Suriye’de yaklaşık 13 yıldır devam eden iç savaşın en kritik kırılma noktası olarak görülen operasyon, ülkenin kuzeyinden başlayarak kısa sürede Hama, Humus ve ardından Şam’a ulaştı.
8 Aralık 2024’te rejimin çökmesi ve Beşşar Esed’in Rusya’ya kaçmasıyla, Suriye’de yeni bir siyasi dönem başladı.
Harekâtın üst düzey komutanları, 11 günlük bu sürecin sahadaki askeri başarıların çok ötesinde, yıllar süren hazırlıkların sonucu olduğunu vurguluyor.
“HAREKÂT, 6 AY SÜREN GİZLİ HAZIRLIĞIN ÜRÜNÜYDÜ”
Operasyon komutanlarından Mustafa Haşim, harekâtın göründüğünden çok daha kapsamlı bir hazırlık sürecine dayandığını belirterek şunları söyledi:
“11 günlük özgürleştirme süreci aslında yılların emeği, hazırlığı ve halkın 54 yıllık zulümden kurtuluş iradesinin bir sonucu oldu.”
Haşim'e göre operasyonun temel planlaması, Halep’in batısındaki Ürim es-Sugra hattında başlatılmış ancak rejimin artan keşif faaliyetleri üzerine plan Kubten el-Cebel hattına kaydırılmıştı.
Derin vadiler ve sarp arazi nedeniyle “aşılamaz” görülen bu güzergâh, rejimin yoğun bombardımanına rağmen geçildi.
HALEP ÜNİVERSİTESİ’NE SIZMA: OPERASYONUN KIRILMA ANI
Haşim, harekâtın en kritik hamlelerinden birinin Halep Üniversitesi’ndeki rejim komuta-kontrol merkezine yapılan sızma operasyonu olduğunu söyledi:
“Asaib el-Hamra’dan bir ekip erken saatlerde merkeze sızdı. Bu baskın düşmanın iletişimini çökertti.”
Bu hamlenin ardından rejim hatlarında ciddi çözülme yaşandı ve birlikler hızlı şekilde ilerlemeye başladı.
Haşim, harekât sırasında ilk kez kullanılan “Şahin” isimli özel birimin insansız hava araçlarıyla yeni taktikler geliştirdiğini ve bunun rejim saflarında büyük şaşkınlık yarattığını dile getirdi.
Rejimin 2019’daki saldırılarının ardından muhalif birlikler arasında büyük bir yeniden yapılanma olduğunu söyleyen komutan, askeri ve güvenlik alanlarında yoğun bir hazırlık süreci yürütüldüğünü aktardı.
PKK/YPG’NİN KUZEYE İLERLEYİŞİ: BİRLİKLER İKİYE AYRILDI
Operasyonun Halep hattına girişinde kısa süreli bir karışıklık yaşandığını belirten Haşim, PKK/YPG’nin Halep kuzeyine yönelmesi üzerine güçlerin bir bölümünün bu ilerleyişi durdurmaya yöneldiğini ifade etti.
Diğer birlikler ise Hama ve ardından Humus’a doğru ilerlemeye devam etti.
“BİRLİKLER ŞAM’A ÇATIŞMASIZ, KANSIZ BİR ŞEKİLDE GİRDİ”
Haşim, Zeyn el-Abidin Dağı’nda rejim hattının kırılmasıyla harekâtın yeniden hızlandığını anlatarak şunları söyledi:
“Allah’ın izniyle birlikler Şam’a tamamen çatışmasız, kansız bir şekilde girdi. Bu, operasyonun en önemli başarılarından biriydi.”
“HALEP’İN ÖZGÜRLEŞMESİ DÖNÜM NOKTASIYDI”
Saha komutan yardımcısı Hüzeyfe el-Hasan, Halep’in alınmasının operasyon için moral ve stratejik açıdan belirleyici olduğunu vurguladı:
“Silah ve top sesleri toprağı titretiyordu. Ama binlerce mahkumun ve yerinden edilen sivilin umudu olduğumuzu biliyorduk.”
Hasan, birliklerin ilerleyişinin olağanüstü bir hız kazandığını, bu süreçte “korku ile azim arasında gidip gelen” duygular yaşadıklarını söyledi.
“O gün, Suriye halkının en büyük zafer günlerinden biriydi.”
Operasyonun önde gelen komutanlarından Fatih Eyyüp, 2016’da ayrılmak zorunda kaldığı Halep’e dönmenin kendisi için çok güçlü bir anlam taşıdığını ifade etti:
“Halep’ten çıktığım gün ruhum orada kalmıştı. Şehre ilk girdiğim an ruhumun bedenime geri döndüğünü hissettim.”
Eyyüp, Halep’te devrik rejimin el-Muhaberat hapishanesine girdiklerinde kadın ve çocukların dahi tutulduğunu gördüklerini aktardı.
HAPİSHANELERİN AÇILMASI: “BİR GECEDE HAYATLAR DEĞİŞTİ”
Eyyüp, rejimin devrilmesinin ardından Suriye’de derin bir dönüşüm yaşandığını belirterek, zorla yerlerinden edilmiş ailelerin evlerine döndüğünü, binlerce tutuklunun serbest bırakıldığını ve hatta idam edilmek üzere bekleyen mahkumların sabah özgürlüklerine kavuştuğunu anlattı. Komutan, “Birinin gece idam edilmesi planlanırken sabah özgürlüğe kavuşması, ona tamamen yeni bir hayat vermek demektir.” ifadeleriyle bu anların yarattığı duygusal etkiyi aktardı.
Operasyon sonrası yeniden yapılandırılan Suriye ordusunun artık halkın ordusu haline geldiğini belirten Hüzeyfe el-Hasan:
“Ordu, sınırları ve toplumu koruma görevine döndü. Baas rejiminin miras bıraktığı olumsuz imajı silecektir.”
ifadelerini kullandı.
