Telif hakkı kalktıktan sonra kitapları farklı yayınevleri tarafından basılan, romanları dizi ve film yapılan Halid Ziya Uşaklıgil’i doğumunun 150’nci yılında mercek altına aldık. Akademisyenlere Türk Edebiyatı’nda onu ayrıcalıklı kılan özellikleri sorduk. İşte dört farklı maddede Uşaklıgil.
[Karar]
IŞIL ÇALIŞKAN
Türk edebiyatının gelişimi ve değişimi açısından önemli isimlerden biri Halid Ziya Uşaklıgil. Roman da yazmış, öykü de mensur şiir de. 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar yaşanan toplumsal, edebî ve siyasi dönüşüme ışık tutmuş; edebiyatın yanı sıra dil, gramer, müzik ve resim üzerine pek çok deneme kaleme almış. Bireyin hayatla ilişkisini bildik konular üzerinde ele almış, o konular aradan yıl geçse de hala geçerliliğini koruyor.
Doğumunun 150’nci yılında modern Türkçe romanın kurucu ismi Halid Ziya Uşaklıgil’in öne çıkan beş özelliğini akademisyenlere sorduk.
DİLİ ANLAŞILSA DAHA ÇOK SEVİLİRDİ
Doç. Dr. Zeynep Uysal (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü)
1- Halid Ziya’nın edebiyatı 19. yüzyıl sonu Osmanlı İstanbul’unun hızla değişen dünyasına çağırır okurunu. Karakterleri cemaat toplumunun beklentileriyle çatışan, kendi arzularının peşinden giden ve bunun için bedel ödemeyi göze alan kadınlar ve erkeklerdir. Bireyin hayatla çatışmasını romanlarında en çok da üçlü aşk hikayesi gibi çok tanıdık, hemen hiç eskimeyecek bir olay örgüsü içinde kurgular. Belki bu yüzden Aşk-ı Memnu ve Kırık Hayatlar, Türkiye’de birbirinden çok farklı dönemlerde diziye ve sinema filmine uyarlanmıştır.
2- Anlatım biçimleri, roman teknikleri değişse de edebiyat aslında insana ait olanı, dünyayı algılama ve görme biçimlerini anlatmaya devam eder. Bu yüzden Halid Ziya romanı ve öyküsü bugünün okuru için de hala taze ve etkileyicidir.
3- Onu daha çok okuyup sevmemize imkan vermeyen bir özelliğinden de söz etmek gerekir. Halid Ziya’nın dili, üstelik yıllar sonra eserlerinin çoğu kendisi tarafından sadeleştirilmiş olmasına rağmen, bugünün okuru için anlaşılması zordur. Bu zorluk sadece kelimelerin eski olmasından değil, zengin imge dünyasının bugünün okuruna yabancılığından kaynaklanır.
4- Halid Ziya unutulmaz bir roman dünyası kurar ve bu dünya özellikle öykülerinin gölgede kalmasına neden olur. Oysa öyküleri de en az romanları kadar yeni bir edebiyatın habercisi olmuş; romanlarındaki ‘an’lar, sahneler, yan karakterler öykülerde daha da genişleyip kendi başlarına sahneye çıkmıştır.
ASLINDA ÇOK İYİ BİR HİKAYE YAZARI
Yrd. Doç. Dr. Veysel Öztürk (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü)
1-Türk edebiyatında pek çok mühim yazarın hak ettiği halde elde edemediği akademik ilgiye mazhar olmuştur. Hakkında yapılan çok sayıda çalışma kıymetli pek çok yönünü ortaya koyuyor.
2- Bana göre Halid Ziya Uşaklıgil, ilk önemli romanlarını ve hikayelerini yazdığında yenileşen Türk edebiyatının yazar, şair ve okurundan yayımcı ve kitapçısına kadar tüm edebiyat kamusuna artık Türkçe edebiyatın az çok Batılı muadillerini yakaladığını gösterdiği için mühimdir.
3- 19’uncu yüzyılda bütün dünya edebiyatları gibi bizdeki de ilginç ve bugünden farklı bir edebi atmosfer içerisinde şekillenir. Bir yazarın pek çok türde eser kaleme alması, tercih edilen ve beklenen bir durum. Ancak Halid Ziya edebiyatta belli türlerde yazmayı en başından beri kafasına koymuş gözüküyor. Daha sonra ‘Mensur Şiirler ve Mezardan Sesler’ isimli kitaplarında topladığı mensur şiirler, aslında onun düz yazı dili ve tekniği arayışında bir araç gibi gözüküyor.
4- Halid Ziya Uşaklıgil bir roman yazarı olduğu kadar bir hikaye yazarı. Eğer ‘Aşk-ı Memnu’ ve ‘Mai ve Siyah’ romanlarını yazmasaydı bugün Türk edebiyatının ilk büyük hikaye yazarı olduğundan söz ediyorduk. Bu açıdan haksızlık mensur şiirlerden çok onun hikayelerine yapılmış.
İNSANI ÇELİŞKİLERİYLE RESMETMİŞTİ
Prof. Dr. Murat Gülsoy (Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi Müdürü)
1- Halid Ziya’yı dönemindeki yazar ve şairlerden ayıran en temel özelliği roman sanatının en başta gelen özelliği insanı hayat içerisinde çelişkileri, zayıflıkları ve arzularıyla nasıl deneyimlerden geçtiğini resmetmesi.
2- Avrupa’da doğan bu sanat dalının kökenlerinde aydınlanma ve bireyin doğuşuyla yakından ilgisi olduğu da bilinen bir tespittir. Bizimki gibi çevre ülkelerde ise romanın macerası daha farklı bir yol izlemiş. Ahmet Mithat ile başlayan bir toplumsal eğitim aracı olarak roman yaklaşımı, ilk kez Halid Ziya ile kırıldı. Sonrasında romanımız daha gerçekçi bir çizgiye kavuştu.
3- Halid Ziya, Batılı romancıların yaptığı gibi insanı arzuları, ihtirasları ve zayıflıklarıyla anlatmaktan çekinmemiştir. Aldığı eğitim ve kültür bunda en önemli etkendir. Tabii zamanın ruhunu da unutmamak gerekir.
4- Halid Ziya romanlarında anlatıcı yazarın sesini pek duyurmaz, romanın dünyası içinde görünmez bir anlatıcı olarak karakterleri dışarıdan anlatır. Gerçekçi bir çizgiye yakın olduğu için kendi kişiliğini gizlemeyi benimsediğini söyleyebilirim.
HAFTANIN KİTABI
Ramp Işıkları ve Sahne Işıkları’nın Dünyası
David Robinson, Charles Chaplin İş Bankası
Kültür Yayınları
272 Sayfa 32 TL
Komedinin altın çocuğu
İngiliz sinema yönetmeni, yazar ve komedyen Charlie Chaplin’in yaşamını anlatan kitap, 1952 yapımı ‘Sahne Işıkları’ filmini odağına yerleştirerek sanatçı hakkında hoş sohbet tadında bilgiler paylaşıyor. Chaplin’in yaşadığı yıllardaki Londra, modern palyaço tiplemesi ‘Şarlo’nun detayları, aşkı ve sansasyonel evliliklikleri bilinmeyen yönleriyle okuyucuya ulaşıyor. Filmleri ve çalışmalarının arşiv kayıtlarından görüntülerin de yer aldığı kitap, sanatçının hayatına, ürettiği eserlere ışık tutuyor. Kitabı derleyen David Robinson, Chaplin’in herhangi bir filminin taslağını ve daktiloda yazdığı öykülerin kaydını tutmadığını belirterek, bunun yakın çevresi tarafından yapıldığını söylüyor. Bu da elimizdeki bu kitabı destansılaştırmak yerine samimi bir şekilde objektifleştiriyor. Bir çağa yön veren ‘komedinin altın çocuğu’, gerçekçi bir üslupla ve nostaljik bir hüzünle ‘Ramp Işıkları’nda.
RAFLARDAKİ EN YENİLER
GENÇ KIZI KURTARMA OPERASYONU
Kayıp Geçmiş
Jonathan Holt, Yapı Kredi Yayınları
432 Sayfa 24 TL
Carnavia üçlemesinin ikinci kitabı ‘Kayıp Geçmiş’te soğuk savaş döneminin tarihi gerçeklerinin üzerine bir kurmaca oluşturuluyor. Kaçırılan bir genç kızı kurtarma operasyonu tarihin yeniden yazılmasını sağlarken gizli bilgileri de açığa çıkarıyor. İtalyan askeri polisi Carabinieri’nin subayları Piola ile Kat, CIA ve Vatikan’ı da içine alan aksiyon yüklü olaylar yaşıyor. Herkesin birbirine oynadığı oyunlar ortaya çıkıyor.
TÜRK KİMLİĞİ ÜZERİNE DERLEME
Oğuz Kağan Destanı
Necati Demir, Ötüken Neşriyat
264 Sayfa 15 TL
Türk mitolojisinde ilk Türk Devleti’nin kurucusu olarak kabul edilen Oğuz Kağan, ata yurdu olan Issık Göl çevresinden ordusuyla beraber hareket ederek bütün dünya üzerine seferler düzenler. Asya’yı, Avrupa’yı, Afrika’nın kuzeyini ve Anadolu’yu ‘Oğuz Ülkesi’ haline getirir. Prof. Dr. Necati Demir’in yayına hazırladığı ‘Oğuz Kağan Destanı’ diğer adıyla ‘Oğuz-name’, Türk kimliği üzerine derleme bir çalışma.
GÜNLERCE KIYIDA BEKLEDİ
Denize Küskün
Nur İçözü, Altın Kitaplar
160 Sayfa 10 TL
Bazı günler böyle olurdu işte. Ada, sanki eteklerini beline toplayıp bükün dibine yaklaşıverirdi. Sanırsınız iki-üç kulaç atımı ötede. Sanırsınız el edince görüverecek karşı kıyıdakiler. Tıpkı onun gittiği gün gibi. Günlerce oturmuştu kıyıda kadın. Sonra bir gün gerçekten de sisleri yara yara yaklaşmıştı koca bir balıkçı teknesi. Tam da evlerinin karşısına gelip demirlemişti... ‘Denize Küskün’, yazarın öykülerinden oluşan bir eser.
10 KADIN YAZAR 10 DUYGUSAL ÖYKÜ
Yitik Kalpler İstasyonu
Kolektif, Pena Yayınları
424 Sayfa 25 TL
Değişen dünya, farklı, yenilenen bir düzen ve savaşın yıkıcı buhranından sonra yalnızlaşan, arayıştaki veya umutlanan insanlar... Bir terminal, 10 kadın yazar, 10 öykü: ‘Yitik Kalpler İstasyonu’nda dünyanın tanınmış duygusal roman yazarları, II. Dünya Savaşı sonrasında özgürlüğün ve sevginin tekrar filizlendiği dönemde Grand Central Terminali’nde bir günde yaşanan ve birbirine teğet geçen sıra dışı hayatları anlatılıyor.
YAYINEVİ MUTFAĞINDAN
Jamie’den enfes tarifler
Epsilon’un mayıs ayı kitaplarında dünyaca ünlü bir şeften pratik yemek tarifleri, aşk romanı Ateş ve Su’nun ikincisi, hayatını sorgulayan bir antropoloğun da yaşama dair saptamaları var. İngiliz şef Jamie Oliver, ‘Jamie’nin 30 Dakikalık Yemekleri’nde hızlı yemekler hazırlamada adeta hayat kurtaran yöntemleri paylaşıyor. İmran Tohumcu, ‘Ateş ve Su 2’de tutkulu aşkı bu defa Ateş’in gözünden anlatıyor. Françoise Héritier de ‘Yaşıyorum Demek İçin’ hayatı değerli kılan uzun bir liste sunuyor.
ÇOK SATANLAR TÜRKİYE
Lontano
Jean-Christophe Grange
Eyvallah 2
Hikmet Anıl Öztekin
Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk
Katalonya’ya Selam
George Orwell
Gözlük
Koray Yersüren
Kürk Mantolu
Madonna
Sabahattin Ali
Kelepçe
Canan Tan
* Türkiye’de çok satan kitaplar ‘D&R, idefix ve Kitapyurdu’ listelerinden derlenmiştir.
AZERBAYCAN
Eyni Ulduzun
Altinda
John Green
Sirr Kitabı
Gregory Samark
Yeni Kahire
Necip Mahfuz
Geçtiğimiz dünyam
İsmail Şıhlı
Cinayat ve Caza
F.M.Dostoyevski
Xaz Paltolu
Madonna
Sabahaddin Ali
Kıyamet
Cengiz Aytmatov
*Azerbaycan’da çok satan kitaplar ‘alokitab’, ‘kitabevim.az’ ve ‘alinino.az’ listelerinden derlenmiştir.