AK Parti'nin 'çözüm' raporunda: Umut hakkı yok Suriye şartı var

AK Parti'nin 'çözüm' raporunda: Umut hakkı yok Suriye şartı var

AK Parti, ‘çözüm’ raporunu Meclis’e sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle 53’ten 60 sayfaya çıkarılan metinde ‘umut hakkı’ yer almazken, beklenen ‘af’ yerine terör örgütü için ‘müstakil yasa’ önerildi. Örgütün dış uzantılarının silah bırakmamasının çelişkisine dikkat çekilerek YPG’nin Şam’a entegrasyonunu içeren 10 Mart Mutabakatı’na uyması şart koşuldu.

DEM Parti, MHP, Yeniden Refah, Yeni Yol ve CHP’den sonra AK Parti de Meclis’teki Çözüm Komisyonu’na sürece yönelik önerilerini içeren raporunu sundu. Önceki gün Erdoğan’a 53 sayfa olarak sunulan rapor, Cumhurbaşkanı’nın talebiyle 60 sayfaya çıkarıldı. 15 başlıktan oluşan raporda DEM Parti’nin ısrarla istediği ‘umut hakkı’ yer almadı. PKK mensuplarının entegrasyonu için örgüte yönelik müstakil ve geçici bir yasal düzenleme yapılmasının doğru olacağı belirtildi. Ayrıca PKK’lı teröristlerin rehabilitasyonuna ilişkin öneri dikkat çekti.

KİLİT NOKTA 10 MART MUTABAKATI

Raporda sürecin en önemli noktasının terör örgütünün kendisini tasfiye ettiğinin devlet tarafından tespit ve teyit edilmesi olduğu vurgulandı. Sahadaki tespitin hukuki işlemlerin de başlangıcı olacağı, bu teyit olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmeyeceği belirtildi. Türkiye’nin sınır içi ve ötesinde bütüncül güvenlik yaklaşımı benimsediği ifade edilerek PKK’nın bölgedeki ve Suriye’deki bütün unsurlarının tasfiyesi ve Şam yönetimi ile imzaladıkları 10 Mart Mutabakatı’nın gereğini bir an evvel yerine getirmesi şart olarak sunuldu.

FETÖ ÇEKİNCESİ

Raporda, PKK mensupları için özel olarak hazırlanması planlanan düzenlemenin FETÖ gibi diğer terör örgütlerini kapsamayacak şekilde kaleme alınması önerildi. Bunun için de ‘varlığını sona erdiren örgütlerle’ şartı konuldu.

KAYYUM KALKACAK

Fesih ve silahsızlanma sonrası Türkiye’nin demokratik bakımdan da tarihsel bir eşiği aşacağının belirtildiği raporda terörün ortadan kalkmasıyla birlikte terör dolayısıyla alınan siyasi-hukuki- idari tedbirlerin uygulanmasına gerek kalmayacağı belirtildi.

2012krt01a-tum.jpg

AK PARTİ SÜREÇ RAPORUNU TAMAMLAYARAK MECLİS BAŞKANLIĞI’NA SUNDU: ‘UMUT HAKKI’ YOK SDG İÇİN ŞART VAR

Meclis’in Çözüm Süreci’ne yönelik atacağı yasal adımların temelini oluşturacak parti raporlarının teslimi AK Parti ile tamamlandı. 53 sayfalık rapor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talepleriyle 60 sayfaya çıkarıldı. Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ vurgusu bulunmayan raporda terör örgütüne yönelik müstakil ve geçici özel yasa tasarısı yapılması teklifi yer aldı. Irak ve Suriye’de de PKK yapılanmasının tamamen sona ermesi gerektiği vurgulanan metinde silah bırakılma sürecinin takibi için ortak mekanizma kurulması önerildi.

DEM Parti, MHP, Yeni Yol Grubu, Yeniden Refah Partisi ve CHP’den sonra AK Parti de Terörsüz Türkiye süreci kapsamında hazırladığı raporunu tamamlayarak Meclis Başkanlığı’na sundu. Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulan ve Erdoğan’ın eklemeler istediği rapor, son rötuşlarla 53 sayfadan 60 sayfaya çıktı. 15 başlıktan oluşan raporda ‘Umut Hakkı’ vurgusu yer almadı. PKK terör örgütü mensuplarının entegrasyonu için Ceza Hukuk Sistemi içinde yapılması gerekenlerin öneri olarak sıralandığı raporda, kendini fesheden terör örgütüne yönelik müstakil, özel bir yasal düzenleme yapılmasının doğru olacağı belirtiliyor. Raporda terör örgütü SDG’nin, Şam yönetimine entegrasyonunu içeren 10 Mart Mutabakatı’na uyması da şart koşuldu. Raporun sonuç kısmında ise PKK’lı teröristlerin rehabilitasyonuna ilişkin vurgular yapıldı.

TEYİT VE TESPİT OLMADAN YENİ AŞAMA YOK

Rapordan öne çıkan satır başları şöyle: “Terör örgütünün silah bırakmasının, kendisini tasfiye ettiğinin, varlığının sona erdirilmesinin devlet tarafından tespit ve teyit edilmesi, sürecin en önemli noktasıdır. Bu an, sadece sahada bir fiil değişikliğinin kaydı değil, aynı zamanda hukuki işlemler için bir başlangıçtır. Bu tespit ve teyit olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmemelidir. Tespit ve teyit anı hem ilgili kurumlar hem de hukuk düzeni açısından yeni bir dönemin miladı olarak görülmelidir. Örgütün silahlı kapasitesinin ortadan kalktığına, lojistik ağların sürdürülebilir bir tehdit oluşturamayacak ölçüde dağıtıldığına ve silahların sahada tekrar kullanılmasına imkan bırakmayacak biçimde imha edildiğine dair somut tespit ve delillerle ortaya konulmalıdır.

TERÖRSÜZ BÖLGE HEDEFİ İLE PARALEL OLMALI

Yanlış, eksik veya zamansız bir tespit hem toplumun adalet duygusunu sarsma hem de güvenlik risklerini yeniden üretme ihtimali barındırdığından, tespit ve teyit mekanizmasının titizlikle yürütülmesi, sürecin geleceği açısından en kritik güvencelerden biri olacaktır. Türkiye için Terörsüz Türkiye hedefi, doğal olarak Terörsüz Bölge perspektifi ile birlikte ele alınmakta; ülke sınırları ile sınırlı bir güvenlik okumasının yeterli olmayacağı açık biçimde görülmektedir. Sınırın bir tarafında terör örgütüyle etkin mücadele yürütülürken, diğer tarafında aynı örgütün farklı isimler, farklı görünüşler altında meşruiyet devşirme çabaları içine girmesi Türkiye açısından kabul edilemez bir çelişki doğurmaktadır. Bu nedenle Türkiye, sınırın her iki tarafında da terör tehdidinin kaynağında bertaraf edilmesini esas alan bütüncül bir güvenlik yaklaşımı benimsemektedir.

PKK IRAK VE SURİYE’DE DE SONA ERMELİ

Türkiye’nin bu çerçevedeki temel ilkesi açıktır: Suriye ve Irak sahasında, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden hiçbir terör yapılanmasının yaşamasına ve genişlemesine asla müsaade edilmeyecektir. PKK’nın bölgedeki ve Suriye’deki bütün unsurlarının, örgütün bileşen ve uzantıları oldukları gerçeğinden hareketle, tasfiyesi ve Şam yönetimi ile imzaladıkları 10 Mart Mutabakatı’nın gereğini bir an evvel yerine getirmeleridir. İsrail’in Suriye üzerindeki politikaları; Suriye’yi parçalama, istikrarsızlaştırma ve terör unsurları üzerinden vekalet mücadelesi yürütme girişimlerine Türkiye’nin göz yumması yahut kayıtsız kalması düşünülemez.”

KAYYUMLAR SONA ERECEK MESAJI

Raporda basın ve ifade özgürlüğüne yönelik adımların da atılacağı belirtilerek şu ifadeler yer aldı: “Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu gibi kanuni çerçevelerin ele alınarak yüksek standartlı demokrasi yolunda ilerlemeye devam edilecektir. Terörün ortadan kalkmasıyla birlikte terör dolayısıyla alınan siyasi-hukuki- idari tedbirlerin uygulanmasına gerek kalmayacaktır. Sonuç itibarıyla fesih ve silahsızlanma sonrası dönem, Türkiye’yi yalnızca güvenlik bakımından değil; toplumsal huzur ve güven, kurumsal yapılanma ve demokratik temsil bakımından da yeni ve tarihsel bir eşiğe taşıyacaktır.” Raporun sonuç bölümünde ise PKK’lıların rehabilitasyon sürecine ilişkin vurgular yapıldı.

ANKARA’DA ‘SÜREÇ’ TRAFİĞİ HIZLANIYOR

Raporların Meclis’e sunulmasının ardından siyasi partiler arasındaki diplomasi trafiği de hız kazanıyor. Hafta sonundan itibaren Ankara’da üç önemli görüşme gerçekleştirilecek: AK Parti - DEM Parti Zirvesi: İlk görüşme bugün yapılacak. AK Parti ile DEM Parti kurmayları saat 14.00’te bir araya gelecek. CHP - DEM Parti Görüşmesi: Temaslar yeni haftada da sürecek. Pazartesi günü saat 12.00’de CHP ve DEM Parti heyetleri görüşecek. Koordinatörler Toplantısı: Aynı gün (Pazartesi) saat 16.00’da ise komisyonun koordinatör grup başkanvekilleri bir araya gelerek süreci değerlendirecek.

CHP RAPORUNDA YASALAR İÇİN DETAYLI BİLGİ VE İKTİDARIN ATACAĞI ADIMLARA İŞARET ETTİ

CHP heyeti önceki gün 53 sayfalık raporunu TBMM Başkanlığı’na sundu. Raporda ‘kayyumların sona ermesi, AİHM ve AYM kararlarının uygulanması gibi Türkiye’nin demokratikleşmesi için gerekli olan’ pek çok düzenleme yer alırken; PKK üyelerinin entegrasyon süreci ve ‘Umut Hakkı”na ilişkin ise herhangi bir öneriye yer verilmedi. Raporunu teslim eden Grup Başkanvekili Murat Emir, entegrasyon sürecine ilişkin öneri sunmak için ellerinde yeterli veri olmadığını, Adalet Bakanlığı bürokrasisinin bu konuda seçenekli bir çalışma ve etki analizi yaparak siyasetin önüne koyması gerektiğini, bu doğrultuda gerekli katkıyı sunmaya hazır olduklarını söyledi.

MHP'DEN AK PARTİ METNİNE ÖVGÜ

MHP, CHP'nin Meclis'e sunduğu süreç raporunu eleştirmişti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız "Raporda Günlük politik söylemlerinin dışında süreçle ilgili yeni bir şey yok. Siyasetin sorumluluk gerektiren ciddi bir iş olduğunu unutuyoruz galiba" dedi. Yıldız, AK Parti'nin raporuna ilişkin ise "AK Parti raporunun teyit mekanizması bölümü, Milliyetçi Hareket Partisi'nin raporunda belirtilen teyit ve bu durumun resmi olarak ilanı ile tam bir paralellik taşımaktadır" ifadelerini kullanarak ekledi: “Terör örgütünün silah bırakmasının, kendisini tasfiye ettiğinin, varlığının sona erdirilmesinin devlet tarafından tespit ve teyit edilmesi, sürecin en önemli noktasıdır. Bu an, sadece sahada bir fiil değişikliğinin kaydı değil, aynı zamanda hukuki işlemler için bir başlangıçtır. Bu tespit ve teyit olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmemelidir.”

DEM PARTİ’NİN TALEPLERİ NELER?

DEM Parti’nin 12 Aralık’ta sunduğu rapor 99 sayfa ve 6 bölümden oluşan raporda, anadilde eğitimden yerel yönetimlerin güçlendirilmesine farklı taleplere yer veriyor. Kürt meselesinin güvenlik değil hukuk ve demokrasi sorunu olduğu ve çözümün kapsamlı bir yasal dönüşüm gerektirdiği noktasından hareket ediliyor. Raporda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın barış sürecinde merkezi rolü pek çok kere vurgulanırken, Öcalan’ın durumunun AİHM içtihatları bağlamında ‘umut hakkı’ çerçevesinde ele alınması ve ağırlaştırılmış müebbet rejiminin gözden geçirilerek hukuki perspektifle yeniden düzenlenmesi isteniyor. DEM Parti’nin öncelikli talepleri arasında ‘Demokratik Entegrasyon Yasası’ bulunuyor. Geçiş dönemi yasalarıyla birlikte tüm kimliklerin ‘eşit yurttaşlık’ temelinde toplumsal entegrasyonunun sağlanması isteniyor. Silah bırakanlar için suç ayrımı yapılmaksızın entegrasyon mekanizmaları oluşturulması gerektiğini belirtiliyor. Terörle Mücadele Kanunu (TMK), Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve İnfaz Kanunu’nda değişiklikler istenerek, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddeler kaldırılması veya yumuşatılması talep ediliyor. Eşit yurttaşlık ve ayrımcılıkla mücadele için kalıcı bir mekanizma olarak ‘Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’ kurulması, toplumun kamusal katılımını destekleyecek düzenlemeler getirilmesi için Sivil Toplum Yasası hazırlanması da talepler arasında.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN