Himalayaların antik halk hikayeleri ve efsanelerinde, Yeti, Kocaayak, büyük ve gizemli maymun benzeri yaratık olarak adlandırılan ve Nepal, Butan ve Tibet’e uzanan bir bölgede yaşadığı söylenen yaratığa dair gerçekler bilim yoluyla ortaya çıktı.
Yüzyıllardır bu mitolojik yaratığın insanlar tarafından görüldüğüne dair birçok ihbar yapıldı ve birçok kişi de Yeti’nin varlığını kanıtlayabilecek kanıtlar bulduğunu söyledi.1950’li yıllarda Nepal’de bir rahip tarafından bulunan ve Kocaayak’a ait olduğu iddia edilen tüy örneği.
Ancak şimdi, Yeti’ye ait olduğu iddia edilen dokuz numuneye yapılan DNA analizleri, bu efsanenin kökenine ışık tuttu.
Araştırmacılar, bugüne kadar bulunan kemik, diş, deri, saç ve dışkı örneklerinden sekizinin Asya siyah ayısı, Himalaya kahverengi ayısı veya Tibet kahverengi ayısına ait olduğunu saptadı. Örneklerden birisi ise bir köpeğe aitti.
Arkeofili sitesinin haberine göre araştırmayı yürüten Charlotte Lindqvist, “Bulgularımız, Yeti efsanesinin biyolojik temellerinin yerel ayılarda bulunabileceğini kuvvetle öneriyor ve çalışmamız, genetik araştırmaların benzer diğer gizemleri çözebileceğini gösteriyor.” diyor.
Bulgular, Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımlandı.
Lindqvist, bilimin mitolojik canlıların efsanelerini keşfederken yararlı bir araç olabileceğini söylüyor.
Durham Üniversitesi’nden evrimci biyolog Ross Barnett, “Yeti örneklerini incelemek ve çoğunluğunun ayılardan geldiğini göstermek, nadir bulunan vahşi hayvan efsaneleri ile bazen korkutucu olabilen gerçek bir canlı arasında bir bağ oluşturuyor.” diyor.