Avrupa defterinin kapandığı nisan ayı sıkıntılı geçmişti Beşiktaş için. Son kayıp olan Başakşehir yenilgisi de yine nisanın son gününde gelmişti. Ancak Fenerbahçe beraberliği ile başlayan mayıs ayındaki 3 maçlık seri galibiyet son hedefte Kartal’ı mutlu sona taşıdı.
SELİM YILDIRIM
Büyük heyecanların yaşandığı nisan ayı Beşiktaş için belki de en sıkıntılı ay olmuştu. Martta ligde 3 maç oynayıp, 4 puan yitiren Kara Kartal, Avrupa Ligi’nde ise Olympiakos’u saf dışı bırakmıştı. Deplasmanda 1-1 berabere kaldığı Yunan ekibini rövanşta 4-1 mağlup eden Siyah-Beyazlı ekip, çeyrek finale yükselmişti. Aslında nisan da fena başlamamıştı. Gençlerbirliği galibiyetinin ardından Trabzon’daki nefes kesen maçı 4-3 kazanarak taraftarına unutulmaz bir galibiyet hediye eden Beşiktaş, ilk şoku Lyon’da yaşamıştı. Her şeyin lehimize geliştiği Lyon sınavının 83. dakikasına Babel’in golüyle 1-0 önde giren Kara Kartal, 2 dakika içinde biri Fabri’nin akıl almaz hatasından iki gol yiyince Fransız ekibine 2-1 yenilmişti. Rövanşın Vodafone Arena’da oynanacağı düşünüldüıünde 2-1 de fena skor değildi. Ancak yenilen gollerin son 10 dakikada gelmesi ve Fabri’nin büyük hatası moralleri bozmuştu.
TESELLİ TRİBÜNDE
Referandum nedeniyle lige ara verilmesiyle birlikte Siyah-Beyazlı ekip 1 hafta sonraki rövanşa dinlenmiş bir şekilde çıkma fırsatı bulmuştu. Üstelik rakibi Fransa Ligi’nde Bastia’da epey yıpranmıştı. Karşılaşma, çıkan olaylar nedeniyle yarıda kalmıştı. Yani maç öncesi her şey Beşiktaş’ın lehine görünüyordu. Taraftarının müthiş desteği altında çıktığı maçta Talisca ile öne de geçen Kara Kartal, 7 dakika sonra Lacazette’e yakalanmaktan kurtulamamıştı. Yine Talisca ile 2-1’i bulan Siyah-Beyazlılar, çok sayıda pozisyona rağmen turu getirecek 3’üncü golü atamamış ve maç önce uzatmalara ardından penaltılara gitmişti. Tosic ve Mitrovic’in atışları kaçırması ile Avrupa Ligi’nde yarı final ve final rüyasına veda eden Beşiktaş, teselliyi yine dillere destan taraftarında bulmuştu. Yarı finalin eşiğinden dönülmüş olması nedeniyle adeta yıkım yaşayan tribünler, yine de takımına sahip çıkmış, destek vermişti.
ÜST ÜSTE İKİNCİ KEZ
Artık tüm dikkatler lige çevrilmiş ve Dolmabahçe’de Adanaspor’u 3-2 ile geçen Kartal, Başakşehir de Rize’den 3-3’le dönünce 28. haftada şampiyon ilan edilmişti (!). Bir sonraki hafta Başakşehir’e konuk olup, ardından Fenerbahçe’yi ağırlayacak Beşiktaş’ın derbide şampiyonluğu resmileştirebileceği konuşulmaya başlanmıştı. Ancak sonuçlar öyle gelişmedi. Başakşehir’e 3-1 yenilen Beşiktaş, çok üstün oynadığı Fenerbahçe maçında 90+4’te kendi kalesini vurarak, 9 kişi kalan ezeli rakibi önünde beraberliğe razı olmuştu. Fark 2’ye inmiş ve Başakşehir yeniden zirveye ortak olmuştu. Ancak Beşiktaş’ın Kasımpaşa’yı 4-1 yendiği 32. haftada Başakşehir de Trabzon’dan 0-0 ile dönünce Kartal mutlu sona çok ama çok yaklaşmıştı. Gaziantepspor’un evinde deplasmanı yaşadığı maça ise sadece resmi ilan kalmıştı... Kara Kartal, 4-0’lık zaferle 2’nci kez üst üste ipi göğüslemişti. -SON
QUARESMA’LARIN EN GÜZELİ
Gelecekte 2016-17 sezonundan bahsedildiğinde çok sayıda oyuncunun adının anılacağı muhakkaktır. Talisca’dan w, Cenk Tosun’dan Abaobukar’a... Gökhan Gönül’den Marcelo’ya, Adriano’ya, Atiba’ya, Oğuzhan’a... Ancak Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek lazım; Quaresma biraz daha fazla anılacak... İkinci Beşiktaş serüveninde çok iyi izlenimler bırakan Portekizli yıldız, özellikle bu sezon adeta kendini aştı... Quaresma’yı Quaresma yapan özelliklerini muhafaza etmesine rağmen çok daha ağabey, çok daha profesyonel ve çok daha verimli bir sezon geçiren tecrübeli oyuncu, forma giydiği 44 resmi maçta 6 gol atıp, 16 da asist yaptı.
