Sağlık en büyük sermaye

“Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi”

Kanuni Sultan Süleyman

Sağlık kaybolana kadar genellikle kıymeti bilinmez. Halbuki, sağlık mutluluğumuzun temel taşı.

Bilmem doğru mu, kimileri rahmetli Vehbi Koç’a atfeder bu sözü;

“Sağlığın varsa başa bir 1 yaz, işin varsa yanına bir 0, paran varsa yanına bir 0 daha, evin varsa bir 0 daha, araban varsa bir 0 daha ve örnekleri çoğaltmak mümkün. Sağlığını kaybedersen baştaki 1’i sil, geriye kalır; “bir sürü sıfır”.

Modern yaşamda insanlar sürekli bir koşuşturma içindeler, “hayat gailesi” denilen bu savaşta sağlık çoğu insanın ( özellikle gençlerin ) öncelikleri içinde son sıralarda ama, emin olun, bu ihmalin faturası ileride mutlaka önümüze konuyor.

“Bugün sağlığına zaman ayırmayanlar ileride o zamanı hastalıklarına ayıracaklardır”

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu

Son 50 yılda tıp teknolojisindeki olağanüstü gelişmelere paralel olarak hastalıkları teşhis ve tedavi etmekte önemli aşamalar kaydedildi. Buna karşın son 30 senede obezite, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, kanserler ve alzheimer gibi hastalıkların görülme oranında salgın gibi bir patlama var. Modern tıp, hastalıkları teşhis ve tedavi etmekteki başarısını bu hastalıkları önlemede gösteremiyor.

Son 100 sene içinde “ortalama” insan ömrü yaklaşık 20 yıl uzadı ama bu sağlıklı bir 20 yıl değil, hastalıklarla boğuşulan, avuç avuç ilacın alındığı ve bazen kendini bilmeden geçen bir 20 yıl. Yani, “sağlıklı ömür” değil, “hastalıklı bir ömür” artışı oldu.

Günümüzde, hastalıklarda görülen artışın en önemli nedeni, başta beslenme olmak üzere, yaşam tarzımızdır, yani önlenebilir faktörlerdir. Yaşam tarzımız ömrümüzden 10 yıl alabildiği gibi, 10 yıl ilave de edebilir. Aradaki fark 20 yıl.

Nasıl bu kadar sağlıksız olduk ?

Bu sorunun kısa cevabı; Doğaldan uzaklaştık.

Günümüzde, içtiğimiz sudan tuza, şekere, yediğimiz ekmek ve ete kadar neredeyse her şey “işlenmiş” veya “katkılı” olarak soframıza geliyor. Doğal ve sağlıklı olarak bildiğimiz meyvemiz ve sebzemiz dahi bir şekilde ilaçlanmış ve hormonlanmış oluyor. Bir de gıda sınıfına dahi girmeyen meşrubatlar, şekerlemeler ve “fast-food” bizi yavaş yavaş öldürüyor.

Öte yandan, sadece yediğimiz gıdaların niteliği değil, son 50 yılda değişen ve hiç doğal olmayan, gıda miktarında ve beslenme sıklığında değişen yeni alışkanlıklarımız bugünkü hastalık salgınının en büyük sorumlusu.

Önümüzdeki günler ve haftalar içinde bizi hasta eden faktörleri, hastalıklardan korunmak için almamız gereken önlemleri detaylı olarak işleyeceğiz. Aynı zamanda tıptaki güncel konuları ve gelişmeleri birlikte takip edeceğiz.

Hep birlikte sağlıklı günler dileğiyle.

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu Kimdir?

1955 yılında Ankara’da doğdu. Babası ülkemizin ünlü bilim adamlarından Çocuk Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu dur.

Çocukluk yıllarını ABD’de geçiren Yörükoğlu orada başladığı öğrenim hayatını TED Ankara Koleji’nde devam ettirerek 1972 yılında mezun oldu. Tıp eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra (1979) Kalp-Damar Cerrahisi uzmanlık eğitimini Hacettepe Tıp Fakültesinde aldı.

Uzmanlık eğitimi ve vatani görevini tamamladıktan sonra 4 yıl müddetle İngiltere’de Cambridge Üniversitesi, Papworth Hospital’da ve Londra St. Thomas Hastanesi’nde çalışarak ileri eğitim aldı.

Yurda dönüşünde zorunlu hizmet için başladığı SSK Ankara Eğitim Hastanesi’nde ve Etlik İhtisas Hastanesi’nde (Başhekim) 7 yıl süreyle çalıştı.

1994 de doçent oldu.

2005 yılında Ankara Ufuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kalp-Damar Cerrahisinin kurucu kadrosuna katıldı. 2005 de profesör oldu.

2012 yılında üniversiteden ayrılan Yörükoğlu halen serbest çalışmaktadır..

Yörükoğlu’nun akademik yayınları dışında “Orta Yaş El Kitabı” (Bilgi yayınevi 2012) ve “30 Günde 10 Yıl” (Hayy Kitap 2015) isimli kitapları yayınlanmıştır.

Merhaba Sayın KARAR Okurları

Bundan böyle her salı, cumartesi ve pazar günleri bu sayfada sizlerle birlikte olacağım. “Sağlık Olsun” sayfasında sizlerle güncel sağlık konularını bilimsel bir perspektiften işleyeceğiz.

Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte, her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da muazzam bir bilgi kirliliği oluştu. Yazılanları denetleyecek bir merci olmadığı içinz de yalan yanlış “atış serbest” oldu. Sağlık ciddi bir konu ve bazen yapılacak yanlış uygulamalar telafisi mümkün olmayacak zararlara neden olabilir. Sağlık konusunda yazılacak her kelimenin doğruluğunu gazetemiz ve şahsım olarak çok önemsiyor, size her zaman bilimsel olarak en doğru ve en faydalı bilgileri aktarmayı bir görev sayıyoruz.

Programlanmış ve güncel konular dışında sizlerin ilginizi çeken ve merak ettiğiniz konuları da işlemeye çalışacağım. Kişisel sorularınızı tek tek cevaplamam mümkün olmasa da her yazıda sıklıkla sorulan ve ilginç soruları bu sütunlara taşıyacağım. Bana; [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.