Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Sudan’daki Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) son haftalarda artan saldırıları nedeniyle uluslararası topluma acil uyarıda bulundu. Örgüt, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’nin RSF’ye silah tedarikinde rol oynadığına ilişkin iddialara dikkat çekerek, “Sudan çatışmasını körükleyen tüm devletler buna derhal son vermeli” dedi.
Örgütün Genel Sekreteri Agnès Callamard, yaptığı açıklamada dünya kamuoyuna seslenerek, “Dünya Sudan’daki, özellikle de Kurdufan bölgesindeki sivillere sırt çevirmeye devam edemez. Siviller, RSF savaşçıları tarafından öldürülme tehdidi altındayken buna seyirci kalmak vicdansızlıktır” ifadelerini kullandı.
Callamard, RSF’ye doğrudan çağrıda bulunarak, “RSF sivillere ve sivil altyapıya yönelik tüm saldırıları durdurmalı, El Ubeyd’den çıkmak isteyen sivillerin güvenli geçişini sağlamalı” dedi.
‘BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ RSF’YE SİLAH TEDARİKİNİ DURDURMALI’
Uluslararası Af Örgütü, Birleşik Arap Emirlikleri’ni RSF’ye yönelik silah tedarikini kesmeye çağırdı. Callamard, “RSF’ye silah sağlayan ülkeler bu desteği derhal kesmeli. Özellikle BAE, askeri yardım ve silah sevkiyatını durdurmalı” dedi.
Af Örgütü, RSF’nin uluslararası ve bölgesel destekçilerinin, grubun uluslararası insancıl hukuka uymasını ve sivilleri korumasını sağlaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, işlenen ihlallerin hesap verebilirliğini güçlendirecek mekanizmaların devreye alınması çağrısında bulundu.
RSF’NİN SALDIRILARI ARTIYOR
RSF’nin, son günlerde Kuzey Kurdufan eyaletindeki Bara şehrini ele geçirdiği, ayrıca El Ubeyd kenti çevresindeki saldırılarını yoğunlaştırdığı bildirildi. 3 Kasım’da El Ubeyd kırsalında bir cenaze törenini hedef alan insansız hava aracı saldırısında en az 40 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. RSF ayrıca Güney Kurdufan’ın Kadugli kentini de kuşatma altında tutuyor.
26 Ekim’de RSF’nin Darfur’un başlıca kentlerinden Faşir’in kontrolünü Sudan Silahlı Kuvvetleri’nden (SAF) almasının ardından, sivillere yönelik katliamlar ve toplu infazlara ilişkin çok sayıda görüntü ortaya çıkmıştı.
‘ULUSLARARASI TOPLUM SUDAN HALKINI YÜZÜSTÜ BIRAKTI’
Callamard, uluslararası aktörlerin sessizliğini eleştirerek şunları söyledi:
“Birleşik Arap Emirlikleri, BM Güvenlik Konseyi, AB üye devletleri, Birleşik Krallık, ABD, Rusya ve Çin dâhil olmak üzere uluslararası toplum, Sudan halkını yüzüstü bıraktı. RSF liderliğine, sivillere yönelik acımasız saldırılarını durdurmaları için baskı yapmalılar.”
Af Örgütü ayrıca Afrika Birliği, Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’ni de RSF’ye yönelik baskıyı artırmaya çağırdı.
SUDAN DÜNYANIN EN BÜYÜK İNSANİ KRİZLERİNDEN BİRİNİ YAŞIYOR
Sudan’da Nisan 2023’te başlayan çatışmalar, on binlerce kişinin ölümüne ve 12 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine yol açtı. Paramiliter RSF ile Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) arasındaki savaş, ülkeyi dünyanın en ağır insani krizlerinden birinin içine sürükledi.
RSF, Mayıs 2024’te Faşir’i kuşatmış, 26 Ekim’de kentin kontrolünü büyük ölçüde ele geçirdiğini açıklamıştı. FAŞİR, savaş öncesinde yaklaşık 1,5 milyon nüfusa sahipti; bu nüfusun 260 bininin kentte mahsur kaldığı tahmin ediliyor.
Uluslararası Af Örgütü daha önce yayımladığı raporlarında, RSF ve müttefik Arap milislerin Batı Darfur’da Masalit topluluğu ve diğer Arap olmayan gruplara karşı etnik temelli saldırılarda savaş suçları işlediğini belgelemişti. Ayrıca örgüt, Darfur’a yönelik BM silah ambargosunun açıkça ihlal edildiğini ve ülkeye silah akışının sürdüğünü de tespit etmişti.
