31 Mart yerel seçimleri bitti, ancak bir türlü dinmek binmeyen İstanbul tartışmaları YSK’nin verdiği kararın ardından yeniden alevlendi. Geçtiğimiz günlerde YSK’nin 11 üyesinden 7’si, Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İBB seçimlerinin iptalini istemiş, gerekçe olarak da sandık başkanlarının usulüne uygun seçilmediğini göstermişti. Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptalinin ardından birçok çevreden tepkiler de gelmişti. Bunlardan biri de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül… AK Parti’de ve hükûmette birçok üst düzey görevler yapan Gül, İmamoğlu için YSK tarafından verilen kararı kesin bir dille eleştirerek, AYM’nin 2007’de 367 kararına atıfta bulunmuş ve o gün ne hissettiyse aynısını hissettiğini ve ‘bir arpa yol alınamadığını’ savunmuştu. Şimdi herkes Gül’ün açıkladığı AYM’nin 367 kararını sorguluyor İşte detaylar…

AYM’nin 367 kararı nedir?
Anayasa'nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için, ilk iki turda nitelikli çoğunluk (367 oy), sonraki iki turda ise salt çoğunluk (276 oy) alınması şarttı. Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 26 Aralık 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısında, 367'nin yalnızca karar yeter sayısı olmadığını, aynı anda toplantı yeter sayısı olduğu görüşünü savunmuştu ve söz konusu oylamalara en az 367 milletvekilinin katılması gerektiğini, aksi takdirde sonucun geçersiz olacağını ileri sürmüştü. O dönem Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunan Yaşar Büyükanıt da Meclis’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde "cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil, özde sahip olan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını" umduğunu ifade etmişti.

Abdullah Gül 352 oy aldı
27 Nisan 2007 tarihinde yapılan ilk oylamanın ardından toplam 357 oy kullanılırken, Abdullah Gül 352 oyun sahibi olmuştu. Oylamanın arkasından CHP ‘367 iddiasıyla’ seçimi Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Aynı günün akşamı Genelkurmay Başkanlığı resmî İnternet sitesine, daha sonra "e-muhtıra" olarak nitelendirilecek bir basın açıklamasında bulunmuştu. TSK’nin açıklamasında ‘laikliğe aykırı’ olduğunu belirttiği bir dizi olayı derledi ve cumhurbaşkanlığı seçiminde laikliğin tartışılmasını ‘endişeyle izlediği’ belirtilmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde laikliğin tartışma konusu yapıldığı ve Genelkurmayın bu konuda taraf olduğu vurgusu yapılmıştı.

AYM'nin 367 kararı
Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs tarihinde verdiği kararın ardından, cumhurbaşkanlığı seçimi esnasında Meclis Genel Kurulu'nda en az 367 milletvekilinin bulunması gerektiğine hükmetti ve TBMM’deki birinci tur oylamasında iptal kararı verdi.

MHP krizi çözdü
AK Parti Cumhurbaşkanının seçilememesinin ardından erken seçim kararı aldı ve 27 Haziran 2007’de sandığa gidildi. Yüzde 47 oy alan AK Parti, seçimlerde tek başına iktidar oldu ve AK Parti’ye sürpriz destek MHP’den geldi. Bahçeli'nin "AK Parti kimi isterse aday gösterebilir. Biz Meclis'e gireriz, 367 sorunu yaşanmaz" çıkışıyla kriz çözüldü. İlk turda 341, ikinci turda 337 oy alan Abdullah Gül; 448 milletvekilinin katıldığı seçimin üçüncü turunda 339 oyla 11'inci Cumhurbaşkanı seçilmişti.
