Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin iadesine ilişkin iddiaların Moskova–Ankara ilişkilerini etkilemeyeceğini söyledi. Peskov, konunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan görüşmenin gündeminde yer almadığını vurguladı.
Rus basınında yer alan haberlere göre Peskov, yabancı medyada çıkan “Türkiye, ABD baskısıyla S-400’leri iade etmek istiyor” iddialarına ilişkin soruya, “Hayır, bunu ilişkilerimize bir darbe olarak görmüyoruz. Ayrıca bu konu gündemde değildi” cevabını verdi.
NE OLMUŞTU?
Bloomberg, Türkiye’nin yaklaşık on yıl önce Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini iade etmeyi değerlendirdiğini, bu adımın Ankara’nın ABD ve NATO ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açabileceğini yazmıştı. Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta Türkmenistan’da Putin ile yaptığı görüşmede bu konuyu gündeme getirdiği öne sürülmüştü.
Bloomberg’e konuşan kaynaklar, iki ülke yetkilileri arasında bu konuda daha önce de temaslar yapıldığını iddia etmişti. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı konuya ilişkin yorum yapmazken, Kremlin, iki lider arasındaki görüşmede böyle bir talebin dile getirildiğini daha önce de yalanlamıştı.
F-35 VE YAPTIRIMLAR DOSYASI
Bloomberg analizlerinde, S-400’lerden vazgeçilmesinin ABD yaptırımlarının kaldırılmasına ve Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarına yeniden erişmesine zemin hazırlayabileceği değerlendirilmişti. Türkiye, 2019’da S-400 alımı nedeniyle CAATSA yaptırımlarına maruz kalmış ve F-35 ortak üretim programından çıkarılmıştı.
Ankara’nın envanterinde iki ayrı S-400 sistemi ve 128 füze bulunuyor. Kaynaklara göre Türkiye, S-400’ler için harcadığı milyarlarca doların iadesini de gündeme getirmeyi değerlendiriyor.
ABD: ŞART DEĞİŞMEDİ
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin F-35 programına geri dönebilmesi için Rus yapımı S-400 sistemine sahip olmaması gerektiğini yinelemişti. Barrack, ABD yasalarında bu şartın açık şekilde yer aldığını ve görüşmelerin sürdüğünü belirtmişti.
