Çok beğenilen bir oyuncu ve aynı zamanda ilgiyle takip edilen bir klinik aromaterapist. Ayşe Tolga, 1999 yılından beri sağlıklı yaşam ve yoga ile ilgileniyor ve son dört yıldır koşuyor.
Youtube'da da aktif olarak 'Ayşe Tolga İyi Yaşam' kanalını kuran Ayşe Tolga'nın Makaron'a verdiği röportajda sağlıklı yaşam serüvenini anlattı:
Sağlıklı yaşam bilinci oldukça arttı. Ama siz bunu yıllar önce keşfedenlersiniz. Neydi sizi bu yola iten?
Beni bu yola, 94 senesinde babamın kansere yakalanması ve 1998’deki ölümüyle sonuçlanan o süreçte gözlemlediklerim ve sorularım getirdi. Sağlığın korunması gereken bir şey olduğunu, ölümü, hayatı ve pek çok şeyi sorgulayarak; doğal terapiler konusuna, önce kendimi şifalandırma arzusuyla eğildim. Bu gaye ile 1999 senesinde yoga ve şifa sistemleri ile tanıştım. Yine o senelerde detoks ile yolum kesişti ve beslenme tarzımın sağlığım üzerindeki etkisini keşfettim. Tüm bu, ‘hizmet alan taraf’taki yolculuğumun bir yerinde; ben de işi öğrenmeye ve beni mutlu edecek şeyin bu olduğunu anladığım bir yere geldim. Asıl hayat amacımın, insanları ‘iyi hissettirmek’ olduğunu anladım.
Sosyal medyadaki spora ve sağlıklı yaşama dair paylaşımlarınız çok takip ediliyor. Sizin için sağlıklı yaşamın temel prensipleri neler?
‘Ayşe Tolga İyi Yaşam’ web sitesi aslında uzun soluklu bir iş planının ilk adımını oluşturuyordu. Youtube kanalı üzerinden devam ediyor. Sırada kitabım ve farklı platformdaki işbirliklerim var. Sporun, egzersizin, sağlıklı beslenmenin hayatım üzerinde yarattığı değişiklikleri gördüğüm andan itibaren, diğer insanların da yaşam kalitelerini artırmalarına katkıda bulunmak için paylaşmaya karar verdim. Benim için sağlıklı yaşamın temel prensibi sağlam kafa ve sağlam vücut. Mümkün olduğunca stresten uzak kalmak da önemli tabii. Şehir hayatının yarattığı gerginlikten kurtulup huzuru yakalayabilmek, yaşam kalitesini artıran önemli bir unsur.
Ciddi bir koşucusunuz, maratonlara katılıyorsunuz. Koşunun hayatınızdaki yerini nasıl tanımlarsınız?
Koşu hayatımın son dört senesinde var olan, çok yeni bir kavram. Ben tüm koşularımı bir yardım derneğine destek veya bir konuya dikkat çekmek adına, ‘yardımseverlik koşuları’ adı altında yapıyorum. Tam maraton koşmuyorum... Maraton koşucularına hayranım, ancak 40 kilometre koşabilmek için gereken zamanım yok. Koşucu arkadaşlarımı ve koşu camiasını gerçekten çok seviyorum, onların bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. İnsanların giderek bireyselleştiği, bencilleştiği bir dünyada başkalarına iyilik vermek için koşmanın bizi iyileştirdiğine inanıyorum. Size de tavsiye ediyorum. Ülkemizin her yerinde senenin 12 ayı yapılan koşulardan birine mutlaka katılın, oradaki coşkuyu ve güzelliği başka bir yerde bulamayacaksınız garanti ediyorum.
Oyunculukta da çok faalsiniz. Nasıl yaptınız iş bölümünü?
Ben zaman yönetimine inanıyorum. Aslında güne çok erken başlayanlardanım,sabah 06.00 civarı kalkıp sabah sporumu yapıp, saat 09.00’da sporun salgılattığı muhteşem endorfin bombası ile günüme yüksek enerji ile başlıyorum. Halen TRT1’de yayınlanan 'Seksenler' dizimiz dışında, sahibi olduğum markam Aisha, 'İyi Yaşam' projemin uzantıları, marka işbirlikleri, eğitimler ve seminerlerde konuşmacı olarak yer alıyorum. Çalışmayı ve üretken olmayı seviyorum. Tabii buradan dinlenmeyi, eğlenmeyi ve tatili sevmediğim düşünülmesin, onun da keyfine varıyorum.
Doğal Terapiler Akademisi'nden de bahseder misiniz? Eğitim de veriyorsunuz sanırım...
Doğal Terapiler Akademisi, ülkemizde SPA ve wellness sektöründe hizmet veren profesyonellere eğitimler veren bir kurum. Bu çatı altında, hocalarımız ve ben, masaj, vücut terapileri, spa uygulamaları, cilt bakımı, aromaterapi eğitimleri veriyoruz. Ayrıca amatörler için bütünsel sağlık, hamilelik ve bebek bakımında aromaterapi ve koku atölye çalışmalarım var. Dokuz aylık hamileyken sınavlarımı tamamlayarak, ‘Usta Eğitici’ belgemi de aldığım için sertifika verebiliyorum. Aisha bünyesinde aromaterapi eğitimi alarak, sertifikalarını verdiğimiz, bu işi meslek haline getiren çok fazla öğrencim var. Bu da benim için çok büyük bir mutluluk ve onurdur.
‘Wellbeing’ danışmanlığı da yapıyorsunuz? Neleri kapsıyor?
Aile, aşk, iş, hobiler, kişisel gelişim vs. ile kişinin hayatı bir bütün. Tüm bu alanlarda mutlu olması ve kendini iyi hissetmesi önemli. Sağlığımız elbette önemli ama sadece bedenimiz, sağlıklı olduğu zaman biz kaliteli bir yaşama sahibiz diyemeyiz. Hayatınızdaki denge, yaşamsal kaliteyi getiriyor bence. Benim için sağlıklı yaşamın temel prensibi sosyal, özel hayatından, kariyerine her şeyin dengede olduğu bir hayat kalitelidir diyebiliriz. Stresi dönüştürebilmek, kişisel farkındalığını yükseltmek hedefimiz.
Danışmanlık yaptığınız insanlara ilk tavsiyeleriniz neler oluyor?
Kişi öncelikle kendini iyi tanımalı. Kendisine uygun bir beslenme program ve egzersizler belirleyerek bunları bir yaşam tarzı haline getirebilmeli...
