29 Mart 2023 Çarşamba
Altın 1206.149 %0.57
BIST 4.819,57 %0,17
Dolar 19.126 %0.01
Euro 20.7309 %0.18
KARAR
6°
İstanbul
Hafif yağmur
  • Güncel
  • Yazarlar
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Spor
  • Hayat
  • Karar Tv
  • Foto Galeri
  • Görüşler
  • Şehir Haberleri
  • DİĞER
    • Koronavirüs
    • Yemek Tarifleri
    • Sağlık
    • Kültür Sanat
    • Karar Nedir
    • Karar Biyografi
    • İlanlar
Foto Galeri
Hayat
Capsler
Spor
Teknoloji
Nostalji
Gündem
Ekonomi
Kültür Ve Sanat
SON DAKİKA :
Son dakika! Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor| CANLI
Kurban Bayramı Ne Zaman?
Adana Demirspor: Türkiye'nin Köklü Futbol Kulüplerinden Bir Tanesi
Erdoğan, Destici'yi ziyaret edecek
Squid Game: Dizi Dünyasında En Çok Konuşulan Kore Dizisi
Bakanlık ve belediyeler düğmeye bastı! Bu pozisyonlara 45.199 memur alınacak: Memur olmak isteyenlere son fırsat
Kar yağışı Türkiye'yi esir alacak! Meteoroloji'den hepsi birden geliyor uyarısı: Kar, çığ, fırtına...
Instagram Dondurma: Hesabınızı Geçici Olarak Dondurma İşlemi Nasıl Yapılır?
AK Partili Eroğlu'ndan Hatay Havalimanı itirafı: Uygun olmadığını söylemiştik
BUDO'da sefer iptalleri: Bu saatlerde bileti olanlar dikkat
  1. Anasayfa
  2. Foto Galeri
  3. Hayat
  4. Türk ressamların gözünden eski İstanbul
17/11/2015 12:59

Türk ressamların gözünden eski İstanbul

Eski İstanbul beyefendilerinin gözünden eski İstanbul...

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 1
1/15

Ahmet Ziya Akbulut (1896-1939)

Asker ressamlarımızdan Ahmet Ziya 1937 yılında İstanbul Resim ve Heykel Müzesi açılıncaya ve Atatürk’ün emriyle her ressam oraya birer ikişer eser bağışı yapıncaya kadar keşfedilmeyen bir sanatçı olarak kaldı. Resimde perspektif kurallarına uyulmasını isteyen Ahmet Ziya Akbulut, kendi kuşağının ressamları gibi natürmort ve manzara resimlerinden çok tarihsel yapıları öne çıkaran resimlere yöneldi. Çünkü derinlik kavramını, bu tür resimlerde daha belirgin çizgi­lerle yansıtabiliyordu. Bu nedenle çoğunlukla, camileri belgeleyici bir görüşle tuvale aktardı.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 2
2/15

Ali Sami Boyar (1880 – 1976)

Ali Sami Boyar, suluboya eserlerinin büyüklüğü ile tanınıp eserlerine duygu ve düşüncelerini kendine özgü bir sanat karakteri ile yaratmış olan gerçekçi bir ressamdır. Suluboya, karakalem, pastel, tarama, yağlı boya teknikleriyle yapılmış pek çok eser veren ve eserlerinin büyük bir kısmı tarihi belgesel değer taşıyan Ali Sami Boyar’ın portre, peyzaj ve natürmort başta olmak üzere hemen her türde resim yaptığı bilinmektedir. Halide Edip Adıvar’ın kız kardeşi Belkıs Hanım’la evlenir. 1925 yılında Cumhuriyet’in ilk pulları ve 1926’da ise ilk paralarının her ikisinin de ressamı, açılan yarışmada birinci olan Ali Sami Boyar’dı.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 3
3/15

Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911 – 1973)

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun İstanbul görünümleri, bir manzaranın dokunulmaz güzelliğini betimlemekten çok uzaktır, bu eşsiz güzelliğe sahip olan coğrafyanın ve tarihinin içinde, tam da kalbinde yaşamaktır. Gözlemlerin ressamıdır Bedri Rahmi. İnsanların önünden geçip gittiği görünümleri, yüksek çevre algısıyla durmaksızın gözlemlemektedir. Sokaklar, pazarlar, insanlar, semtler, sahiller, ağaçlar onun izleme alanlarıdır. İzlemekten sıkılmadığı, her baktığında başka görünümler yakaladığı, beliren sayısız ayrıntının resme dönüştüğü milyonlarca görünüm.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 4
4/15

Cevat Erkul (1897 – 1981)

Boğaziçi görünümleriyle tanınan Cevat Erkul, Hikmet Onat’ın üslubuna duyduğu yakınlığı kendine özgü renk ve ışık değerleriyle besleyen ve geliştiren bir sanatçıdır. Kent ve deniz tutkusunu unutulmaz kompozisyonlarla resme yansıtmıştır. Özellikle gün batımına yakın saatlerde, nesne ve figürleri kuşatan ışığı çok iyi analiz eden Erkul’un peyzaj yaklaşımı, Boğaziçi görünümlerinde sıkça rastladığımız coşkulu ve renkli genel ifadenin biraz dışında kalır. Daha gerçekçi duyuşlara kucak açan bu tavır, oldukça duygusal bir karakterde kendini sunar.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 5
5/15

Halil Paşa (1857 – 1939)

Halil Paşa her tür resim yapmıştır. Fakat manzaraları çoğunluktadır. Bunların bir kısmı tarihi belge niteliğindedir. Hoca Ali Rıza nasıl Boğaziçi’ni, Üsküdar’ı belgelemişse Halil Paşa da Çengelköyü, Beylerbeyi’ni, İstanbul Boğazı’nı, Bostancı’yı, Erenköy’ü, Pendik kıyılarını, Ankara’yı ve hatta Mısır’ın çeşitli yerlerini bile belgelemiştir. Bütün bunlara rağmen ister belgesel, isterse de sanatsal nitelikli olsun Paşa’nın manzaralarında üslup birliği görülmez. Halil Paşa’nın 1900’lerden sonra yaptığı çoğu resminde empresyonist özellikler görülür. Fakat sanatçı bu tür resimlerinde bile nesnelerin ayrıntılarından, çizgiden, hatta modelden vazgeçmek istemez. O, akademik gerçekçilikle izlenimcilere özgü nitelikleri, renk tazeliğini, suların, havanın saydamlığını, parıltısını, güneş tadını ve boya hamurunu birleştirmek ister. Bostancı Sahili’nde Gezinti, bu tür çalışmalarına yani güneş ışığının nesneler üzerindeki etkisini yansıtan eserlerine örnektir.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 6
6/15

Hikmet Onat (1882 – 1977)

Empresyonist akımın Türkiye’deki takipçilerinden olan Hikmet Onat, İstanbul ve Boğaziçi ressamı olarak tanınır. O, sulara, kıyılarla öpüşen denizin maviliklerine hayran bir empresyonistti. Pek az portre yaptı. Tabiatın çekiciliğini ve tutkusunu onun denizli manzaralarında görmek mümkündür. Hep denizli, boğazlı, cami minareleri silüetli olan İstanbul’un görkemli manzaraları onun tuvale geçirdiği şaheserlerdir. İstanbul’un sevgi dolu görünümlerini gelecek kuşaklara yansıtan yegane eserlerdir.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 7
7/15

Hoca Ali Rıza (1858 – 1939)

Ressam Hoca Ali Rıza Bey, ömrünü İstanbul’un pek çok semtinin 19. yüzyıldaki muhteşem görünümlerini bizlere gösterebilmek adına resmederek, bir nevi kayıt altına almıştır. Resimlerinde doğup büyüdüğü Üsküdar, İstanbul ve İstanbul’un farklı semtlerinin sessiz köşelerini, kıyı kahvelerini, deniz kıyılarını ve güneşli kayalıklarını tercih eden Hoca Ali Rıza’nın suluboyaları ve guajları, yüz yıl öncesinin İstanbul’unu insanları ve mimarisi ile günümüze ulaştıran en önemli görsel bellek kaynaklarımızdan sayılıyor. “Yegane amacım, İstanbul’un doğal ve tarihi güzelliklerini resmetmek ve böylece onlara birer belge niteliği kazandırarak onları resimler vasıtası ile ölümsüzleştirmektir.”

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 8
8/15

İbrahim Safi (1898 – 1983)

Nahcivan doğumlu İbrahim Safi, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra Kafkasya’da savaşan ordu ile Türkiye’ye geldi. 1918’de ise ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Klasik ve gerçekçi çizgilerle izlenimci duyarlığı birleştirdi. Resimlerinde renkçi bir anlayışla, işlek fırça vuruşları kullandı. Çallı kuşağının portre, ölü doğa ve manzara geleneğine bağlı kaldı. Konuları arasında kırsal kesim ve kent görünümleri, günlük yaşam sahneleri, halktan özgün kişilerin tiplemeleri, folklorik düzenlemeler, belgesel, tarihsel nitelikli yapıların yanı sıra değişik Avrupa kentleri İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Kilyos gibi yörelerden sokak, cami, kale içi evleri gibi zengin bir izlenim birikimi yer aldı.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 9
9/15

Muhittin Sebati (1901 – 1932)

Darüşşafaka’da öğrenci iken o dönemde aynı okulda okuyan ve kendisi gibi resimle ilgilenen Mahmut Cuda’yla tanışması ve arkadaş olması ve de resme olan ilgisinin gün geçtikçe artması sonucunda, Cuda’nın Sanayi-i Nefise Mektebi’ne gitme önerisini değerlendirdi ve 1921 yılında kayıt yaptırarak Hikmet Onat ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. Önce kendi olanaklarıyla kısa süreli Paris’e giden sanatçı, daha sonra açılan burs sınavını kazanarak burslu olarak 1925 yılında tekrar Paris’e gitti. 1901-1932 yılları arasındaki kısacık ömrüne çağının ilerisinde yapıtlar sığdırabilmiş bir ressam ve heykeltraştır Muhittin Sebati.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 10
10/15

Naci Kalmukoğlu (1898 – 1951)

İstanbul’a göçmen bir Beyaz Rus olarak gelen Naci Kalmukoğlu (Nikolai Kalmikoff), ülkesinde resim eğitimi almış ve İstanbul’da da hep bir ressam olarak yaşamıştır. Kalmukoğlu’nun önem verdiği konular arasında tarihi olaylar ve zengin doğa başta gelirdi. Resimlerin arka planlarında, İstanbul’un tarihi semtlerini, Boğaziçi’ni ve Adalar’ı kullandı. Naci Kalmukoğlu’nun sanat akımlarının hiçbirine belirgin bir bağlılığı yoktu.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 11
11/15

Namık İsmail (1890 – 1935)

Namık İsmail, Fransa’da empresyonist, Almanya’da akademik, empresyonist ve ekspresyonist ressamlardan etkilenmesine karşın, konuya göre içinden geldiği gibi çalışmayı yeğlemiştir. Sanat yaşamı boyunca, belli bir sanat anlayışı çevresinde ve teknikte olmamış, değişik tarzları denemiştir. Güçlü bir desene sahip olan Namık İsmail, ustaca fırça vuruşları ve sağlam çizgileriyle, realist bir figür ressamı olduğu kadar, izlenimci bir peyzaj ressamıdır.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 12
12/15

Nazlı Ecevit (1900 – 1985)

Bülent Ecevit’in annesi Nazlı Ecevit, Meşrutiyet Dönemi’nde kızlar için açılan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin ilk öğrencilerindendi. Ankara ve İstanbul’da resim öğretmenliği yapan Ecevit, tarzını özgün fırça darbeleriyle tuvale aktarmıştır. Mesleği ile ilgili derneklerde başkanlık yapmış, manzara, portre ve ölü doğaları ile tanınmıştır. 1922-1947 yılları arası verdiği aradan sonra tekrar resme başlamış. Eserleri çoğunlukla yağlıboya, suluboya, pastel ve karakalemdir.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 13
13/15

Nazmi Ziya (1881 – 1937)

Türk Resim Sanatı’nda dönüm noktası ve batıya açılan bir pencere niteliği taşıyan 1914 Kuşağı’nı en iyi temsil eden sanatçı olan Nazmi Ziya, Türk resminde izlenimcilik (empresyonizm) akımının en önemli temsilcisidir. Çok erken kalktığı, tabiatla baş başa kalarak güneşin doğuşunu beklediği bilinmektedir. Onun kadar yeşilliği, ağaçları ve güneşin bunları okşadığı anları tespit edebilen ressam pek azdır.

Bu resminde Nazmi Ziya, Cumhuriyet’in halka sağladığı yaşam standartlarını ve özellikle Türk kadınlarına getirdiği özgürlüğü tuvaline aktarmış. Ayrıca, kentsel modernleşmenin başlıca simgesi olan Taksim Meydanı’nın bir sosyal alan statüsü kazanmasında önemli rol oynayan Taksim Cumhuriyet Anıtı’na özellikle yer verir. Apartmanlar, arabalar, şapkalı kadınlar kadar modern bir unsurdur Pietro Canonica’nın yaptığı 1928 tarihli anıt.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 14
14/15

Şeref Akdik (1899 – 1972)

Şeref Akdik temelde izlenimcilik akımı doğrultusunda çalışan 1914 kuşağı ressamlarındandır. Şeref Akdik güçlü deseni ile izlenimci realist çizgide eserler vermiştir. Portre, natürmort, peyzaj ve figür düzenlemelerinden oluşan büyük boyutlu kompozisyonlar yapmıştır. Anadolu insanının yaşamını konu aldığı figür düzenlemelerinde ve portelerinde akademik-realist anlayışa bağlı kalmış, ancak Anadolu ve İstanbul’un çeşitli köşelerinden suluboya tekniği ile gerçekleştirdiği peyzajlarında izlenimci üsluba daha yakın çalışmıştır.

Türk ressamların gözünden eski İstanbul 15
15/15

Şevket Dağ (1876 – 1944)

“Ben bir tabloya başladığım zaman yanımda top patlatsalar, yetmiş yedi mahallenin bekçisi etrafımı sarıp yetmiş yedi davulu hep birden tokmaklasalar umursamam bile. Mesela oturup Kapalıçarşı içinde resim yaparım… Hem de ta ortasında… Düşünün o kalabalığı, düşünün çarşının ortasına kurulup resim yapmayı… Etrafım mahşer olsa aldırış bile etmem. Sanatta utanmak, sıkılmak, pısırıklık etmek mevzuubahis değildir.’’ Şevket Dağ, Türk resim sanatında enteriyör (iç mekan) ressamı olarak tanınmıştır. Sanat yaşamı boyunca pek çok manzara, peyzaj ve natürmort temalı yapıtlar üretmiş sanatçının en karakteristik yanını ise iç mekan temalı eserleri oluşturmuştur. Resimlerinde kendine özgü bir imza kullanmıştır. Eserlerini palet ve fırça biçiminde imzalayan sanatçı, Rumelihisarı’nda bulunan yalısının dış cephesine de palet ve fırça yaptırmıştır.

Bunlar da İlginizi Çekebilir
Dünyanın en büyüğü tesadüfen bulundu! Gerçek bir hazine, bir çağa ışık tutacak
Dünyanın en büyüğü tesadüfen bulundu!
O bölgede 6.2 büyüklüğünde deprem potansiyeli var! Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den Savrun Fayı'nın geçtiği ilçelere uyarı
O bölgede 6.2 büyüklüğünde deprem potansiyeli var
Bu ilçenin zemini kötü, küçük bir artçı depremde bile yıkılabilir! Prof. Dr. Orhan Kavak'tan korkutan uyarı
Bu ilçenin zemini kötü, küçük bir artçı depremde bile yıkılabilir!
Yerli üretim elektrikli aracı 16 yaşındaki gençler de kullanabilecek! Herkes TOGG'u konuşurken bir sürpriz daha geldi
Yerli üretim elektrikli aracı 16 yaşındaki gençler de kullanabilecek!
Orlando Bloom, Kiev’deki çocuklarla bir araya geldi
Orlando Bloom, Kiev’deki çocuklarla bir araya geldi
Depremde riskli ilçeleri tek tek açıkladı: İstanbul'da 'alüvyon' tehlikesi
İstanbul'da 'alüvyon' tehlikesi
60'tan fazla kuş ve balık türünün eviydi... 'Akdeniz Gölü' artık bataklık
'Akdeniz Gölü' artık bataklık
©Copyright 2019
Tüm Hakları Saklıdır
KARAR SON DAKİKA
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
  • KULLANIM ŞARTLARI
  • GIZLILIK BİLDİRİMİ
  • VERİ POLİTİKASI
  • HUKUK AYKIRILIK BİLDİRİMİ
KATEGORİLER
  • Güncel
    • Politika
    • Üçüncü Syfa
    • Türkiye
    • Çevre
    • Eğitim
  • Dünya
    • Orta Doğu
    • Amerika
    • Avrupa
    • Asya
    • Afrika
  • Ekonomi
    • Piyasa
    • Emlak
    • Otomotiv
    • Enerji
    • Sosyal Güvenlik
    • Şirketler
  • Spor
    • Futbol
    • Basketbol
    • Voleybol
    • Atletizm
    • Motor Sporları
    • Diğer
  • Hayat
    • Diziler
    • Magazin
    • Sağlık
    • Kültür Sanat
    • Eğlence
  • Teknoloji
    • Mobil
    • İnternet
    • Sosyal Medya
    • Yazılım
    • Bilim
  • Karar TV
    • Gündem
    • Dizi
    • Sinema
    • Komik
    • İlginç
    • Teknoloji
    • Spor
  • Foto Galeri
    • Hayat
    • Capsler
    • Spor
    • Teknoloji
    • Kültür ve Sanat
    • Gündem
    • Ekonomi
  • Görüşler
  • Yazarlar
SERVİSLER
  • Hava Durumu
  • Namaz Vakitleri
  • Puan Tablosu
  • Dolar Kaç TL
  • Şehir Haberleri
  • Ramazan İmsakiyesi
Google Play Uygulamamız
Apple Store Uygulamamız
Dünyadan en son haberler, Türkiye'den son dakika gelişmeleri, günün öne çıkan gündem haberleri, dünya ekonomi piyasalarından flaş haberler, en yeni spor haberleri ve magazin dünyasından son olaylar Karar.com’da
YUKARI