FED tutanaklarında ‘enflasyon çekincesi’ ortaya konulmasına karşın, aralıkta faiz artırımı bekleniyor. Kurumun, taktiksel pozisyonla piyasaları yıl sonuna hazırladığı savunuluyor. Ilımlı artırımlarla, gelişmekte olan piyasalara ise para akışının sürmesi öngörülüyor.
ABD Merkez Bankası (FED) tutanaklarında, düşük enflasyonun kalıcı olabileceğine yönelik endişelerden söz edilmesi doları zayıflatmasına karşın, aralık ayında faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor. Paranın patronunun, taktiksel pozisyonla piyasaları aralık toplantısına kadar hazırlaması öngörülüyor. Ilımlı faiz artırımları sonucunda ise paranın bol, ucuz varlığın kıt olduğu ortamda, gelişmekte olan piyasalara para akışının sürmesi ve böylelikle gelişmekte olan ekonomilerin bir süre daha desteklenmesi tahmin ediliyor. FED’in, finansal kriz sonrası satın aldığı büyük tahvil portföyünü azaltmaya bu ay başlayacağını açıkladığı, 19-20 Eylül tarihli toplantı tutanakları önceki akşam Washington’da açıklandı. Tutanaklara göre, birçok FED yetkilisi enflasyonun uzun süre düşük kalacağından endişe ediyor. Bazı FED yetkilileri, enflasyon yükselene kadar faiz artışının ertelenmesi gerektiğini savundu. Buna rağmen, FED yetkililerinin büyük bir kısmı, bu yıl sonuna kadar bir faiz artırımı daha yapmanın gerekli olduğu konusunda görüş bildirdi. İçinde bulunduğumuz 2017 yılında 3 faiz hedefiyle giren FED, mart ayında politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltti. Haziran toplantısında da artırıma giden kurum, burada da 25 baz puan artırıma giderek faiz oranlarını yüzde 1-1,25 aralığına taşıdı. Son artırımın da aralık ayında yapılması bekleniyor. FED, 2018’de ise 3 faiz artışı daha öngördü. FED’in son tutanaklarının değerlendirildiği İş Yatırım’ın günlük piyasa bülteninde, aralık ayı faiz artış ihtimalinde değişiklik olmadığına vurgu yapıldı. Tutanaklar sonrasında dolar zayıflarken, ABD tahvillerinin değer kazandığına işaret edilen İş Yatırım’ın piyasa bülteninde, şöyle denildi: “Aralık ayı faiz artış ihtimalinde bir değişiklik yok. Gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahı güçleniyor. Kuzey Kore ve Katalonya jeopolitik şoklarına rağmen MSCI gelişmekte olan hisseler endeksi, Ekim başından beri yüzde 3.2 yükselerek ABD ve Avrupa borsalarını 2.0 yüzde puan yendi. Paranın bol, ucuz varlığın kıt olduğu bir konjonktürde gelişmekte olan piyasalara para akışının devam etmesini bekliyoruz.” Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki gerilemenin doları olumsuz yönde etkilediğini, doların hem küresel piyasalarda hem de yurt içi piyasalarda değer kaybettiğini söyledi. Memiş, doların değer kaybetmesinin altının gram fiyatındaki düşüşleri desteklediğini belirterek, jeopolitik risklerin de piyasaların gündeminde olduğunu vurguladı.
‘GÜVERCİN’ MESAJI VERİLMİYOR
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, FED tutanaklarında “güvercin” olarak algılanacak bir şey olmadığına işaret etti. Söz konusu tutanaklarda, enflasyonla ilgili verilerin zayıf gelmesinden emin olunmadığının söylendiğine dikkati çeken Bürümcekçi, ABD enflasyon verisinin de kur üzerinde belirleyici olacağını vurguladı. Bürümcekçi, şöyle devam etti: “Aralık fiyatlaması zaten devam ediyor. Bundan sonra önemli olan, FED’in üç faiz senaryosu. Fiyatlamalarda ona bakılacaktır. Genel olarak, dünyada toparlanma ve istihdam iyi gittiği için faiz artırımı geleceğini düşünüyorum. Piyasa tabi onu tam olarak fiyatlamıyor. Ilımlı faiz artırımları olduğu için gelişmekte olan piyasalara para geliyor."
PİYASALARI HAZIRLAMA ‘TAKTİĞİ’
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, vize krizinin aşılmasına yönelik olumlu adımların atılmasının yanı sıra, FED tutanaklarında enflasyon çekincesinin ortaya konulmasının doları zayıflattığını söyledi. Erkan, şöyle devam etti: “Ancak, FED’in aralıkta faiz artırımından vazgeçtiğini gösteren bir şey yok. Hala opsiyonlar yüzde 76’lık oranla faiz artırımı fiyatlıyor. FED’in nasıl bir tutum içinde olduğunu da biliyoruz. Aralık faizi, kesin gibi durmaya devam ediyor. Fed’in, ekonomik şartlar tam olarak karşılanmadan faiz artırımına gittiğini görüyoruz. Muhtemelen aralık toplantısına kadar piyasayı yeterince hazırlayıp, taktiksel pozisyonlamalarla doları yükseltebilir.”
