Almanya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından NATO üslerinde görev yapan ve FETÖ’cü olduğu değerlendirilen Türk subaylarının bir kısmının iltica başvurusuna onay verdi. Ankara ile ilişkileri gerecek karara imza atan Berlin’in bu adımı, Avrupa genelindeki başvurular için emsal teşkil edebilir.
KARAR ANALİZ /MİKDAT KARAALİOĞLU
Almanya, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili oldukları belirlenen NATO’da görevli bir grup Türk subayın iltica başvurusunu kabul etti. Kararın Avrupa’da bekleyen diğer benzer başvururalara da emsal olabileceği belirtiliyor. Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ ile ilişkili olduğu ya da doğrudan örgüte çalıştığı belirtilen şüphelilerin sığındığı ülkelerin başında Almanya geliyordu. Berlin, bu konuda Ankara ile ilişkileri gerecek bir karar aldı, ülkedeki NATO üslerinde çalışan Türk subayların iltica başvurularını kabul etti. Berlin’in bu adımı diğer Avrupa ülkeleri için de emsal teşkil edebileceği belirtiliyor.
Almanya İçişleri Bakanlığı, ülkedeki NATO üslerinde çalışan Türk subayların bir kısmının iltica başvurularının kabul edildiğini açıkladı. Böylece Türkiye’de devlet bünyesinde asker ve diplomat olarak çalışan kişilerin iltica başvuruları ilk kez kabul edildi. Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi’nde yer alan habere göre, iltica talebi kabul edilen kişilerin, görevlerine son verilmeden önce NATO üslerinde çalışan subaylar ve ailelerinden oluştuğu açıklandı. Darbe girişiminden sonra içlerinde diplomatik pasaport ve görev pasaportu bulunan 414 Türk vatandaşı Almanya’ya iltica başvurusunda bulunmuştu. Başvuruda bulunanlar arasında asker, memur, hakim ve diplomatlar yer alıyor.
İltica taleplerine onay veren Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) yetkilileri, karar vermeden önce 16 Nisandaki referandumun sonuçlarının beklendiğini söyledi. Ancak BAMF, bu iddiayı resmi olarak doğrulamadı. BAMF’ın kararının, diğer Avrupa ülkeleri için de emsal teşkil edebileceği belirtiliyor. Birçok Avrupa ülkesine iltica başvurusunda yapan FETÖ firarilerine, Almanya’nın aldığı örnek verilerek kucak açılabilir. Özellikle Belçika’daki NATO üslerinde çalışan çok sayıda subay da Brüksel hükümetine iltica için başvurmuş durumda. Bu kişilerin başvuruları henüz onaylanmadı. Almanya’nın büyük çoğunluğunu FETÖ ile iltisaklı ya da doğrudan FETÖ’cü olan subayların iltica başvurularını kabul etmesiyle Ankara-Berlin hattında yeni bir siyasi kriz kapıda. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, daha önce yaptığı açıklamada Almanya’dan Türk subayların iltica başvurularını reddetmesini talep emişti.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi BAMF’ın NATO’da çalışan Türk subaylarının iltica başvurularına onay vermesine, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye hakkında yaptığı ‘durum değerlendirmesini’ değiştirmesinin yol açtığı da belirtiliyor. Federal Dışişleri Bakanlığı “Gülen hareketinin sözde taraftarlarının sistematik takibat aldında olduğuna yönelik izler var” şeklinde çıkışıyla, örgüt mensuplarına kapıların açılacağı sinyalini vermişti. Spiegel dergisinin BAMF’ın verilerine dayandırdığına göre ise Almanya’ya toplamda 7 bin 700 Türk vatandaşı sığınma başvurusunda bulunmuş durumda.
BU KRİZ DAHA FAZLASINI KALDIRMAZ
Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sarmakla meşgulken NATO müttefiki Almanya’dan ağır bir darbe yedi. Almanya’daki NATO üslerinde çalışan darbeci subaylara tanılan iltica hakkı, uzun yıllar sürecek siyasi bir krizini başlangıcı olacak. Almanya ilk kez devlet kurumlarında çalışan Türk vatandaşlarına iltica hakkı tanıyor. Kararın diğer AB ülkeleri tarafından emsal kabul edilmesi çok ciddi sorunları beraberinde getirir. Birçok NATO ülkesi ile ciddi güvenlik krizleri yaşanabilir. Almanya devlet organlarında çalışan kişilere iltica hakkı tanıyarak, Türkiye’nin hiç bir şekilde güvenilir bir ülke olmadığını resmen beyan ediyor.
Darbeye karşı hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde tavır alıp, hukuki süreçleri dikkatle takip etmek yerine, darbeye katıldıkları konusunda çok ciddi şüpheleri bulunan insanlara iltica kıyağı sunarak yargılanmalarını önlemek ancak diplomatik bir cinnetle izah edilebilir. Bu Türkiye demokrasisine karşı bürokrasi içinde yapılacak her türlü kanun dışı girişimlere iltica garantisi sunmak gibi bir sonuç da doğurur.
Almanya siyasi ve diplomatik ve tarihi teemmülleri elinin tersiyle iterek, darbeci güruha sahip çıkması Türkiye ilişkilerinde önemli bir kırılmaya yol açar. Bu sadece Türkiye Almanya ilişkilerine bir ipotek değil, Almanya’daki Türklerin geleceği açısından da önemli sonuçları olacak. Almanya’nın, memurlarına iltica hakkı tanıdığı bir ülkenin bürokrasisiyle ülkede yaşayan Türk vatandaşları hakkında nasıl işbirliği yapacağı belirsiz. Bu adımın doğuracağı siyasi sonuçlar iyimser bir gelecek sunmuyor. Ancak şu bir gerçek ilişkileri daha fazla kriz kaldıramaz düzeyde. Çok geç olmadan yapıcı adımlar atılması gerekiyor.
