Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı son rapor, Gazze’de bir ayı aşkın süredir yürütülen sözde askeri yardım sisteminin, Filistinli siviller üzerinde yıkıcı etkiler doğurduğunu ve İsrail’in açlığı, sistematik bir soykırım aracı olarak kullandığını belgeliyor.
Mayıs-Haziran aylarında Gazze şehir merkezinde ve Han Yunus’taki üç hastanede toplanan tanıklıklara göre, özellikle çocuklar arasında “eşi benzeri görülmemiş” düzeyde beslenme ödemi, kas erimesi ve psikolojik travmalar gözlemlendi. Uluslararası Af Örgütü, bu koşulların kasıtlı olarak yaratıldığını belirtiyor.
"DOKTOR, SAÇLARIM TEKRAR UZAYACAK MI?"
Raporda yer alan tanıklıklardan biri, Gazze’de bir kız çocuğunun doktoruna sürekli “Doktor, saçlarım tekrar uzayacak mı? Hâlâ güzel miyim?” sorusunu yönelttiğini aktarıyor. Beslenme bozukluğundan ötürü saçları dökülen bu çocuk gibi binlercesi, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda derin yaralar taşıyor.
Beslenme Uzmanı Susan Maarouf, her gün taranan 200-250 çocuktan yaklaşık yüzde 15’inin şiddetli ya da orta derece yetersiz beslenme belirtileri gösterdiğini açıkladı. Maarouf, “İdeal bir dünyada ailelere protein açısından zengin gıdalar önermemiz gerekirdi, ama Gazze’de verdiğimiz her tavsiye, neredeyse bir acıyı tazelemek anlamına geliyor” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI DA YETERSİZ BESLENİYOR
Nasır Hastanesi’nden Dr. Vefa Ebu Nimer, sağlık çalışanlarının da yetersiz beslendiğini ve çoğunun çadırlarda yaşadığını ifade etti: “Tüm bu şartlara rağmen sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz ama hastaneden taburcu olan çocuklar için yapabileceğimiz çok az şey kalıyor.”
Ayrıca yeni annelerin de kötü beslenme ve savaşın psikolojik etkileri nedeniyle bebeklerini emziremediği, özel mamaların ise abluka nedeniyle temin edilemediği bildirildi. Bu durum, birçok bebek için “ölüm cezası” anlamına geliyor.
AÇLIKTAN ÖLEN ÇOCUKLAR VE ÇADIRLARDA SÜREN HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
Ekim 2023’ten bu yana en az 66 çocuk yetersiz beslenmeye bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Bu sayıya, dolaylı etkilerle yaşamını yitiren çocuklar dahil değil. BM verilerine göre, sadece 2025 yılının başından 15 Haziran’a kadar 18 bin 741 çocuk akut yetersiz beslenme nedeniyle tedavi altına alındı.
Jinan İskafi isimli dört aylık bebek, 3 Mayıs 2025’te şiddetli yetersiz beslenme ve tedavi eksikliği nedeniyle hayatını kaybetti. Jinan’ın laktozsuz özel mamaya ihtiyacı vardı, ancak abluka nedeniyle temin edilemedi. Doktoru, bu mamanın sağlanamamasının doğrudan ölümle sonuçlandığını belirtti.
İSRAİL’İN YARDIM SİSTEMİNE ELEŞTİRİLER
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, İsrail’in uyguladığı askeri “yardım” sistemini şu sözlerle eleştirdi:
“Yüzlerce Filistinli, yardım konvoylarına ulaşmaya çalışırken ya da dağıtım noktalarının yakınında öldürüldü. Binlercesi yaralandı. İsrail güçleri, bu insanları kasten hedef alıyor. Bu, yardım değil; sistematik imha girişimidir.”
Callamard, İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nın Gazze’ye engelsiz yardım akışına izin verilmesi yönündeki bağlayıcı kararlarına açıkça meydan okuduğunu vurguladı ve ekledi:
“İsrail’in soykırımı tüm gücüyle sürüyor. Devletler artık eylemsizliklerine son vermeli ve hukuki yükümlülüklerini yerine getirmeli.”
852 YARDIM KAMYONU GAZZE DIŞINDA BEKLİYOR
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) 16 Haziran tarihli açıklamasına göre, 852 yardım kamyonu hâlâ Gazze’ye giriş izni bekliyor. Kamyonların çoğu gıda maddesi taşıyor ve Mısır’ın El Ariş kentinde mahsur kalmış durumda.
İsrail’in girişine izin verdiği yardımların büyük bölümü, ya kendi kurduğu askeri GHF sistemiyle dağıtılıyor ya da açlık içindeki siviller ve silahlı gruplar arasında çatışmalara neden oluyor. 26 Haziran 2025’te, Dünya Gıda Programı ve yerel örgütlerin ilk kez Gazze şehir merkezinde un dağıtmasına izin verilmesi, alternatif yardım sistemlerinin varlığını ve işlemesini mümkün kıldığını da gösterdi.
Uluslararası Af Örgütü, GHF’nin hem İsrail’in soykırım politikasını sürdürmesinde bir araç, hem de uluslararası toplumu yatıştırmaya dönük bir “göstermelik sistem” olduğunu belirtti.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Af Örgütü, tüm bu deliller ışığında, uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıyı artırması, Gazze’ye yönelik ablukayı derhal ve koşulsuz olarak kaldırması ve Gazze’deki soykırımın sona erdirilmesi için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
