İstanbul’u feth eden Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u alır almaz ilk namazını Ayasofya’da kısmış, içerisindeki tüm freskler dâhil muhafaza edilmişti. 1934 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararıyla Ayasofya, müze olmuştu.
AYASFOYA NEDEN MÜZE OLDU?
Kurtuluş Savaşı’nın ardından Cumhuriyet kurulmuş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de verdiği talimatla 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu kararının altına imza atmıştı.
Atatürk’ün, Türkiye’nin tarihini, geçmiş zamanını ve tüm uygarlıklarını kapsayıcı bir derinlikçi düşünce içerisinde olduğunu söyleyen Prof. Zafer Toprak, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulmasından önce Anadolu’da varlığını devam ettiren tüm uygarlıkları ve Doğu Roma İmparatorluğu’nu içerisine alan bir bütünlükte gördüğünü anlatarak, bu bakış açısı vesilesiyle Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasının daha doğru olacağını söylediğini belirtti.
Yani Ayasofya’nın müze olmasının sebebini; Atatürk’ün tüm toplumlara, inanınçlara verdiği değere bağladı.
Ancak Atatürk’ün bu kararı alırken, batıyı düşünmediğini ve tamamen kendi hümanist görüşü sayesinde hareket ettiğini bildiren Toprak, Atatürk’ün Ayasofya’yı insanlığın ortak mirasının bir parçası hâline de getirdiğini öne sürdü.

AYASOFYA, 86 YILLIK HASRETİN ARDINDAN YENİDEN CAMİİ OLDU
Danıştay 10. Dairesine yapılan başvurunun ardından 1934 yılında Ayasofya’nın müze yapılması kararı iptal edili ve Ayasofya-i Cami-i Kebir Şerifi adı verilerek; tekrardan Müslümanların ibadet hanesi hâline getirildi. Bu tarihî an, televizyonlardan tüm dünyada canlı olarak yayınlanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sınırlı sayıda birçok lider, 24 Temmuz 2020 tarihinde kılınan Cuma namazı ile birlikte Ayasofya Camiini yeniden ibadete açtı.
