Spor dünyasında sekiz yıldır süren “süper ayakkabı” döneminde sahneye bu kez beklenmedik bir oyuncu çıktı. New York Times'ta yer alan habere göre, Alman devi Puma, geliştirdiği Fast-R 3 modeliyle hem rakiplerini hem de kendi mühendislerini şaşkına çevirdi.
Puma’nın ABD Massachusetts’teki merkezinde geliştirilen ayakkabı, Boston ve Londra Maratonları ile birlikte ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Şirketin “Project3” adını verdiği program kapsamında 100 seçkin amatör koşucu, New York Maratonu’nda bu yeni modeli kullanacak.

LABORATUVARDAN PİSTLERE: “BİR ŞEY BULDUM, OLAĞANÜSTÜ BİR ŞEY”
Puma’nın koşu ve antrenman bölümünden sorumlu başkan yardımcısı Erin Longin, The Athletic’e yaptığı açıklamada, ilk testlerde yaşadıkları şaşkınlığı şu sözlerle anlattı:
“Laboratuvarda gördüğümüz sonuçlar inanılmazdı. Daha önce hiç böyle veriler elde etmemiştik. O anda ‘elimizde olağanüstü bir şey var’ dedik.”
Ayakkabının laboratuvar testleri, koşu ekonomisinde ortalama %3’ün üzerinde iyileşme gösterdi. Bu, bir sporcunun aynı hızda koşarken daha az oksijen tüketmesi anlamına geliyor — yani daha az enerjiyle daha hızlı koşmak.
BAĞIMSIZ ÇALIŞMADA “YENİ NESİL SÜPER AYAKKABI” ONAYI
Massachusetts Üniversitesi’nin bağımsız olarak yürüttüğü araştırma, Fast-R 3’ün yalnızca önceki model Fast-R 2’ye değil, Nike Alphafly 3 ve Adidas Adios Pro Evo gibi piyasanın önde gelen modellerine de fark attığını ortaya koydu.
Araştırma ekibinden Prof. Wouter Hoogkamer, daha önce Nike’ın efsanevi “Vaporfly 4%” modelini test eden bilim insanıydı. Yeni Puma modelinin farkını şu sözlerle özetledi:
“Test ettiğimiz herkes daha iyi performans gösterdi. Bazıları az, bazıları çok ama herkesin performansı arttı. Bu, şimdiye kadar görülmemiş bir durum.”
SIRRI HAFİFLİKTE VE KÖPÜKTE
Fast-R 3’ün önceki versiyona göre yaklaşık üçte bir oranında daha hafif olduğu açıklandı. Bu farkın ardında Puma’nın geliştirdiği yeni ‘Nitro Foam’ teknolojisi yatıyor.
Köpük yapısı hem daha hafif hem de daha esnek hale getirildi. Mühendisler, koşucuların ayak basıncı haritalarını ve adım verilerini dijital modellemeyle analiz ederek her adımda maksimum itiş, minimum ağırlık dengesini sağladı.
Puma’nın inovasyon ekibinden Laura Healey, süreci şöyle özetledi:
“Artık dijital modelleme sayesinde yüzlerce prototip üretmemize gerek kalmıyor. Bilgisayar ortamında test ediyoruz, sonuç birebir çıkıyor.”
SÜPER AYAKKABI YARIŞI YENİDEN BAŞLADI
Nike’ın 2016’da tanıttığı Vaporfly modeli maraton dünyasında “4% devrimi” olarak anılmıştı. Şimdi aynı etkiyi Puma yaratıyor. Üstelik marka, yalnızca elit atletlere değil, üç saat altı maraton koşan geniş kitleye de hitap eden bir strateji izliyor.
Fast-R 3’ü deneyen amatör koşucuların üçte biri kişisel derecelerini geliştirdi, 38 sporcu ise en az üç dakika fark yarattı. Puma, bu başarıya ulaşan her sporcuya 3.000 dolar ödül verdi.
TEKNOLOJİ PİSTTEN YOLLARA TAŞTI
Puma, pistteki başarısını da karayollarına taşıyor. Markanın sponsor atletleri, Paris Olimpiyatları ve Tokyo Dünya Atletizm Şampiyonası’nda toplamda 25 madalya kazandı. 400 metre engel şampiyonu Karsten Warholm ve sırıkla atlamada dünya rekortmeni Mondo Duplantis gibi isimlerin kullandığı özel karbon plaka teknolojisi, Fast-R 3’e de ilham oldu.
YENİ DÖNEM NEW YORK’TA BAŞLIYOR
Bu pazar koşulacak New York Maratonu, Fast-R 3’ün küresel vitrine çıkacağı ilk büyük yarış olacak. Puma, “süper ayakkabı devriminin ikinci perdesini” açarken, koşu dünyası da merakla aynı soruyu soruyor:
“Bu kez mucizevi performansın sahibi Nike değil, Puma mı olacak?”
