Terör ve ırkçılığın gölgesinde seçim

Terör ve ırkçılığın gölgesinde seçim

Fransa, terör eylemleri ve yükselen aşırı sağ akımların kıskacında cumhurbaşkanını belirlemek için sandık başına gidiyor. IŞİD’in üç gün önce Paris’in kalbinde yaptığı saldırı atmosferi baştan aşağı değiştirirken, ırkçı aday Le Pen’in bundan faydalanarak çıkış yapma ihtimali korkutuyor.

Fransa, bugün cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için sandık başına gidiyor. 11 adayın yarışacağı seçimlerde, anketlere göre dört adayın ikinci tura kalma şansı olduğu belirtiliyor: Kendini merkezde konumlandıran ‘Yürüyüş’ hareketi lideri Emmanuel Macron, merkez sağın adayı Cumhuriyetçi François Fillon, aşırı sağ Ulusal Cephe partisinin lideri Marine Le Pen ve son dönemde popülaritesi artan radikal sol aday Jean-Luc Melenchon. Mevcut Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da mensup olduğu Sosyalist Parti’nin adayı Benoit Hamon ise anketlerde bu dörtlünün arkasında yer alıyor. Son anketlerde Macron ve Le Pen, yüzde 21-23 arasındaki oy oranlarıyla öne çıkarken, Melenchon ve Fillon’un tahmin edilen oy oranları ise yüzde 19-20 düzeyinde. Adaylardan hiçbirinin ilk turda cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli olan yüzde 50’nin üzerinde oy alamamasına ve 7 Mayıs’ta ikinci tur seçimlerin düzenlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Fransız medyasında yapılan yorumlarda, bugünkü seçimleri öncekilerden ayıran iki unsura dikkat çekiliyor; perşembe günü başkent Paris’te düzenlenen terör eylemi ve tam dört adayın ikinci tura kalmak için yaşadığı kıyasıya rekabet.

Bir IŞİD militanı tarafından üç gün önce Paris’in ünlü Şanzelize Bulvarı’nda düzenlenen terör eylemi, ülkedeki atmosferi baştan aşağı değiştirmiş durumda. Fransız gazeteleri, seçimden bir gün önceki sayılarında adeta ağız birliği yapmış halde halkı ‘teröre karşı demokrasiye sahip çıkmaya’ çağırdı. Liberation gazetesindeki editoryal yorum yazısında, ‘oy kullanmanın teröre karşı direnmenin en iyi yolu olduğu’ savunuldu. Paris-Normandie, bütün vatandaşları ‘bu zorlu zamanda’ sandığa gitmeye çağırdı. La Depeche du Midi, teröristlerin tuzağına karşı verilecek en iyi yanıtın demokrasiye sahip çıkarak oy kullanmak olduğunu vurguladı. Le Figaro, Şanzelize saldırısının ‘Fransa’nın savaşta olduğu gerçeğini, vatandaşlarına trajik bir şekilde hatırlattığını’ ifade etti. Öte yandan IŞİD’in saldırısının, İslamofobik ve göçmen karşıtı söylemleriyle bilinen aşırı sağcı Le Pen ile merkez sağın adayı Fillon’a yarayacağı yorumları yapıldı. Başbakan Bernard Cazeneuve ise bu iki adayı ‘terör saldırısını kendi çıkarları için kullanmakla’ suçladı. IŞİD saldırısının yarattığı büyük etkinin, seçimlerdeki sürpriz faktörünü güçlendirdiği de Fransız medyasında yapılan yorumlar arasında. Kasım 2015’te 130 kişinin öldüğü Paris saldırılarından bu yana olağanüstü halle yönetilen Fransa’da, seçimlerin güvenliği için 50 bin kolluk personeli görevlendirildi.

SÜRPRİZ BEKLENİYOR

Fransa’da genellikle merkez sağ ve merkez sol adaylar arasında geçen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aksine, bu kez dört adayın birden ikinci tura kalmak için ciddi şansı bulunuyor. Kararsız seçmen oranının yüzde 20 civarında olması da belirsizliği artıran bir faktör olarak değerlendiriliyor. Fransa’da seçmenlerin ilk turda ‘ideolojik’, ikinci turda ise ‘pragmatik’ tercih yaptıkları belirtiliyor. Yani ilk turda gönüllerinden geçen adaya oy veren vatandaşlar, ikinci turda ise seçilmesini istemedikleri adayın rakibini tercih ediyor. Bu durum da merkez aday Emmanuel Macron’un şansını yükselten bir faktör olarak görülüyor. Yapılan anketlere göre, Le Pen ve Macron’un ikinci tura kalması halinde, Macron’un yüzde 65 civarında bir oyla cumhurbaşkanı seçileceği öngörülüyor.

SEÇMEN FREXİT’E SICAK

Fransa’daki seçimler, ülkede son dönemde yükselen aşırı sağ ve Avrupa Birliği karşıtı akımlar nedeniyle Brüksel tarafından da yakından izleniyor. France 24 televizyonu ve Vox Pop Labs şirketi tarafından yapılan ankete göre, seçmenlerin yüzde 49’u, ülkenin AB üyeliğinin referanduma götürülmesine sıcak bakıyor. Bu durum, adayların vaatlerini de etkiliyor. Aşırı sağcı Marine Le Pen, AB’den ayrılma anlamına gelen ‘Frexit’ referandumu yapmayı vaadederken, diğer adaylar da Paris-Brüksel ilişkisinin gözden geçirilmesinden yana. İngiltere, geçen yıl yapılan ‘Brexit’ referandumunda AB’den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. Fransa’nın da benzer bir adım atması halinde birliğin geleceğinin tehlikeye düşmesinden endişe ediliyor.

FİLLON: RUSYA’YA DESTEK

Eşini danışmanı gibi göstererek maaş almasını sağladığı için kampanyası sıkıntılı günler geçiren ‘uyuşuk’ lakaplı Fillon, baskılara rağmen seçim yarışından çekilmedi.

500 bin devlet memurunun işine son verilmesi karşılığında haftalık mesai süresinin 35 saatte kalması.

Irak ve Suriye’ye savaşmaya giden radikal kişilerin Fransız vatandaşlığından çıkarılması

Rusya’ya AB tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması

LE PEN: CAMİLER KAPATILACAK

Ulusal Cephe’nin kurucusu olan Jean-Marie Le Pen’ın kızı ve şimdiki lideri Marine Le Pen döneminde, parti oylarını tarihinin en yüksek seviyesine taşıdı.

Fransa’nın AB üyeliğinin oylanacağı bir referandum yapılması

Ülke sınırlarının göçmenlere kapatılması ve yasadışı göçmenlerin sınırdışı edilmesi

Göçmenlerin çocuklarına ücretsiz eğitim uygulamasının sona erdirilmesi

Sosyal konutlarda Fransız vatandaşlarına öncelik tanınması

Radikal İslamcıların’ gittiği camilerin kapatılması

MACRON: ALTYAPIYA 50 MİLYAR

Şimdiki Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Ekonomi Bakanı olarak görev yapan, seçimlere katılmak için bu görevden istifa eden 39 yaşındaki Macron, kendini ‘Avrupa taraftarı’ ve ‘ilerici’ olarak tanımlıyor.

Fransa’nın AB üyeliğinin yeniden gözden geçirilmesi

Haftalık çalışma saatlerinin artırılması konusunda şirketlerle pazarlık yapılması

Yenilenebilir enerji ve altyapı çalışmaları gibi kamu yatırımları için 50 milyar avro harcanması

İşsizlik oranının yüzde 7’ye düşürülmesi

MELENCHON: BAŞ KALDIRALIM

Seçim yarışında son haftalarda yükselişe geçen radikal sol aday, özellikle gençlerden büyük rağbet görüyor. Geçen yıl ‘Baş kaldıran Fransa Hareketi’ni kuran Melenchon, Fransız Komünist Partisi tarafından da destekleniyor..

Fransa’nın seçim sisteminin değiştirilerek yarı başkanlık sisteminden parlamenter düzene geçilmesi.
Ülkedeki bütün evsizlere barınak sağlanması

Reçeteli sağlık harcamalarının tamamen devlet tarafından karşılanması

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN