Japonya’da Liberal Demokrat Parti (LDP) milletvekili Arfiya Eri, Dışişleri Bakan Yardımcılığı (Parlamento Yardımcısı) görevine yeniden getirildi. Eri, 2024 yılında Shigeru Ishiba kabinesinde aynı görevi üstlenmişti. Başbakan Sanae Takaichi tarafından açıklanan yeni kabinede de görevine devam edecek olan Eri’nin yeniden atanması, Japonya siyasetinde kültürel çeşitliliğin sembolü olarak yorumlandı.
ABD ve Japonya, nadir toprak elementleri için iş birliği anlaşması imzaladı
Uygur kökenli bir aileden gelen Arfiya Eri, 1988 yılında Fukuoka’da doğdu. Babası Çin’in Sincan bölgesinden, annesi ise Özbekistan kökenli olan Eri; Japonca, İngilizce, Çince, Özbekçe, Türkçe, Uygurca ve temel düzeyde Arapça biliyor. Eğitimini ABD’de Georgetown Üniversitesi’nde tamamlayan Eri, Dış Hizmet Lisansı’nın ardından Avrasya, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları üzerine yüksek lisans yaptı.
EN GENÇ KADIN MİLLETVEKİLİ
Siyasete girmeden önce Japonya Merkez Bankası’nda ve Birleşmiş Milletler Sekretaryası’nda görev yapan Eri, 2022 yılında Liberal Demokrat Parti’den siyasete adım attı. 2023 yılında Chiba 5. Seçim Bölgesi’nden Temsilciler Meclisi’ne seçilen Eri, Japonya parlamentosundaki en genç kadın milletvekili unvanını taşıyor.
Eri, yeniden atanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Bana verilen bu sorumluluğun farkındayım. Diplomasi, Japonya'nın küresel sorumluluğu ve ulusal güvenliğinin temel taşıdır. Başbakan Takaichi ve Dışişleri Bakanı Motegi ile birlikte ülkemizin çıkarlarını en iyi şekilde temsil edeceğim” dedi.
"ADALET İÇİN PARLAYAN BİR LİDER"
Atama, Uygur toplumu tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Dünya Uygur Kongresi, Arfiya Eri’yi “gururlu bir Uygur-Japon lider ve insan hakları savunucusu” olarak nitelendirdi. Aktivist Enver Can ise Eri’yi “adalet için parlayan bir lider” sözleriyle övdü.
Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak yeniden göreve başlayan Eri, uluslararası ilişkilerde aktif rol üstlenerek Japonya’nın dış politika stratejilerini destekleyecek. Uzmanlar, Eri’nin kökeni sayesinde Çin’in Uygur politikalarına yönelik küresel farkındalığın da artabileceğini belirtiyor.
