Kurban bayramı ne zaman başlıyor ve ne zaman bitiyor? 2018 Bayram tatili kaç gün sürecek?

Kurban bayramı ne zaman başlıyor ve ne zaman bitiyor? 2018 Bayram tatili kaç gün sürecek?

Kurban bayramı ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecek? 2018 Kurban bayramı tatili kaç gün sürecek? Özellikle kamu çalışanlarının heyecanla beklediği bayram tatiline az bir zaman kaldı. Milyonlarca vatandaş bayram hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürürken bir yandan da tatilin kaç gün süreceği araştırılıyor. Diyanet İşleri'nin Kurban Bayramı takvimine göre hangi gün başlayacağını ve ne zaman biteceğini haberimizde sizlerle paylaşıyoruz.

Kurban bayramı ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecek? 2018 Kurban bayramı tatili kaç gün oldu? Çalışan kesim için tatil süreci başlıyor. Kurban Bayramı tatilinin hangi gün başlayıp hangi gün biteceğini haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Müslümanların en önemli ikinci bayramı olan Kurban bayramı için geri sayım başladı. Kurban kesecek olan vatandaşlar hazırlıklarını yaparken bir yandan da bayram tatili için plan yapıyorlar. Özelliklle de kamu çalışanları için geçtiğimiz sene olduğu gibi uzun bir tatil sürecine girilecek. Peki Kurban Bayramı ne zaman başlayacak ve hangi gün sona erecek? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınlamış olduğu resmi tatiller takvmini haberimizden görebilir, bayram tatili ile ilgili merak edilen tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

2018 KURBAN BAYRAMI TATİLİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK VE NE ZAMAN BİTECEK?

Geçtiğimiz yılda Kurban Bayramı 30 Ağustos ile birleştiği için 11 gün tatil yapma şansı bulan çalışan kesim, 2018'de de Kurban Bayramı'nda uzun bir tatil yapma şansına sahip olabilecek. 2018 Kurban Bayramı'nın arefesi 20 Ağustos Pazartesi gününe denk geliyor. Takip eden Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma ise resmi tatil. Dolayısıyla bu sene Kurban Bayramı'nda yine 9 günlük bir tatil gözüküyor.

18-08/17/kurban2.jpg

AREFE NEDİR? BU GÜNDE NELER YAPILMASI GEREKİR?

Arefe (Arife), Kurban Bayramı'nın bir gün öncesi olan Zilhicce ayının dokuzuncu günüdür. Haccın iki rüknünden biri olan vakfe bugünde yapılır. Arefe günü Arafat'ta, öğle namazının farzı ile ikindi namazının farzı öğle vaktinde peş peşe kılınır.

Arefe günü güneş batınca hacılar Arafat'tan Müzdelife'ye hareket ederler. Arefe günü, Arafat'ta hacılar, vakitlerini dua, namaz, zikir, tesbih, va'z dinleme, Kur'ân okuma vb. ibadetlerle geçirirler.

Peygamberimiz arefe gününün faziletine ilişkin olarak "Arefe gününden daha çok Allah'ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur" buyurmuş, yine "Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah'tan umulur" dediği (Müslim, “Sıyâm”, 196-197) nakledilmiştir.

Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların peşinden, selâmdan sonra teşrik tekbiri getirmek vaciptir.

KURBAN BAYRAMI ÖNEMİ NEDİR?

Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır. Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.
Kurban Kesme Yükümlülüğü

Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücûb şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet oldu- ğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır.

Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şart aranır:

1. Müslüman olmak.
2. Akıllı ve bulûğa ermiş olmak.
3. Mukim olmak, yani yolcu olmamak.
4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak.

Gayri müslimler öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil sayılırlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha doğrusu böyle bir ibadeti ifaya ehil sayılabilmesi için müslüman olması gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir. Hanefîler'den Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kurbanla yükümlü sayılmak için akıl ve bulûğ şart olmayıp gerekli malî güce sahip olan küçük çocuklar ve akıl hastaları adına kanunî temsilcileri tarafından kurban kesilmesi gerekir. Bu fakihler kurbanın malî bir ibadet oluşu ve başta fakirler olmak üzere üçüncü şahısların hakkının gözetilmesi hususunu ön planda tutmuşlardır.

Hanefî fakihlerinden İmam Muhammed'e ve Şâfiîler'e göre kurban mü- kellefiyeti için akıl ve bulûğ şarttır. Hanefî mezhebinde bu konuda fetva İmam Muhammed'in görüşüne göre verilmiş ve tatbikatta bu görüş ağırlık kazanmıştır. Bu son görüşün ilk bakışta, üçüncü şahısların yani kurban etinden yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin haklarını göz ardı ettiği ileri sürü- lebilirse de, ehliyetsiz ve eksik ehliyetli kimselerin mal varlığının korunması ve gerekli tedbirler alınarak onlara daha güvenli bir gelecek hazırlanması açısından isabetli olduğu da söylenebilir. Çünkü çocuk ve akıl hastasının haklarının istikbale mâtuf olarak korunması, kanunî temsilciler için hukukî ve dinî bir sorumluluktur. Böyle bir kaygının söz konusu olmadığı durumlarda kanunî temsilcilerinin zengin çocuklar ve ehliyetsizler adına kurban kesmesi güzel bir davranış olur.

18-08/17/kurban1.jpg

KİMLER KURBAN KESEBİLİR?

Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına (nisap) sahip ve yolcu olmayan Müslüman’ın yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal (80.18 gr) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir, dolayısıyla Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedâkarlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir.

HANGİ HAYVANLAR KURBAN OLARAK KESİLEBİLİR?

Sığır cinsi büyükbaş hayvanların kurban edilebilmesi için, en az iki kameri yaşlarını bitirmeleri gerekir. İki yaşını bitirdikleri kesin olarak bilinen büyükbaş hayvanların kapak atmamaları kurban olmalarına engel olmaz. Yine kapak attığı halde iki yaşını doldurmamış olurlarsa kurban olarak kesilemezler. Ancak doğumu kesin olarak bilinmeyen büyükbaş hayvanlar için kapak atma, bir ölçü olarak kabul edilebilir.

KURBAN ALIRKEN BUNLARA DİKKAT

Başka illerden getirilmiş kurbanlıklardan veteriner sağlık raporu olmayan, 2. Sığır cinsi hayvanlar için pasaportu bulunmayan, küçükbaş hayvanlar için nakil belgesi olmayan ve küpesiz, 3. Çok zayıf olan, 4. Gebe veya yeni doğum yapmış olan, 5. Yüksek ateşi olan, 6. Çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan, 7. Kılları karışık ve mat halde olan, 8. Bakışları ve dış görünümü canlı olmayan, 9. Salya akıntısı bulunan, 10. Pis kokulu ishali olan, 11. Pis kokulu burun akıntısı olan, 12. Çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız hayvanlar satın alınmamalıdır

YOLCUNUN KURBAN KESMESİ GEREKİR Mİ?

Yolcu (seferî), kurban kesmekle mükellef değildir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 576). Ancak kesmesi hâlinde sevabını kazanır. Kişi, kurbanını ikamet ettiği yerde kesebileceği gibi, bayram dolayısıyla veya başka bir sebeple gitmiş olduğu yerde de kesebilir. Seferî olması, kurban kesmesine ve kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.

Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde memleketlerine dönerlerse, yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban bayramının başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da vacip olmaz. Sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenlerin kurban kesmeleri gerekir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 63).
Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre, seferîlik durumunda da aynı hüküm geçerlidir (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 383).

KURBAN İBADETİNİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR? 

Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197).

Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146).

Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

DİNİ GÜNLER TAKVİMİ İÇİNT TIKLA

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN