Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na: Siyasi namustan bahsedenler önce kendilerine baksınlar

Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na: Siyasi namustan bahsedenler önce kendilerine baksınlar

AK Parti Sözcüsü Çelik, Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği nezaketsiz mektup için 'Cumhurbaşkanlığı makamına dönük olarak dünyanın neresinden gelirse gelsin saygı sınırlarını aşan her mesaj yok hükmündedir' dedi. Kılıçdaroğlu'nun Trump'ın mektubu üzerinden hükümete yönelttiği eleştirilere de tepki gösteren Çelik 'Terör örgütlerini meşrulaştıran sözler söyleyenler, eğer siyasi namustan bahsediyorsa önce kendi sözleri konusunda öz eleştiri vermelidir' ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda ABD Başkanı Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği mektuba ilişkin yaptığı konuşmasını sert sözlerle eleştiren Çelik ''Bizim açımızdan yok hükmündeki mesajı grup konuşmasında söz konusu ederek siyasi sabotajı gerçekleştirmeye çalışıyor'' dedi.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Barış Pınarı Harekatı'nın stratejik amaçlarına ulaşmasının son merhalesini teşkil etmiştir. Böylece Suriye topraklarında milli güvenliğimize yönelik oluşturulmaya çalışılan tehdit organizasyonu ve ayrılıkçı gündemlerin boşa çıkarılması bu son merhaleyle tamamlanmıştır. Barış Pınarı Harekatı alanındaki pozisyonumuz hem ABD hem Rusya tarafından teyit edilmiştir. Münbiç ve Tel Rıfat'tan YPG unsurlarının çekilmesi temin edilecektir. Aynı şekilde Kobani'den de. Türkiye-Suriye sınırında 30 kilometrelik alanda artık terör unsurları bulunmayacak. Mültecilerin güvenli gönüllü şekilde ülkelerine dönmeleri konusundaki çalışmalar Rusya ile birlikte yapılacaktır.

''KAYBEDEN TERÖR ÖRGÜTÜDÜR''

Terör örgütü üzerinde kurulan bütün planlar boşa çıkarılmıştır. Türkiye bölge halklarını da büyük bir beladan kurtarmıştır. Kaybeden terör örgütüdür. Terör örgütü kaybetmeye devam edecektir. Türkiye'nin diplomatik zaferi tüm dünya tarafından kabul edildi. DEAŞ terör örgütüne karşı en güçlü mücadeleyi veren Türkiye YPG'ye karşı da aynı kararlılığı göstermiştir. Bu operasyon başladığında işgal gücü olduğumuzdan bahseden, kara propagandaya imza atanlar bir kere daha mahcup olmuşlardır.

Sayın Cumhurbaşkanımıza bu mektupla ilgili bilgi verilmiştir. İçerdiği mesaj kabul edilmeyecek bir meseledir. Cumhurbaşkanımız önceliğini harekata vermiştir. CHP Genel Başkanı bu başarılı süreçte Türkiye'nin yanında olmamıştır. Cumhurbaşkanlığı makamına dönük olarak dünyanın neresinden gelirse gelsin saygı sınırlarını aşan her mesaj yok hükmündedir. Cumhurbaşkanımız 'Bu mektubu unutmadık gereken şekilde gereken zamanda karşılığı verilecektir' demiştir.

"SABOTAJ FAALİYETİNİ ÖNCE KILIÇDAROĞLU KOYUYOR"

Türkiye'nin imza attığı başarı söz konusu olduğunda dünyadaki başka yerlerden önce sabotaj faaliyeti CHP Genel Başkanlığınca ortaya konuluyor. Bizim açımızdan yok hükmündeki mesajı grup konuşmasında söz konusu ederek siyasi sabotajı gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Eğer gerçekten samimiyse CHP Genel Başkanı terör örgütünün yanında olan partiye yönelik bir eleştiri getirmelidir. Türkiye'nin haklı tezi dünya tarafından kabul edilmiş ancak CHP bu olgunluğu gösterememiştir. Kendisi 7 tane soru sormuş. Onun şimdiye kadar bu makama karşı hürmetkar tutum içerisinde olmadığını biliyoruz. Mektubun sızdırılması tüm bu diplomatik başarı süreçlerini sabote etmek için kullanılmak istendi.

"SİYASİ NAMUSUN EN TEMEL İLKESİ..."

Aynı grup konuşmasında FETÖ ve PKK tarafından bir yalan olarak ortaya koyulan Türkiye Cumhuriyeti'nin teröristlere yardım ettiği şeklindeki propagandayı dillendiriyor. Bunu Mehmetçik sınır ötesinde konuşlanmışken yapıyor. Zamanlama da manidardır. Türkiye'nin yaptığı şey Ortadoğu halklarını terörün pençesinden kurtarmaktır. Siyasi namusun en temel ilkesi terör örgütlerine karşı olmaktır. Terör örgütlerini meşrulaştıran sözler söyleyenler, eğer siyasi namustan bahsediyorsa önce kendi sözleri konusunda öz eleştiri vermelidir. DEAŞ ve YPG ile fiziki mücadeleyi Türkiye yapıyor. Ancak Arap Birliği bu durumuna karşı tutum alıyor. Biz bu bölgede kardeşlerimizi dostlarımızı görüyoruz ama birileri orada çıkar grupları görüyor.

Türkiye'nin tezleri kabul edildi. Rusya, YPG'nin çıkarılması konusunda kararlı tutum sergiledi. Söz konusu kişinin örgüt lideri olarak anılan kişinin örgütte kullandığı kod isim ileri demokrasilerin liderleri tarafından kullanılarak bu şahsa hitap edilmektedir. Terör örgütleriyle müzakere olmaz mücadele olur. Bundan sonra hiç kimse bir başka terör örgütü ile iş yapan devleti suçlayamayacak. Böyle yaptığınız zaman birileri gidecek başka devletlere karşı vekalet savaşları yürütmek için terör örgütleri ile iş yapacak. Bu bir terör örgütü mensubudur. Bu kişinin görmesi gereken muamele teröristin görmesi gereken muameledir.

''ÇEKİLME SÖZ KONUSU DEĞİL''

DEAŞ unsurlarının her ülkenin vatandaşını kendisini alması gerekir. Herkes kendi vatandaşını alsın, almıyorlarsa 'DEAŞ'la mücadele ediyoruz' anlamına gelmez. Özellikle AB ülkeleri sorumluluklarından kaçıyor. Birileri vatandaşlıktan çıkararak kurtulmaya çalışıyor.

TSK 32 kilometre derinlikte bulunmaya devam edecektir. ABD'nin yazılı teyidini kabul ediyoruz. TSK terör örgütü unsuru gördüğü zaman anında ona karşı gerekeni yapacaktır. Sığınmacıların dönüşü tabii ki gönüllü olacaktır.

(Barış Pınarı Harekatı) İstikrar temin edilene kadar herhangi bir çekilme söz konusu değildir. Harekat bölgesinde hayat normale dönmeye başladı. Ağır silahların Amerika tarafından geri alınması gerekiyor. Almadığı takdirde TSK teröristlerin buna erişimini engelleyecektir. Amerika ile onlar görüşülür. Biz almalarını talep ediyoruz.''

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN