Bir dönem borçları ve sıkıntıları ile anılan Beşiktaş, Fikret Orman döneminde atılan doğru adımlarla şampiyonluklara ambargo koyan bir kulüp haline geldi. Başkanlıkta 5.5 yılı geride bırakan Orman'ın en doğru kararlarından biri de teknik direktörlük koltuğunu Şenol Güneş'i oturtmak oldu. Ümraniye'yi tamamen tecrübeli hocanın kontrolüne bırakan başkan, istediği transferleri de yaparak başarı için gereken zemini hazırladı. Gomez, Sosa ve Gökhan'ı kaybeden Kara Kartal, Talisca ve Aboubakar ile devre arası kadroya katılan Babel'in katkılarıyla yine ipi göğüsledi.
SELİM YILDIRIM
Bülent Deriş ve Nazmi Koca ile yarıştığı 25 Mart 2012’deki açık farkla galip ayrılarak Beşiktaş’ta ilk kez başkanlık koltuğuna oturan Fikret Orman, önündeki çetin yolu olabilecek en başarılı şekilde geçmişti. Bir önceki yönetimin verimsiz ve yüksek maliyetli transferlerinin ağır faturasının yanı sıra, yine o dönemin bir hatası olan Vicente Del Bosque’nin 8.5 milyon euroluk tazminatını ödemek bile Orman’a düşmüştü. Avrupa kupalarından 1 yıl men cezası gibi ciddi bir sıkıntı da yine Orman’ın omuzlarına kalmıştı. Bir de stadın yenilenmesi vardı elbette...
TRANSFERDE % YÜZ İSABET
Birçok kritik konuda yerinde adımlar atan ve profesyonel yaklaşım ile tüm sorunların altından başarıyla kalkan Fikret Orman, özellikle son birkaç yılda transferde neredeyse yüzde 100 isabet sağlamaya başlamıştı. Ve o Orman, geçen sezonun başında takımı tam yetkiyle göreve getirdiği Şenol Güneş’e emanet ederek belki de en kritik kararlarından birine imza atmıştı. Futbol sahnesinden silinip gideceği düşünülen birçok oyuncunun yeniden yıldızlaşmasına ya da gençlerin kimlik kazanmasında önemli bir rolü olan Güneş, daha ilk sezonunda Kara Kartal’ı zirveye taşımıştı. Üstelik Güneş’in Beşiktaş’ı gerçek evinde sadece 3 maç oynayarak şampiyonluğa ulaşmıştı.
Kadroyu koruyabilmesi halinde 2016-17 sezonu Siyah-Beyazlılar için daha rahat geçecek gibi görünüyordu. Ancak şampiyonlukta büyük katkısı bulunan Mario Gomez ile Jose Sosa’nın ayrılığı tüm planları alt üst etmeye yetecek kadar büyük kayıplardı. Başkan Fikret Orman’ın, ayrılık iddialarına yanıt verirken, “O bizim Sir Alex Ferguson’umuz olacak” dediği Şenol Güneş dahil pek çok kişinin keyfi kaçmıştı. Kısa sürede hem Gomez’in hem de Sosa’nın yerinin dolması pek kolay görünmüyordu. Sosa’nın bölgesi için Benfica’dan 22 yaşındaki Talisca kiralanmış, birkaç gün sonra da 24 yaşındaki Aboubakar yine kiralık olarak gol kralı Gomez’in yerine kadroya katılmıştı.
BAŞKAN DURUMA EL KOYDU
Sosa’nın ayrılık sürecinde yaşanan sıkıntılı duruma el koyan başkan Orman, Arjantinli yıldızın mutlaka kalmasını isteyen Şenol Güneş’e onu aratmayacak bir oyuncu getireceğinin sözünü vermişti. Ancak gelen oyuncu henüz 22 yaşındaydı. Tecrübesizliği nedeniyle soru işaretleri taşımıyor değildi. Benzeri bir durum Aboubakar için de geçerliydi. Oynadığı ilk maç olan Karabükspor sınavında bir asist yapan, 3 gün sonra da Benfica deplasmanında son dakikada frikikten eski takımının ağlarına nefis bir gol bırakan Talisca, kısa sürede rüştünü ispatlamıştı. Ancak Gomez’in halefi Aboubakar’ın sınıfı geçmesi için biraz daha zamana ihtiyacı olacaktı.
Efsane Başkan merhum Süleyman Seba’dan sonra üst üste iki şampiyonluk gören ilk başkan olarak tarihe geçen Orman’ın “Sir Alex Ferguson’u” Güneş de Beşiktaş’ta bu onuru yaşayan ilk Türk hoca olmuştu. Ancak şampiyonluğa uzanan süreç hiç de kolay geçmemişti. Gomez ve Sosa’nın yanı sıra Gökhan Töre de takımdan ayrılmıştı. Ancak Şenol Hoca’nın ortaya koyduğu sistem Beşiktaş’ı bireylere mahkum olmaktan da kurtarmıştı. Sezona çok iyi başlayan Caner ve takımın en kritik isimlerinden Talisca’nın sakatlık engeline takıldığında işlerin yolunda gitmesi de bunun eseriydi. Hatta ve hatta takımın dinamosu Atiba olmadığında bile Kartal Kartal sendelemeden yoluna devam etmeyi başardı.
AYNI ANDA İKİ RESİM!
Profesyonelliğin sevgi ile sulanmış hali gibi filizlenen Beşiktaş’ın iç dünyası Şenol Güneş’in Gaziantepspor maçı sonrası düzenlediği basın toplantısında kendini çok daha iyi ortaya koydu aslında... Güneş konuştuğu sırada basın toplantısının yapıldığı salona giren ve tezahüratlı sevinçlerine hocalarını da ortak eden Siyah-Beyazlı oyuncular, mutluluğun ve başarıya giden yolun resmini aynı anda çiziyordu belki de...
HOCAYA İSTEDİĞİ KADRO SUNULDU
Rakiplerinin transferde yap boz tahtasına döndüğü dönemde nokta atışlar yapan Fikret Orman yönetimi, teknik direktör Şenol Güneş’e her zaman istediği kadroyu sundu. Milli Takımın hem sağ beki hem de sol beki Orman’ın başarılı manevraları sonucunda sadece imza parasıyla Kartal oldu. Kariyerinin 6 yılını geçirdiği Barcelon’da sayısız kupa kaldıran Adriano, 600 bin euro karşılığında kadroya katıldı. Jose Mourinho’nun methiyeler düzdüğü Talisca, 2 yıllığına kiralandı. Afrika Kupası’ndan döndükten sonra bambaşka bir görüntüye kavuşan Aboubakar da transferdeki başarıların cabası oldu...
ZAFER SERİSİ BİRLİĞİN ESERİ
Beşitaş’ın iki sezondur mutlu sona ulaşmasında bir önemli faktör de camianın bütünleşmesi oldu. Vodafone Arena yapıldığı dönemde gittiği her yerde büyük ilgi ile karşılanan Kara Kartal, hemen her maçı İstanbul’daymış gibi oynadı. Vodafone Arena açıldıktan sonra ise Türkiye ortalamasının çok üzerinde doluluk oranına ulaştı. Rakiplerinin sezon ortalamasından çok daha fazla kombine satan Siyah-Beyazlı kulüp, reytingi en yüksek takım haline geldi. Biletlerin ve yeni sezon için satışa sunulan kombinelerin çok kısa sürede tükenmesi bu ilgili bir kez daha gözler önüne serdi.
