Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalamasının ardından, Filistin’in bu yıl Arap Birliği Konseyi’nin dönem başkanlığından çekildiğini açıkladı. El-Maliki, Arap ülkelerinin tepkisizliğini eleştirdi, ancak Filistin’in üyeliğini sürdüreceğini vurguladı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in İsrail ile diplomatik ilişkilerini normalleştiren anlaşmaları imzalamasının ardından Filistin yönetiminden dikkat çekici bir adım geldi. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, söz konusu anlaşmalara karşı bir tepki olarak, ülkesinin bu yılki Arap Birliği Konseyi oturum başkanlığını devretme kararı aldığını duyurdu.
“KINAMAYANLARA KARŞI TAVIR ALIYORUZ”
El-Maliki, kararın yalnızca BAE ve Bahreyn’e değil, aynı zamanda bu normalleşme adımlarına sessiz kalan diğer Arap ülkelerine yönelik bir duruş olduğunu ifade etti. “Filistin, Bahreyn ve BAE'nin İsrail ile yaptığı normalleşme anlaşmalarına tepkisiz kalan konsey üyelerinin tutumunu kabul etmiyor,” diyen el-Maliki, Arap Birliği’nin bu tavrı karşısında sessiz kalmayacaklarını belirtti.
“ÜYELİĞİMİZ DEVAM EDECEK, AMA GÖZÜMÜZ AÇIK OLACAK”
El-Maliki, Filistin’in Arap Birliği’nden tamamen çekilme gibi bir niyetinin olmadığını da vurguladı.
“Filistin Devleti, Arap Birliği Konseyi’nde uzun yıllardır aktif bir üyedir. Bu hassas dönemde üyeliğimizi bırakmayacağız, ancak gereken siyasi senaryoları üretmeye hazırız.”
El-Maliki, Arap Birliği çatısı altında Filistin’in meşru haklarının savunulmasının artık daha çok sorgulandığını ifade etti. Dönem başkanlığından feragat kararının, bölgedeki diplomatik dengelere karşı net bir mesaj olduğunu belirten el-Maliki, İsrail’le yapılan bireysel anlaşmaların Arap dünyasının ortak tutumunu zayıflattığını dile getirdi.
NE OLMUŞTU?
Birleşik Arap Emirlikleri, 13 Ağustos 2020'de İsrail ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamış, Bahreyn de 11 Eylül'de benzer bir adım atmıştı. Bu anlaşmalar, Filistin davasını savunan ülkeler başta olmak üzere, birçok Arap halkı ve Filistin yönetimi tarafından sert şekilde eleştirilmişti. Filistin, bu gelişmelerin ardından Arap Birliği’ndeki diplomatik tutumunu gözden geçirmeye başlamıştı.
