Picasso’yu üç renkle anlattık

Picasso’yu üç renkle anlattık

Flamenkonun yaşayan en önemli temsilcilerinden Jose Antonio Ruiz, Picasso’dan ilham alarak sahneye koyduğu ‘Picasso’ adlı dans gösterisiyle İstanbul’da. Ünlü ressamın hayatının farklı evrelerinde seyahat ettiren 17 yıllık gösteri için Ruiz “Canlılığını, geçerliliğini, tüm tazeliğini ve görsel etkisini koruyor" diyor.

İNCİ DÖNDAŞ/İSTANBUL

Jose Antonio Ruiz, 17 yıldır sahnelediği ‘Picasso’ ile İstanbul’a geliyor. Flamenkonun yaşayan en önemli temsilcilerinden olan efsanevi dansçı, 22 Mayıs salı günü saat 20.30’da İş Sanat’taki gösteride, Picasso gibi bir dehadan ilham alarak onun eserleri üzerinden bir koreografi oluşturuyor. Dünya premieri 2001’de Compañía Andaluza de Danza ile işbirliğiyle ‘Ulusulararası Granada Dans ve Müzik Festivali’nde yapılan gösteri, izleyiciyi Picasso’nun hayatının farklı evrelerinde seyahat ettirmeyi amaçlıyor. Gösteri Picasso Paisajes (Picasso Manzaraları) ve Flamenco Invocaciones (Flamenko Tutkusu) olarak iki bölümden oluşuyor. 40 dakika süren ilk bölümü Picasso Paisajes’te her rengin özü ve sembolizmi üzerinden farklı renk ve kıyafetler kullanarak, karanlıkların bile anlamlı olduğunu düşündüren bir ışıklandırmayla izleyicileri farklı dünyalara götüren bir atmosfer yaratılıyor. 50 dakikalık ikinci bölüm Flamenco Invocaciones’de ise İspanya’nın sembolü olan flamenko, Endülüs’ün ruhu, tutkusu, enerjisi ile ritm, ses ve gitar eşliğinde ifade ediliyor. 50 yıl önce dansa başlayan, İspanya Ulusal Balesi’ne başkanlık eden ve daha sonra kendi dans topluluğunu kuran Jose Antonio Ruiz ile Picasso gösterisini konuştuk.

Picasso dansla nasıl buluştu?

Picasso’nun eserlerinden aldığımız ilhamla yola çıktık. Proje Granada Uluslararası Müzik ve Dans Festivali’nin talebi ile başladı. Besteci Jose Nieto ile birlikte Picasso’nun eserlerinden yola çıktık ve ilk önce hikâyeyi nasıl analiz edeceğimiz üzerine çalışmaya başladık. Eserleri inceledikçe koreografiyi de farklı bölümlere ayırdık. Renkler üzerinden mavi, pembe ve siyah bölümlere ayırdık. Amacımız Picasso’nun hayatının farklı evrelerindeki sanat anlayışının bizde uyandırdığı etkiyi sahneye taşımaktı.

Picasso’nun size ilham veren eserleri hangileri?

Gösterideki özellikle mavi bölümde beni etkileyen ve bana ilham veren iki tablo var; biri La Vida ve diğeri Arlequín con espejo...  La famille de saltimbanques, Las Meninas’ın yanı sıra Viejo Ciego Con Niño. Las señoritas de Avignon ve şüphesiz Guernica en sevdiğim eserleri diyebilirim.

Bu dans ilk kez  17 yıl önce sahneye konulmuştu. Bugün hâlâ insanları bu denli etkilemesini neye bağlıyorsunuz?

Bence dansa bakış açımla ilgili. Koreografi tarzı neoklasik İspanyol dansı. Canlılığını, geçerliliğini, tüm tazeliğini ve görsel etkisini koruyor. Bu nedenle zamansız bir geçerliliğe sahip; ben bunu restore edilmiş bir tabloyu görmeye benzetiyorum. Yıllanıyor ama eskimiyor.

İlk bölüm mavi, pembe ve siyah bölümlerden oluşuyor. Renklerin anlamlarını sahneye nasıl taşıdınız?

Bu yolculuk aslında üç farklı sahnede kendini anlatıyor. Mavi, alçakgönüllü insanların yalnızlığı ve çaresizliğini, insanların çektiği acıları... Pembe bölüm lirizmi anlatıyor. Siyah bölüm ise savaşın, insanlık onurunu, işgal ettiği, tahrip ettiği ve imha ettiği her şey olarak ifade ediliyor.

Gösteri ikinci bölümüyle ne anlatıyor? 

Bu bölümdeki her şey benim bakış açımdan görülen flamenkoya ait. Fernando Romero’nun çağdaş flamenko anlayışına saygı duyan ve onun özel vizyonuyla işbirliği yapan koreografiler var.

İyi dansçı olmanın sırları neler?

Ben uzun yıllar büyük ustaların yönetiminde bir dansçı olarak kariyerimi sürdürdüm hâlâ da devam ediyorum. Dans disiplin, özveri ve deneyimle yıllar içerisinde üst seviyelere çıkıyor. Ülkenizin dansını ve kültürünü bilmeniz ve dans ile ilgili bir vizyon oluşturmanız gerekiyor ama en önemlisi çok çalışmak. 

Dansla ilgili en büyük tutkunuz?

Benim için en büyük ödül halkın samimi alkışları. Hâlâ sahnede olabilmek ve yeni birşeyler yaratmak en büyük tutkum. Kariyerimde heyecan verici anlar var ama beni en çok heyecanlandıran, mesleğin zorluklarına rağmen bu sanat dalını canlı tutmaya çalışan öğrenciler ve dans profesyonellerinin sevgisi...

Bahreyn için proje hazırlıyor

Bundan sonraki hedefleriniz neler? Üzerinde çalıştığınız yeni projeler var mı?

Daha önce çalışmadığım yeni bir coğrafya olan Arap dünyasında Bahreyn için yeni bir proje hazırlıyorum. Umuyorum bu yıl içinde izleyiciyle buluşacak.

Türkiye’deki izleyicilere bir mesajınız var mı?

1995 yılında ilk kez İstanbul’a Endülüs Balesi ile geldim. Şehrin, tarihin, halkın sıcaklığı ve özellikle şehrin her köşesinde bulunan büyünün beni çok etkilediğini söyleyebilirim. Şimdi tekrar Türkiye’ye gelecek olmak benim için heyecan verici.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN