Anneleri ölünce reşit olmamaları nedeniyle herkesten saklanarak yaşayan dört kardeşin dramatik öyküsü ‘Marrowbone’da korkuyla iç içe geçirilerek anlatılıyor. ‘Zindan Adası’ndan ‘Makinist’e, ‘23 Numara’dan ‘Gizli Pencere’ye kadar birçok psikolojik filmden parçalar içeren yapım, germeyi de başarırken ailece izlenebilecek bir seyir keyfine dönüşüyor.
ERKUT TEZERDİ/İSTANBUL
Ana akım psikolojik gerilimlerin sayısı 2000’lerin başında artış gösterdi. Tamamen popüler sinema formüllerini uygulayan yapımlarda bazen ünlü bir oyuncunun gerilimli anları bazen de ünsüzler takımının katil-polis kovalamacası aktarılıyor. Ancak bu filmlerin tamamında tüm gizem ters köşe mantığında filmin son dakikalarında açıklanıyor. İzleyici şaşırtılıyor, müzik yükselişe geçerken yönetmeni bu, senaristi şu kişi, oyuncuları da bunlar diyen siyah ekran ortaya çıkıyor. Günümüzde ise bu yapımlar unutulmuş değil! Dahası her sene yine onlarcası sinemaseverlerle buluşuyor. Bu hafta izleyici karşısına çıkan ‘Marrowbone’ (Karanlık Sır) da işte böyle bir yapım. Genç oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film İspanya yapımı, süresi 110 dakika, senaryosu ise adeta birçok yapımı bünyesinde barındırıyor.
Sergio G. Sánchez’in yazıp yönettiği ‘Marrowbone’da küçük yaştaki dört kardeş anneleriyle birlikte katil babalarından kaçarak ıssız ve eski bir eve yerleşiyor. Her şey güzel giderken anneleri hastalık nedeniyle vefat ediyor, kardeşler tabiri yerindeyse ortada kalıyor. En büyük kardeş Jack kardeşlerinin sorumluluğunu alıyor. Fakat bu sorumluluğun resmiyet kazanması için 21’ine basmalı çünkü devlet yasalarına göre yaşı 18’den küçüklerin esirgeme yurduna gönderilmemesi için başlarında en az 21 yaşında biri olması lazım. Bunun için de kardeşler hem annelerinin öldüğünü kimse öğrenmesin diye hem de Jack’in 21 yaşına girsin diye evde gizleniyor. İzole hayat yaşayan kardeşler önemli bir sırrı da saklıyor.
Filmde aslında gizemlerin cevabı çok net bir şekilde özellikle ilk 40 dakikaya yayılıyor. Dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmayacaktır. Neden? Çünkü ‘Marrowbone’ gibi birçok film var. ‘Zindan Adası’ndan ‘Makinist’e, ‘23 Numara’dan ‘Gizli Pencere’ye dek sinema tarihine geçen psikolojik gerilimler temellerini oluşturuyor. Ayrıca filmde de konu itibarıyla bu yapımlarla büyük benzerlikler bulunuyor. Ses-müzik kullanımından, hangi korku unsurunun nerede ve ne zaman kullanılacağına kadar her şeyi bilmek mümkün. Filmi ilginç kılan çekim teknikleri; doğallık ön planda. İçselleştirme ikinci bölümde -son 50 dakika- yer yer kırılsa da özellikle sonu açısından tatmin olabilirsiniz. Dahası oyunculuklar da inandırıcılığa hizmet ediyor.
ÇOCUĞU ÇOK AĞLATMIŞSINIZ
İspanyol yönetmen Sergio G. Sánchez ilk uzun metraj çalışmasında, ünlü genç oyuncularla çalışmayı uygun görmüş ama oyuncu seçiminde Mia Goth kötü bir karar olmuş. Hatta Mia’nın neden oyunculuk yaptığına ilişkin cevap bu filmde de yok! Umarız onu son kez görürüz. Sam rolündeki 9 yaşındaki İngiliz oyuncu Matthew Stagg ise film boyunca çok ağlatılıyor, peki ona acıyor muyuz? Evet ama ölçü kaçırılmış. Konusu hemen hemen tek mekânda geçen filmlerde izleyiciyle ‘iyi oyunculuk’la seslenmek altın kuraldır. Bu nedenle daha iyi performanslarla çok daha iyi bir yapım ortaya koyulurdu. Fakat her şeye rağmen yönetmen Sánchez filmi kotarmış.
