ABD Enerji Bakanlığı, Başkan Donald Trump’ın imzasıyla resmen başlatılan “Genesis Mission” ile Amerikan bilim tarihinde yeni bir döneme girildiğini duyurdu. Yapay zekâ, süper bilgisayarlar, kuantum teknolojileri ve ileri mühendisliğin tek bir çatı altında birleştirileceği program, ülkenin bilimsel kapasitesini hem stratejik hem ekonomik anlamda dönüştürmeyi amaçlıyor.
Beyaz Saray’ın yürürlüğe koyduğu kararname, Genesis Mission’ı “Amerikan bilimini ve inovasyon ekosistemini bir nesilde yeniden tanımlayacak ulusal bir seferberlik” olarak tanımlıyor. Programın hedefi, yapay zekânın sunduğu veri işleme ve modelleme kapasitesiyle araştırma süreçlerini hızlandırmak, enerji güvenliğini artırmak ve ABD’nin küresel rekabet gücünü pekiştirmek.
Enerji Bakanı Chris Wright, açıklamasında “Manhattan Projesi ve Apollo programı gibi tarihi dönüm noktalarının ardından ABD yeniden ulusal bir çağrı yapıyor. Genesis Mission, ulusal laboratuvarlarımızın ve bilim insanlarımızın gücünü birleştirerek Amerika'nın yapay zekâ çağına liderlik etmesini sağlayacak” dedi.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ DEV BİLİM PLATFORMU
Program, Enerji Bakanlığı bünyesindeki 17 ulusal laboratuvarı, özel sektör inovasyon merkezlerini ve üniversiteleri tek bir ağda birleştirerek dünyanın en gelişmiş bilimsel altyapısını oluşturacak. Bu yeni yapı; süper bilgisayarları, kuantum işlemcileri, dev veri merkezlerini ve yüzlerce ileri teknoloji araştırma tesisini birbirine bağlayan “entegre bir keşif platformu” olarak tasarlanıyor.
Yaklaşık 40 bin bilim insanı, mühendis ve teknik uzman, proje kapsamında yapay zekânın araştırma süreçlerine entegre edilmesi için çalışacak.
Trump yönetimi, Genesis Mission’ın üç temel stratejik alanda dönüştürücü sonuçlar doğuracağını belirtiyor:
Enerji egemenliği: Nükleer enerji, füzyon, şebeke modernizasyonu ve yeni nesil enerji teknolojilerinin geliştirilmesi.
Bilimsel keşif: Kuantum ekosisteminin güçlendirilmesi ve yapay zekâ destekli yeni araştırma modelleri.
Ulusal güvenlik: Yapay zekâ ile güçlendirilmiş nükleer güvenlik altyapısı ve ileri savunma materyallerinin geliştirilmesi.
“YENİ BİR ALTIN ÇAĞ” VAADİ
Yapay zekâ ve kuantum teknolojilerinin eş zamanlı olgunlaşmasının “tarihi bir fırsat” olduğunu vurgulayan Enerji Bakanlığı Bilimden Sorumlu Müsteşarı ve proje direktörü Dario Gil, “Genesis Mission ile Amerika, bilimsel üretkenliğini ikiye katlayarak çözülemez görünen sorunlara çözüm üretecek. Bu, yeni bir bilimsel altın çağın başlangıcıdır” dedi.
Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi Başkanı Brandon Williams ise projenin askeri ve stratejik boyutuna dikkat çekerek, “Bu misyon, nükleer caydırıcılığımızdan teknoloji üstünlüğümüze kadar her alanda ABD’nin rakipsiz kalmasını sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Ulusal Laboratuvar Direktörleri Konseyi Başkanı John Wagner ise laboratuvarların bu projeyle “hızlanmış bir inovasyon dönemine” gireceğini belirterek, “Genesis Mission, bilim insanlarımızı ışık hızında çalışabilecek araçlarla donatıyor” dedi.
BİLİMİN GELECEĞİ İÇİN KÜRESEL GÜÇ MÜCADELESİ
Genesis Mission, ABD’nin Çin başta olmak üzere rakipleriyle yaşadığı teknoloji ve yapay zeka rekabeti bağlamında kritik bir adım olarak görülüyor. Beyaz Saray’ın açıklamasında, projenin aynı zamanda yabancı teknoloji bağımlılığını azaltmayı hedeflediği vurgulandı.
Trump yönetiminin daha önce yayınladığı AI Eylem Planı ve “Amerikan liderliğinin önündeki engelleri kaldırma” kararnamesi, Genesis Mission'ın kurumlar arası bir strateji olarak tasarlandığını gösteriyor.
“GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ ABD’NİN ELİNDE ŞEKİLLENECEK”
Washington, Genesis Mission'ın yalnızca bir araştırma programı değil; yapay zekâ çağında ulusal güvenlik, enerji politikası ve ekonomik üstünlük için belirleyici bir kaldıraç olacağı görüşünde.
Henüz başlangıç aşamasında olan bu dev AI projesi, ABD’nin teknoloji üstünlüğünü pekiştirip pekiştiremeyeceğini önümüzdeki yıllarda tüm dünyaya gösterecek.
