AIDS tedavisinde muz mucizesi

AIDS tedavisinde muz mucizesi

Gambia Devlet Başkanı Yahya Jameeh'in AIDS'i muz ve dua ile iyileştirebileceğini iddia etmesinden tam 8 yıl sonra bugün bilim insanları muzun tedavi edici olduğunu kabul etti.

Potasyum zengini olarak bilinen muzun AIDS hastalığını tedavi edebileceği iddia edildi. Almanya, İrlanda, Kanada, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri'nden 26 bilim insanının yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, muzun içindeki etken maddeler birkaç yıl içerisinde AIDS ve Hepatit C ile mücadelede kullanılabilir olacak. 

8 yıl önce de muz mucizesi gündemdeydi

8 yıl önce de Gambia Devlet Başkanı Yahya Jameeh, bitki karışımı, muz ve duayla AIDS’i tedavi edebileceğini öne sürerek, sağlık yetkililerini alarma geçirmişti. Jameeh’in ’AIDS tedavisi’nde bitkilerden yapılan macun şeklindeki yeşil karışım hastanın göğsüne yediriliyor, daha sonra yine bitki karışımı olan gri bir sıvı bu karışımın üzerine boca ediliyor, sonraki aşamada sarı renkli keskin tatlı bir içecek hastaya veriliyordu. Tedavinin son aşamasında ise hastaya iki adet muz yediriliyordu. Tedavi süresince alkol, çay, kahve ve cinsel ilişki yasaktı. Macun seansının sonunda elindeki Kuran’ı hastaya doğru tutan Jameeh, "Allah’ın izniyle 30 günde iyileşeceksin" diyordu. Ancak Jameeh’in bu yöntemi 8 yıl önce tıp çevreleri tarafından şiddetle reddedilmişti. 

AIDS hastalığının belirtileri

AIDS hastalığına sebep olan HIV virüsü vücuda alındıktan 1-6 hafta içerisinde ilk çoğalma döneminde akut enfeksiyona neden olur. Bu dönemde görülen belirtiler ve klinik bulgular, HIV enfeksiyonuna özgü değildir ve değişkendir. Belirtiler ve görülme sıklıkları şu şekildedir:

Ateş (yüzde 96), lenf bezlerinde büyüme (yüzde 74), farenjit (yüzde 70), deri döküntüleri (yüzde 70), kas veya eklem ağrısı (yüzde 54), ishal (yüzde 32), baş ağrısı (yüzde 32), bulantı ve kusma (yüzde 27), karaciğer ve dalak büyümesi (yüzde 14), pamukçuk (yüzde 12). 

HIV virüsü tarafından bağışıklık sistemi zayıflatılan hastada, normalde zararsız olan birçok hastalık, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar da başgösterir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, vücutta yara ve kırmızı lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük görülür. Ağızda pamukçuk, diğer bakteri, mantar ve protozon hastalıkları gibi fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar. Ortaya çıkan bazı hastalıklar 2-4 hafta arasında kendiliğinden geçer. Şüpheli bir temas sonrasında erken teşhis koyabilmek için HIV testi yaptırılması önem arz ediyor.

AIDS belirtileri ne zaman başlar?

AIDS'e yol açan HIV virüsü bulaştıktan sonra, virüs çoğalarak bağışıklık sistemini zayıflatmaya başlar. İlk belirtiler 2-6 hafta sonrasında görülür. 6 hafta sonunda bağışıklık zayıflığı iyice belirgin hale gelir. AIDS belirtilerinin başlaması CD4 hücrelerinin yıkıma uğradığı anlamına gelir. Genel olarak bu zaman zarfı ortalama 8 ila 10 yıl arasındadır. Bu süre bazı kişilerde daha da uzun olabiliyor.

AIDS nasıl bulaşır?

HIV virüsü, kan yoluyla, HIV Pozitif kişinin kan, kan ürünleri, doku veya organlarının nakliyle, HIV/AIDS olan kişiyle yaşanan cinsel ilişki ile, hamileliğinde HIV/AIDS taşıdığının farkında olmayan anneden, çocuğuna bulaşır. En fazla bulaşma yolu da anne sütüdür. HIV virüsü taşıyan partnerle cinsel ilişki kuran kişi başka cinsel hastalık taşıyorsa (Bel soğukluğu, frengi, hepatit herpes vs.) doku hasarı nedeniyle bulaşma riski katlanarak artar. Ayrıca partnerin yaşı, hastalığın evresi, ilişkinin şekli ile risk değişir. Kadınlarda menstrüal kanama zamanındaki ilişkide de risk yüksektir. Ne kadar farklı kişi ile cinsel ilişki kurulursa HIV kapma olasılığı o kadar artar.

AIDS tedavisi nasıl yapılır?

AIDS tedavisinde HIV virüsünü tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur, ancak HIV virüsünün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçların genel adı "Antiretroviral ilaçlar", bu ilaçlarla yapılan tedavi de antiretroviral tedavidir. Tedavi ile HIV ile ilgili şikayetler başlayana kadar geçen sürenin uzadığı, CD4 hücre sayısının yükseldiği, ve özellikle yoğun tedavi ile yaşam süresinin uzadığı biliniyor. 

Günümüzde AIDS tedavisi, geçmiş yıllarda olduğundan çok daha etkin bir şekilde yapılabiliyor. Tam bir tedavisi henüz bulunamamış olsa da, HIV enfeksiyonu artık ölümü beklemekle geçirilen çaresiz bir hastalık olarak değil, neredeyse kronik bir rahatsızlık gibi kabul ediliyor. Bunu sağlayan unsurların başında, tedavide kullanılan ilaç sayısının artmış olması geliyor. Bu sayede bir ilaç grubunun işe yaramadığı durumlarda bir başka ilaç grubu kullanılabiliyor. Ayrıca ilaçlardaki gelişmeler, daha az yan etkiyle karşı karşıya kalınması için daha az sıklıkta ilaç alımına da izin veriyor. Bir başka unsur ise, AIDS tedavisi esnasında yapılan kan testlerinin daha gelişmiş olması ve elde edilen deneyimler sonucu daha iyi yorumlanabilmesidir. Bunun getirisi olarak, tedavi daha kontrollü olarak yürütülebiliyor.

Tedaviye nasıl başlanır? 

HIV tedavisine başlama kararı ve kullanılacak ilaçları seçme işlemi, kan testlerinizin sonuçlarına ve/veya vücudunuzda görülen belirtilere (semptom) göre saptanır. Bunun anlamı şudur; HIV testiniz pozitif olsa bile tedaviye başlama kararı hemen verilmeyebilir ve uygun bir zamana kadar beklenebilir. Eğer bağışıklık sisteminiz henüz ilaç alımını gerektirecek kadar zarar görmemişse, çoğu zaman tedaviye başlama zamanı ertelenir.

AIDS tedavisi, artan bilgi birikimi ve ilaç sayısı nedeniyle gittikçe daha karmaşık bir hale geliyor. Tedavide kullanılan ilaçların ciddi yan etkileri vardır, uygulanan şemalar komplekstir ve en önemlisi tedavinin uygunsuz yapılması direnç gelişimine neden olmakta. Bütün bu nedenlerden ötürü hem tedavi öncesinde hem de tedavi sırasında hasta eğitimine önem verilmeli, hastalar tedavileri konusunda bilgilendirilmelidir.

AIDS tedavinizin etkinliğini belirleyen en önemli faktör, ilaç kullanımınızdaki istikrardır. Almadığınız her dozla, virüsün kendisini çoğaltmasına yardımcı olursunuz. AIDS tedavisinin temel hedefi vücuttaki HIV virüs miktarını düşürmektir. Bu tedavi, sizi yıllar boyunca hasta olmaktan koruyacaktır. Antiretroviral tedavi, gereklerine uyulduğu sürece çoğu zaman herhangi bir büyük problem yaratmaksızın uygulanabilir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN