Dr. Yusuf Gedikli: İnsan dünyaya ilkel olarak gelmiş olamaz!

Dil bilimci Dr. Yusuf Gedikli’nin üç fasikülden müteşekkil eseri “Dillerin Şifresi”nin ilk cildi yayınlandı. Dillerin kökeni ve türeyişi üzerine ezber bozan bir tez niteliğinde olan eser, dillerin tesadüfen ya da ses taklidi yoluyla oluşmadığını, hepsinin aynı kanunla meydana geldiğini iddia ediyor. 

10 yıllık bir araştırmanın sonucu olan eserdeki çarpıcı iddiaları üzerine konuşmak üzere Dr. Yusuf Gedikli ile bir araya geldik. Dünya üzerindeki bütün dillerin ‘ocak yasası’ adını verdiği bir yasa ile üretildiğini ortaya koyan Dr. Gedikli, “Araştırmalarım sonunda şu sonuca ulaştım ki, diller tesadüfen ya da ses taklidi yoluyla meydana gelmemiştir. Hepsi tek bir matematik kural ile üretildi. 10 yıl Türk, Hint-Avrupa, Hami-Sami, Fin-Ogur, Moğol, Kore, Japon, Çin, İber-Kafkas ve daha birçok dünya dilini inceledim ve bu dillerin hepsinin ‘ocak yasası’ adını verdiğim bir yasa ile oluştuğunu gördüm” dedi. 500’den fazla makalesi ve 30 kitabı bulunan Dr. Gedikli, ‘opus magnum’u saydığı “Dillerin Şifresi” ile, gök kubbe altında söylenmemiş bir kaç sözü söylediğini ifade ediyor.

Dr. Yusuf Gedikli

Ocak yasası 4 harfle kuruluyor

Tüm dünya dillerindeki ilk kelimelerin B, D, G ve L harflerinin yanına bir ünlü sesin gelmesiyle oluştuğunu ortaya koyan Dr. Gedikli “Diğer sözler de, diğer harflerin bu ilk harflerle belli bir kural çerçevesinde yer değiştirmesiyle meydana gelmiş” diyor. 

Türk dilcisi Necmettin Hacıeminoğlu’nun da Kuran-ı Kerim’in Bakara, Rum, Rahman ve Hucurat surelerine atıf yaparak, çeşitli dillerdeki bütün kelimelerin bir esasa dayanılarak icat edildiğini, rast gele icat edilmediğini, kelime köklerinin kavimlere hazır verildiğini, yeryüzündeki kavimlerin yaratılıştan kendi dilleriyle donatıldığını yazdığını hatırlatan Dr. Gedikli şunları söylüyor: 

Tüm diller aynı zamanda üretilmiş

“Din ile bilimi birbirine karıştırmamak için elimden geleni yaptım ancak ulaştığım sonuçları kıvırtmadan söylemek mecburiyetindeyim. Bütün dillerin aynı kural ile meydana gelmiş olduklarından yola çıkarak, diller verilmiştir ve insana öğretilmiştir diyorum. Allah Kuran-ı Kerim'de, 'Adem'e eşyanın isimlerini öğrettik' buyurur. Ben ocak yasasıyla bunun hakikaten böyle olduğunu görüyorum. Tüm diller aynı zamanda yapılmışlar. Hepsi aynı eskilikte.”

İnsan hiçbir zaman ilkel olmadı

Ocak yasasının adeta bir mühendislik harikası olduğunu söyleyen Dr. Gedikli sözlerini şöyle sürdürüyor; “Bu yasayı ilkel bir insan beyninin bu kadar mükemmel, simetrik, planlı programlı şekilde kurgulaması düşünülemez. İnsanın böyle bir yasayı sadece düşünmek değil, uygulamak için dahi gelişmiş bir zekaya ihtiyacı olduğu aşikardır. Zira binlerce ocak ve on binlerce kelimeyi akılda tutmak için gelişmiş bir zekaya sahip olunması gerekir. Adeta bir mühendislik harikası diyebileceğimiz ocak yasasını ilk insanın veya ilkel insanın nasıl bulduğu, hatırında nasıl tuttuğu ve uyguladığı sorulmaya değer bir sorudur. Bugün çok ilerlemiş insan beyninin bile bu olağanüstü, fevkalade mühendislik harikasını gerçekleştirebileceği kuşkuludur. Hatta insan beyninin bunu anlaması bile ancak henüz mümkün olabilmiştir. Ocak yasası insanın dünyaya ilkel şekilde gelmediğinin bir ispatı olduğu gibi, dillerin muhtemelem insan tarafından ortaya konmadığının da bir kanıtıdır. Ayrıca araba, tekerlek, ateş, demir, altın gibi kelimelerin tüm dillerde ilk kelimelerden olduğunu ispatladım. Bu da insanoğlunun başlangıçta bunları zaten biliyor olduğunu gösteriyor. Eğer taş devri yaşandıysa bile, bu insanın yüksek bir medeniyetten sonra gerileyip sonra yeniden ilerlediğini gösterir. Bu yasa aynı zamanda şunu da gösteriyor; Kainatta hiçbir şey tesadüf veya tesadüfi değildir.”

Türkçe bağımsız bir dil, hiçbir gruba bağlı değil

Tahmini olarak dünyada bugün yaşayan 5 bin 651 dil var. Bu diller ortalama 250 dil ailesi çatısı altında toplanmışlar. Dr. Gedikli’nin bir başka iddiası da bu ailelerle ilgili. Türkçe’nin Ural-Altay dil grubuna bağlı olmadığını, hatta böyle bir dil grubu bile olmadığını ifade eden Dr. Gedikli, bu dil ailesi altında yer alan Türkçe, Moğolca ve Korece gibi dillerin bağımsız diller olduğunu ve birbirleriyle ‘ocak yasası’ çerçevesinde bir ortaklığının bulunmadığını iddia ediyor.