Hürriyet'in haberine göre Damla (29), 14 yaşındayken komşu köyden Fikret K. (33) ile görücü usulü ‘evlendi’. Köyde eşinin ailesinin evinde 10 yıl yaşadıktan sonra Kocaeli Gebze’ye yerleştiler. Fikret, pazarda sarımsak satıcısı oldu. Damla, 15 yıl şiddetin olmadığı bir gün yaşamadı. İki kızı da babalarından şiddet görüyordu. Eşi, kazandığı paranın tümünü içkiye harcıyordu. Damla da boş şişeleri sattıkça, komşuları para verdikçe ocak olarak kullandığı (daha sonra cinayet aletine dönüşen) piknik tüpte yemek yapıyordu. Ödenmediği evin elektrik ve suyu kesiliyordu.
KOCAYA CEZA YOK
Damla, bir gün keser sapıyla dövüldüğünde karakola sığındı. Eşine 6 ay evden uzaklaştırma cezası verilse de kendisi evden ayrılıp Nevşehir’deki baba evine gitti. Aklı, kocasının kendisinden bıçak zoruyla ayırdığı 9 ve 11 yaşındaki kızlarında kaldı, iki hafta sonra döndü. Eşi hakkında açılan şiddet davası sonuçlandı. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı yani 5 yıl içinde başka suç işlemezse, ceza almayacaktı. Eşinin borçları nedeniyle alacaklılardan kaçmak için Körfez ilçesine taşındılar. Sonrasını ve o geceyi Damla’dan dinledik.
‘KADERİME AĞLADIM’
“O gece geldi, yemek hazırlamadığım için dövdü. Tüpün başındaki demiri çıkarıp yüzüme vurdu. Karpuz ve peynir getirdim, yemedi. Tabakları tavana savurdu. Ne gelirse eline vuruyordu. Gözümü, yüzümü tekmeliyordu (ağlıyor). Çocuklar çığlık atınca onları da dövdü. Sabah tabanca getirip beni öldüreceğini, kızları da asıp derilerini yüzeceğini söyledi. Kızları uyuttum. Banyodaki aynada kendimi görünce korktum. Beni bu sefer öldürecekti. Birkaç saat kaderime ağladım. Öksürüğünü duyunca mutfağa gittim. Yüzümdeki acının aynısını o da hissetsin diye tüpü aldım. Yanında bıçakla yatıyordu. Tüple var gücümle vurdum yüzüne.”
DAMLA YAŞAMIYOR OLACAKTI
Avukat Anıl Acurman: “Kocaeli’nde 2010-2015 yılları arasında 27 kadın cinayete kurban gitti. Damla K., bu eylemde bulunmasaydı, listedeki 28’inci isim olacaktı. Damla, adli makamlara başvurmuştu ama sadece eşinin cezası ertelendi. O gece ağır şiddet gören ve sabah öldürüleceği söylenen bir kadından sağlıklı düşünmesi nasıl beklenebilir?”
