Ağzının kulaklarına kadar genişlemesi zerre kadar mühim değil. Ağzına değil gözlerine bakmalısınız. İlk samimi gülümseme deneylerini Fransız doktor Guillaume Duchenne (1806-1875) yaptı.
Ağzının kulaklarına kadar genişlemesi zerre kadar mühim değil. Ağzına değil gözlerine bakmalısınız. İlk samimi gülümseme deneylerini Fransız doktor Guillaume Duchenne (1806-1875) yaptı.
Yapmacık gülümsemenin, yüzümüzün iki yanında bulunan elmacık kemiklerine ait büyük kaslar aracılığıyla ortaya çıktığını keşfeden Dr. Guillaume Duchenne, samimi gülümseyişin ise gözlerimizin yakınından geçen kaslar sayesinde gerçekleştiğini buldu.
Size gülümseyen birinin gözlerinin kenarında istemsiz olarak meydana gelen kırışma sayesinde bunu kolaylıkla anlamanız mümkün.
Eğer selamlaştığınız kişi gözlerinin kenarı hiç kırışmadan sadece dudak hareketleriyle gülüyorsa, samimi olmadığından emin olabilirsiniz. Tabii botoks yaptırdıysa başka...
1950’lerin sonlarına doğru, California’daki Mills College’ta okuyan 141 kız öğrenci, uzun vadeli bir psikoloji araştırmasına katılmayı kabul etti.
50 yıl boyunca sağlıkları, evlilikleri, aile hayatları, kariyerleri ve mutlulukları kayıt altına alındı. 2001 yılına gelindiğinde Berkeley’den iki psikolog bu öğrencilerin yıllık fotoğraflarını inceledi.
Sonuçta samimi gülümseyenlerin diğerlerine nazaran daha mutlu bir evlilik hayatı olduğunu ve hem daha mutlu hem de daha sağlıklı oldukları sonucuna varıldı.
Bu görüş, 2010 yılında 1950’lerin beyzbol oyuncuları üzerindeki bir araştırma ile daha da kuvvetlendi. Fotoğraflarda samimi gülen oyuncular yapmacık gülen oyunculara nazaran ortalama 5 yıl daha uzun yaşamışlardı.
Gerçek hislerin ifadesi konusunda gözlerin önemi Çin ve Japonya’da kullanılan duygu ikonları yani emojilerde de kendini gösteriyor. Batılı ikonlar mutluluk ve üzüntüyü ağızla anlatırken, Uzakdoğu duygu ikonlarında ağzı sabit tutarak gözlere hareket veriyor. :) mutlu :( mutsuz / ^_^ mutlu ;_; mutsuz
Belki de Uzakdoğuluların birini selamlarken gözlerini görünmeyecek kadar kısması da bundandır.
Uzmanlara göre sahte gülümseme genellikle kibarlığın ve nezaketin bir ifadesi, ancak ihaneti gizlemek gibi kötü amaçlarla da kullanılabiliyor.