Hollanda’da 29 Ekim’de gerçekleştirilen erken genel seçimlerde, sandık çıkış anketlerine göre kamuoyu yoklamalarının aksine sonuçlar ortaya çıktı. Aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV), Kasım 2023 seçimlerinde kazandığı 37 milletvekilliğinden 25’ine gerileyerek büyük kayıp yaşadı.
Seçimin en büyük sürprizini ise liberal sosyal demokrat eğilimli Demokratlar 66 (D66) yaptı. Önceki anketlerde dördüncü sırada gösterilen D66, 27 sandalye kazanarak birinci parti oldu.
D66’nın yükselişi, Hollanda’da “aşırı sağdan merkeze dönüş” olarak yorumlandı.
AŞIRI SAĞDA BÜYÜK DÜŞÜŞ
BBC News Türkçe'de yer alan habere göre İpsos araştırma şirketinin Hollandalı yayın kuruluşları adına yaptığı sandık çıkış anketine göre, PVV’nin sandalye sayısı 37’den 25’e düştü. Wilders, sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Farklı bir sonuç ummuş olsam da vatandaş son sözü söyledi. Hâlâ Hollanda'nın ikinci hatta belki de birinci partisiyiz.” ifadelerini kullandı.
Temmuz 2024’te VVD, BBB ve NSC ile birlikte Hollanda tarihinin en sağcı hükümetini kuran Wilders, bu koalisyonun dağılmasının ardından erken seçim kararı almıştı.
YEŞİL SOL - İŞÇİ PARTİSİ İTTİFAKINDA İSTİFA ŞOKU
Seçimin en büyük kayıplarından biri, Yeşil Sol - İşçi Partisi (GL/PvdA) ittifakı oldu. İki yıl önce 25 sandalye kazanan ittifak, bu seçimde 20 sandalye ile beklentilerin gerisinde kaldı.
İttifakın lideri Frans Timmermans, sonuçların ardından yaptığı açıklamada görevinden istifa ettiğini duyurdu:
“Yeterince insanı bize oy vermeye ikna edemedik. Bunun sorumluluğunu üzerine alıyorum. Bu yüzden yönetimi bir sonraki nesile devretmek istiyorum.”
KOALİSYON DENGELERİ DEĞİŞİYOR
Seçim sonuçlarına göre, merkez sağcı Hristiyan Demokrat Parti (CDA) 19 sandalye kazanarak olası bir koalisyonun önemli aktörlerinden biri haline geldi.
Dilan Yeşilgöz liderliğindeki sağ liberal Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) de anketlerin aksine 23 sandalye kazandı ve koalisyon denkleminin kilit partilerinden biri olarak öne çıktı.
Buna karşın, önceki seçimlerde 20 sandalye kazanarak dikkat çeken Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) bu seçimde meclise giremedi. Aşırı sağcı Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) ciddi oy kaybı yaşarken, JA21 adlı aşırı sağ parti milletvekili sayısını 1’den 9’a çıkardı. Sosyalist Parti (SP) gerilerken, Türkiye ve Fas kökenli seçmenlerin desteklediği DENK Partisi meclisteki üç sandalyesini korudu.
DÖRT PARTİLİ KOALİSYON ZORUNLU
Seçim sonuçları, 150 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde hiçbir partinin tek başına iktidar kuramayacağını gösteriyor. Bu nedenle en az dört partili bir koalisyon hükümeti gündemde.
Koalisyon görüşmelerinin, kesin sonuçların açıklanmasının ardından Kral Willem-Alexander’ın hükümeti kurma görevini birinci parti liderine vermesiyle başlaması bekleniyor.
SEÇİMLERDE KATILIM ORANI DÜŞTÜ
Yaklaşık 13,5 milyon seçmenin bulunduğu ülkede, katılım oranı yüzde 76,3 olarak gerçekleşti. Bu oran, Kasım 2023 seçimlerindeki yüzde 78 katılımın altında kaldı.
Seçim kampanyalarında sığınma, göç, konut yetersizliği ve sağlık hizmetlerinin durumu en önemli gündem başlıkları arasında yer aldı.
‘SİYASİ NEZAKET’ YENİDEN YÜKSELİŞTE
Hollanda’da bu seçim döneminin bir diğer dikkat çekici yönü, kampanyalarda kullanılan dil oldu.
Siyasi yorumculara göre, “nezaket, saygınlık, istikrar ve sorumlu siyaset” kavramları ön plana çıktı.
Uzmanlar, aşırı sağ söylemlerin toplumda yarattığı kutuplaşma sonrasında, seçmenin daha dengeli ve diyaloga açık siyaset arayışına yöneldiği değerlendirmesini yaptı.
'KISA ÖMÜRLÜ SAĞ KOALİSYONUN SONU'
Kasım 2023’te 37 sandalye kazanarak birinci olan PVV, Temmuz 2024’te VVD, BBB ve NSC ile Hollanda tarihinin en sağcı koalisyon hükümetini kurmuştu.
Ancak Wilders’in göçmen karşıtı ve “hukukun üstünlüğü” karşıtı söylemleri koalisyon içinde kriz yarattı.
Ortak partiler, hükümette parti liderlerinin yer almaması konusunda anlaşmış; kabine, eski istihbarat başkanı Dick Schoof liderliğinde kurulmuştu.
Yaklaşık 11 ay süren bu hükümet, Wilders’in katı göç düzenlemelerine yönelik itirazlar üzerine Haziran 2025’te dağılmış, ardından erken seçim kararı alınmıştı.
GÜNDEM: GÖÇ, SAĞLIK VE KONUT KRİZİ
Seçim sürecinde tüm partiler, artan göç, yabancı öğrenci sayısındaki yükseliş ve konut yetersizliği sorunlarını öncelikli başlıklar olarak ele aldı. Hollanda’da yaklaşık 350 bin konut açığı bulunduğu, 2030’a kadar en az 900 bin yeni konuta ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Liberal ve sosyal demokrat partiler, yıllık 100 bin konut üretimi hedefi koyarken, D66 ve GL/PvdA konut krizine karşı 36 milyar euroluk yatırım programı vaat etti.
Göç sınırlamaları, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve halkın üzerindeki ekonomik yükün azaltılması da tüm partilerin ortak vaatleri arasında yer aldı.
