ABD Donanması eski istihbarat analisti Jonathan Pollard’ın, Kudüs’teki ABD Büyükelçiliği’nde Amerikan Büyükelçisi Mike Huckabee ile kamuya açıklanmayan bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Pollard, toplantının “samimi” geçtiğini söyledi.
Pollard, görüşmede Huckabee’nin kıdemli danışmanı David Milstein’ın da bulunduğunu belirtti. ABD tarihinde en ciddi istihbarat sızıntılarından biri olarak değerlendirilen casusluk faaliyeti nedeniyle 1985’te tutuklanan ve dönemin Savunma Bakanı Caspar Weinberger’ın aktardığına göre bir odayı dolduracak kadar gizli belgeyi İsrail’e ilettiği belirtilen Pollard, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
2015’te tahliye edilen Pollard, Trump yönetiminin seyahat kısıtlamalarını kaldırmasının ardından 2020’de İsrail’e yerleşti.

İSRAİL’DE KAHRAMAN GİBİ KARŞILANDI
Pollard, İsrail’e gittiğinde dönemin Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından Ben Gurion Havalimanı’nda bizzat karşılanmış ve ülkede geniş kesimlerce kahraman olarak selamlanmıştı. O tarihten bu yana İsrail sağının öne çıkan destekçilerinden biri haline gelen Pollard, Gazze’nin ilhakı için çağrı yaptı, bölgeye İsrailli sivillerin yerleştirilmesini savundu ve son olarak Knesset’e aday olma planlarını açıkladı.
‘YAPTIKLARIMDAN PİŞMANLIK DUYMUYORUM: ÖNCE İSRAİL’
The Jerusalem Post’a konuşan Pollard, eylemlerine pişmanlık duymadığını belirterek “Ben ‘önce İsrail’ doktrinini tüm kalbimle benimsiyorum. Bunun için 30 yıl hapis yattım” dedi.
Middle East Monitor’de yer alan habere göre, Büyükelçi Huckabee’nin yıllardır Pollard’ın serbest bırakılmasını desteklediği biliniyor, ancak Pollard’ı resmi olarak kabul etmesi, eski ABD’li diplomatlar arasında eleştirilere yol açtı.
ABD eski Başkanı George W. Bush döneminin İsrail Büyükelçisi Daniel Kurtzer, “ABD’nin İsrail’deki temsilcisi neden Jonathan Pollard’la görüşmek ister? Bu hiçbir mantığa uymuyor” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Büyükelçilik, görüşmenin içeriğine ilişkin yorum yapmadı. Büyükelçilik tarafından yapılan kısa açıklamada Huckabee’nin “çok sayıda kişiyle görüştüğü” belirtilerek haberin “hatalarla dolu” olduğu savunuldu.
