.00’te başlıyor. Sabahın erken saatlerinde hamur yoğurup iç harçları hazırlayan kadınlar, ateşin başında sıcağa aldırış etmeden gözleme ve tandır ekmeği pişiriyor. Ürettikleri ıspanaklı, çökelekli, patatesli ve biberli ekmekler 20 ile 40 TL arasında alıcı buluyor.
EKMEK PARASINI ALIN TERİYLE KAZANIYORLAR
Yalnızca ekonomik kazanç değil, sosyal birlikteliği de bu iş aracılığıyla sağlayan kadınlar, çalışmanın verdiği özgüvenle yeniden hayata tutunuyor. 5 çocuk annesi Ayşe Baykuş, “Zamanla bu işi çok sevdim. İnsanlarla iletişim kurmak, tanımadığım insanları ağırlamak bana çok şey kattı. Burada hem çalışıyor hem sosyalleşiyoruz,” diyerek işin manevi boyutunu da vurguladı.
GÜN SAAT 08.00’DE SICAK EKMEKLE BAŞLIYOR
Ayşe Baykuş, her sabah hamurunu yoğurup malzemeleri hazırladıktan sonra tandırı yakıyor, ürettiği ekmekler sabah 08.00’e kadar pişmiş oluyor ve taze taze müşterilere sunuluyor. “Yoruluyorum ama yaptıkça daha çok gururlanıyorum,” diyen Baykuş, üretmenin getirdiği tatmin duygusunun altını çizdi.
BİRLİKTE ÜRETİYOR, BİRLİKTE KAZANIYORLAR
Depremin ardından Antakya’dan köyüne dönen Sebahat Tekbaş da ailesiyle birlikte bu işe sarılanlardan biri. “Kardeşime destek olmak için geldim, şimdi birlikte bu işi yürütüyoruz. El birliğiyle hem üretim yapıyoruz hem de ihtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz,” diyen Tekbaş, bu dayanışmanın yaşama tutunmak için ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyor.
ORTAK PAYDADA EMEK VAR
Kadınların kurduğu bu küçük üretim ağı, yalnızca yerel halktan değil Türkiye’nin dört bir yanından ve hatta yurtdışından gelen misafirlerden de ilgi görüyor. Her gün farklı hikayelerle karşılaştıklarını söyleyen kadınlar, tandırın başında sadece ekmek değil, umut, direnç ve kardeşlik de yoğuruyorlar.
