Suriye'de hava operasyonlarına başladığından beri Türk hava sahasını üçüncü kez ihlal eden Rusya, Türkiye'yi ciddiye almamanın bedelini ödemiş bulunuyor. Rus tarafından gelen çelişkili ve muğlak açıklamalar, Rusların adeta bir "suç üstü psikolojisi" içinde olduklarını gösteriyor.
[Karar]
Orta Doğu'da bitmeyen krizlerin sonuncusu, bugün sabah saatlerinde "Türk hava sahasını ihlal eden bir uçağın düşürüldüğü" haberleriyle başladı. Krizin ilk anlarından itibaren dikkat çeken ise Türkiye'nin açıklamalarında kesin bir dil kullanması ve tezlerini verilerle desteklemesi, buna karşın Rus tarafının olayı büyütmemeye yönelik ve belirsiz açıklamalarda bulunmasıydı.
Uçağın vurulduğu haberi ajanslara düştükten yaklaşık bir saat sonra gelen Genelkurmay açıklamasında haberler doğrulanırken, sözkonusu uçağın beş dakika boyunca 10 kez ikaz edildiği, buna rağmen rotasını değiştirmemesi üzerine uçağa angajman kuralları çerçevesinde "müdahalede bulunulduğu" bildirildi.
Çelişkili ve muğlak açıklamalar
Genelkurmay'ın detaylı bir biçimde olayın anlatıldığı bu açıklamasına karşı Rusya Savunma Bakanlığı, uçağın karadan açılan ateş sonucu vurulduğuna dair "güçlü kanıtlar" olduğunu iddia etti. Bu kanıtların ne olduğu açıklamada yer almadı. Rusya bunun ardından Su-24'ün Türk hava sahasını ihlal etmediğini ve "bunu kanıtlayabileceklerini" açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra TSK olayın radar haritasını yayımlayarak ihlali kesin biçimde ortaya koydu.
Kremlin'den yapılan ilk açıklamada ise olayı büyütmemeye yönelik tavır dikkat çekti. Olay tüm çıplaklığıyla ortadaydı, buna karşın Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "büyük resmi görmeden yorum yapmanın yanlış olduğunu" söyleyerek "ciddi bir olay" nitelemesinde bulunmakla yetindi.
Bu filmi Ekim'de de görmüştük, sonu aynı olmadı
Rusya'nın bu olay karşısındaki tavrı gösteriyor ki, Ekim ayında Türk hava sahasının ihlal edilmesi sonucu Türkiye'nin yaptığı uyarılardan gerekli ders çıkarılmamış. 30 Eylül'de Suriye'de Esad rejimini korumak için hava operasyonlarına başlayan Rus Hava Kuvvetleri, 3 ve 4 Ekim tarihlerinde Türk hava sahasını iki kez ihlal etmişti.
Türkiye ve NATO, ihlale karşı tepkilerini net bir biçimde ortaya koymuş ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir kez daha ihlal yaşanması durumunda angajman kuralları çerçevesinde gerekli müdahalenin yapılacağını ifade etmişti.
Rusya ise önce ihlal iddialarını reddetmiş, daha sonra "birkaç saniyeliğine" bir ihlal olduğunu kabul etmişti. Genelkurmay Başkanlığı'nın ihlalin 4 buçul dakika olduğunu ortaya koyması karşısında Rusya, "Türkiye'nin hava sahasını da koruyoruz" gibi ciddiyetle bağdaşmayan bir açıklama ile ortaya çıkmıştı.
Bir müsibet bin nasihatten iyidir
Bugün Rus uçağının düşürülmesinin sorumlusu Rusya'dır. Türkiye, kendi hava sahasını koruyacağını açıkça ortaya koymuş ve bunu uygulamıştır. Bugün gerçekleşen sadece bir uçağın düşürülmesi değil, Rusya'ya bölgesel güçleri gözardı ederek Orta Doğu'da istediği gibi at oynatamayacağının anlatılmasıdır.
