Diriliş Ertuğrul'da İlbilge Hatun rüzgarı! İlbilge Hatun kimdir?

Diriliş Ertuğrul'da İlbilge Hatun rüzgarı! İlbilge Hatun kimdir?

İlbilge Hatun kimdir sorusunun cevabı Diriliş Ertuğrul hayranları tarafından merak ediliyor. Herkesin araştırdığı İlbilge Hatun ise yaptıkları ile yeni bölüme de damgasını vuracak. Peki İlbilge Hatun kimdir, tarihteki yeri nedir, Ertuğrul Bey zamanında yaşamış mıdır? İşte İlbilge Hatun hakkında merak ettiğiniz her şey.

Reyting rekorları kıran Diriliş Ertuğrul dizisinin hayranları İlbilge Hatun'un kim olduğunu merak ediyor. İlbilge Hatun, Göktürk Devleti'nin Türk Kağanı Bilge Kağan'ın annesidir. Eşi Göktürk Devleti'ni yeniden kuran İlteriş Kutlug Kağan'dır. Diğer oğlu Kül Tegin'dir.

 TARİHTE İLBİLGE HATUN

Tarihte İlbilge Hatun Ertuğrul Bey zamanında yaşamamıştır.Orhun Kitabeleri'nde İlteris Kağan'ın en büyük destek ve yardımcılarından birinin eşi İlbilge Hatun olduğu belirtilmektedir.

İLBİLGE HATUN'U CANLANDIRAN HANDE SORAL KİMDİR?

2 şubat 1987 yılında Bursa'nın İnegöl ilçesinde dünyaya geldi. Bensu ve Betirhan adından ikiz kardeşleri var ve Soral gibi oyunculuk yapıyorlar. İlkokul ve ortaokulu Bursa'da bitirdi. Lise öğrenimini yine Bursa'da olan İnegöl Turgut Alp Anadolu Lisesi'nde tamamladı. Üniversite öğrenimi için İstanbul'a geldi ve Bilgi Üniversite'sinin Psikoloji bölümünde eğitimini tamamladı.

2008 yılında Soral'ın 'Komedi Dükkanı' adlı programı izlemeye gitmesi ile tüm hayatı değişti. Tolga Çevik'in oynadığı Fırat Parlak'ın yönetmenlik yaptığı 'Komedi Dükkanı' adlı programa Çevik, Soral'ı misafir olarak sahneye çıkardı.

Yönetmen Parlak, Soral'ın performansını beğendi ve ona oyuncu olayı teklif etti. Bu teklif üzerine Soral'ın tüm hayat çizgisi değişti ve oyunculuğa yöneldi.

Ünlü oyuncu İsmail Demirci ile evlidir.

Hande Soral'ın kendi ağzından hayatı;

Madem oyuncu olacağım, o zaman psikoloji seçeyim bari işime yarasın diye düşündüm. 9 tercihim vardı, hepsi psikolojiydi diye başlıyor kariyer yolculuğunu anlatmaya Hande Soral.

Bu 9 tercih arasından ODTÜ’ye girecekken, babasının “Kızım sen oyuncu olmayacak mısın? Ne yapacaksın Ankara’da?” diyerek haklı yönlendirmesiyle son anda tercihini değiştiriyor ve Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümüne giriyor: “Babam bu aklı vermemiş olsaydı oyuncu falan olamazdım ben.”

Ünlü olmayı daha o yıllarda kafasına koyuyor ve hayali, seyirci olarak gittiği “Komedi Dükkanı”nda sahneye çıkmasıyla değişiyor: “Arkadaşımla Starbucks’da kahve içiyoruz, bana peçete imzalattı ‘ünlü olacağım’ diye. Hâlâ duruyor. Bu kadar inançla gittim programa, neye güvendim bilmiyorum. Birini istediler, elimi kaldırdım ve sahneye çıktım.”

Artık ünlü biri olduğunu ise “Küçük Kadınlar” dizisi yayınlanmaya başladığında anlıyor: “19 yaşındayım. Ajansla tanışmaya gidiyorum diye topuklu çizmelerimi giydim, kırmızı rujumu sürdüm, saçımı toplattım. Meğer beni ‘Küçük Kadınlar’ dizisinin casting’i için çağırmışlar. O halimle tam bir küçük kadındım. Ama beni düşündükleri rol sokakta top oynayan kızmış. İki gün sonra yırtık jean’le, makyajsız gittim. Bu sefer oldu. Dizi 1.5 ay sonra yayınlandı. Sokağa çıktım, herkes fotoğrafımı çekiyor. O zaman anladım ne olduğunu.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN