Bulgaristan milli futbol takımı, 16 Temmuz 1994'te ABD'de düzenlenen Dünya Kupası'nda turnuvanın en büyük sürprizlerinden birini yaparak dördüncülük elde etti.
Kaliforniya'daki Rose Bowl Stadyumu'nda İsveç'e 4-0 kaybettikleri üçüncülük maçına rağmen, bu performans ülkenin Dünya Kupalarındaki en dikkat çekici başarısı olarak tarihe geçti.
O dönemin yıldızı, La Liga'da Romario ile birlikte parlayan ve turnuvanın Altın Ayakkabı'sını kazanan Hristo Stoichkov'du.
Stoichkov, bu başarının ardından birkaç ay sonra da Altın Top ödülüne layık görüldü.
30 YILLIK BÜYÜK GERİLEME
Aradan geçen 30 yılda, Bulgaristan futbolu için tablo kökten değişti.
Milli takım, 2004 yılından bu yana hiçbir büyük uluslararası turnuvaya katılma başarısı gösteremedi.
EURO 2024 elemelerinde oynadığı 10 maçta altı yenilgi ve dört beraberlik alarak İran, Litvanya, Karadağ ve Arnavutluk gibi takımlara bile puan kaybetti.
2026 Dünya Kupası elemelerinde de İspanya, Türkiye ve Gürcistan'ın bulunduğu grupta ilk iki maçta puan alamayarak son sırada kaldı.
Daha da önemlisi, günümüzde Avrupa'nın 5 büyük liginde dikkat çekici bir performansa sahip tek bir Bulgar futbolcu dahi bulunmuyor.
Futbolda ahlak arayan kendini kandırır! Zaman çalmak tecrübe mi, ahlaksızlık mı?
SOSYALİST DÖNEMİN ETKİSİ
Evrensel'den Onur Özgen'in yazısına göre, futbol, Bulgaristan'a 19. yüzyılın sonunda İsviçreli öğretmenler Georges de Regibus ve Charles Champaud tarafından getirildi.
Ülke, İki Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan ilk kulüpler (Plovdiv'in Botev'i, Sofya'nın Slavia'sı ve Levski'si) ile futbolun ilk adımlarını attı.
Hatta Türkiye'de Galatasaray'ın kurucularından birinin bir Bulgar olduğu belirtiliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, 1946'da kurulan Bulgaristan Halk Cumhuriyeti ile birlikte spor, devlet aygıtına dahil edildi.
Ordu ile ilişkilendirilen CSKA Sofya kulübü bu dönemde yükselişe geçti ve ülke, 1962'den 1974'e kadar dört Dünya Kupası'na üst üste katılarak futbolun ilk altın çağını yaşadı.
SİSTEMİN ÇÖZÜLÜŞÜ: 1990'LAR VE KAPİTALİST RESTORASYON
Bulgaristan'ın 1994 Dünya Kupası'ndaki başarısı, ülkenin içinden geçtiği sosyo-ekonomik istikrarsızlığı gizleyemedi.
Doğu Avrupa'da 1990'lar, sosyalist düzenin yıkılışı ve kapitalist restorasyon süreciyle açıldı.
Yaklaşık 20 yıl süren bu sancılı geçiş döneminde suç, yolsuzluk, yoksulluk ve siyasal ehliyetsizlik arttı.
Yerel sanayi çökerken, siyaset ve organize suçla bağlantılı yeni bir oligark sınıfı ortaya çıktı.
Devlet destekli eski spor sistemi ile kendi kendini finanse etmek zorunda olan yeni düzen arasında kalan Bulgar futbolu da bu süreçten büyük zarar gördü.
Spor hukukçusu açıkladı: Lig iptal edilebilir!
ORGANİZE SUÇ VE YOLSUZLUK BATAKLIĞI: KULÜP YÖNETİMLERİ
Bulgar futbolunun içine düştüğü durumun en çarpıcı göstergesi, ligin organize suçla ilişkilendirilmesi oldu.
Tarihi kulüpler, kara para aklama aracı ve mafyatik güçler için kullanılan piyonlara dönüştü.
2003 ile 2013 yılları arasında 15 kulüp başkanı veya sahibinin öldürülmesi, bu kanlı tablonun vahametini ortaya koydu.
Hayatta kalan oligarklar ise kulüpleri genellikle sermaye çekmek veya ülkede yumuşak güç ve prestij elde etmek için kullandı.
CSKA SOFYA ÖRNEĞİ: BİR ÇÜRÜME ANATOMİSİ
Ülkenin en başarılı kulübü olan CSKA Sofya'nın tarihi, Bulgar futbolundaki sorunların adeta bir özeti niteliğinde.
Sosyalist dönemde ordunun kulübü olan CSKA, kapitalist restorasyon sonrası istikrarsızlık dönemleri yaşadı.
1999'da ülkenin en zengin isimlerinden ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 'Bulgaristan'ın en kötü şöhretli gangsteri' olarak nitelenen iş insanı Vasil Bojkov tarafından satın alındı.
Bojkov'un kumar ve kamu ihaleleri gibi tartışmalı iş alanlarından elde ettiği gelirle kulübü yönetmesi, ardından gelen savurgan harcamalar kulübü iflasın eşiğine getirdi ve 2009'da Şampiyonlar Ligi'ne katılmasına engel oldu.
Son yıllarda ise, bir başka oligark olan Grişa Ganchev, kulübün ligden düşme tehlikesine karşı Litex kulübünün adını değiştirerek çözümler buldu.
Bu durum, taraftarların 'FK CSKA 1948 Sofya' adında yeni bir kulüp kurmasına yol açtı.
Süper Lig'in 'bahisçi' yıldızları! İşte, bahis oynayan 1024 futbolcu listesi
ALTYAPI FELAKETİ VE GENÇLERİN VAZGEÇİŞİ
Bulgar futbolunun altyapısı, sistemin çöküşüyle birlikte büyük bir darbe aldı.
Modern Bulgar futbolunun en iyi oyuncularından Dimitar Berbatov, daha iyi bir antrenman imkanı olmadığı için zaman zaman basketbol topuyla antrenman yapmak zorunda kaldığını belirtir.
Eski, paslı ve dökülen tesislerle, düşük ücretli personelle ve berbat sahalarla dünya çapında oyuncular yetiştirmek imkansız hale geldi.
Yolsuzluğa batmış bir ligde belirsiz bir gelecektense, birçok genç sporcu istikrar arayarak ülkeyi terk ediyor ya da bilişim ve tıp gibi yüksek ücretli alanlara yöneliyor.
Bu durum, futbolcu kaynağının kurumasında en önemli etkenlerden biri olarak görülüyor.
FEDERASYON BAŞKANI SKANDALLARI
Bulgar futbolundaki çöküşün zirve yaptığı dönemlerden biri, 2005'te seçilen Bulgaristan Futbol Birliği'nin eski Başkanı Borislav Mihaylov'un görev süresi oldu.
Yolsuzluk, şike, yasa dışı bahis ve kamu kaynaklarını kötüye kullanma suçlamalarıyla adı anılan Mihaylov, 2019'da İngiltere maçında yaşanan ırkçı hakaretler skandalının ardından istifaya zorlandı.
Dimitar Berbatov'un 2021'deki seçimde rakip olması da sonuç getirmedi.
Son olarak, Kasım 2023'te Macaristan maçı öncesinde planlanan protestolar nedeniyle maçın yeri sürekli değiştirildi ve sonunda Sofya'da polisle taraftarlar arasında çıkan şiddetli olayların ardından Mihaylov bir kez daha istifaya zorlandı.
En çok taraftarı olan takım Fenerbahçe mi, Galatasaray mı? İşte güncel taraftar haritası...
LUDOGORETS'İN YÜKSELİŞİ
Bulgar futbolunda günümüzün en dominant gücü, 2012'den beri ligi domine eden Ludogorets oldu.
Nüfusu 30 binin altında bir şehir kulübü olan Ludogorets'in zirveye yükselişi, eczacılık patronu Kiril Domuşçiev'in kitlesel mâli yatırımlarıyla sağlandı.
Domuşçiev, görev süresi boyunca yolsuzluk ve şike suçlamalarıyla karşılaşsa da kulüp, lig üzerinde demir bir pençeye sahip.
Bu durum, yolsuzluk ve tribün şiddetiyle birleşince, ligdeki ortalama seyirci sayısını yaklaşık 6 bin 500 seviyesine düşürerek birçok taraftarı spordan soğuttu.
KAPSAMLI YENİDEN YAPILANMA İHTİYACI
Bulgar futbolunun bu 'dibe vuruşu', kapsamlı bir yeniden yapılanma şansını da beraberinde getiriyor.
Ülke futbolunu yönetenlerin, köklü değişikliklerin zorunlu olduğunu kabul etmesi gerekiyor.
Altyapı yatırımları, organize suçtan arındırılmış şeffaf bir yönetim ve gençlerin spor kariyerlerini riskli görmediği bir ortamın oluşturulması, Bulgar futbolunun olası bir modernizasyonu için kritik önem taşıyor.
Tiktokçu gazeteci, Benzema'yı çıldırttı! Kendini komik mi sanıyorsun?
