ABD merkezli California Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada, Başkan Donald Trump’ın ikili görüşmelerde protokol sınırlarını zorlayan hareketleri ve siyasi üslubu incelendi.
Trump'ın siyasal söylemlerindeki saldırgan ifade kullanımında 2015'ten 2024'e ciddi artış gözleyen uzmanlar, söylemlerin yıllar içindeki gelişiminin inceleyerek hitabetin "agresif" söylemlere daha çok evrildiğine dikkati çekti. Trump'ın konuşmalarında argo ve hakaret içeren ifade kullanma oranı, 2016'dan 2024'e yaklaşık 3 kat arttı.
FED BAŞKANI’NA ‘APTAL’ DEDİ
Düzensiz göçmenlere atıfta bulunurken sıklıkla "hayvan, katil, insan olmayan ve akıl hastası" nitelendirmelerinin yanı sıra Trump, Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell'ı "hiçbir fikri olmayan bir aptal" şeklinde tanımlamasıyla da kendi yönetiminin önemli isimlerini hedef almaktan çekinmedi.
Trump, 2023'te muhalefete "haşerat" şeklinde seslendiği bir konuşma esnasında, "Ülkemizin sınırları içinde haşerat gibi yaşayan, yalan söyleyen, hırsızlık yapan ve seçimlerde hile karıştıran komünistlerin, Marksistlerin, faşistlerin ve radikal sol haydutların kökünü kazıyacağımıza dair size söz veriyoruz." diyerek, kutuplaştırıcı söylemiyle bir kez daha eleştirilerin odağı haline geldi.
‘SİYASİ SÖYLEM DEĞİŞİMİN SEBEBİ DEĞİL SONUCU’
Washington'ın küresel ticaret ortaklarına karşılıklı tarifeler koymasına tepki gösteren bazı ülkelerin kendisini aradığını ileri süren Trump, görüşmeler sırasında bu ülkelerin kendisine "yalakalık" yaptıklarını ima etmek adına argo ve küfürlü bir ifade kullanmasıyla da dünya basınında geniş yer buldu.
Missouri State Üniversitesinden İletişim Çalışmaları Profesörü Brian L. Ott, Trump'ın siyasi üslubuna ilişkin sosyal medya gibi dijital ortamlarda kurulan iletişimin, bireylerin iletişim biçimlerini, kültürel anlayışlarını ve farkındalık düzeylerini köklü bir şekilde dönüştürdüğüne dikkat çekti. Trump'ı, "siyasi söylemin değişiminin sebebi değil sonucu" olarak gören Ott, "Siyasi dilde kesinlikle yeni bir dönemin eşiğindeyiz" dedi.
‘İNSANLAR YÜZEYSEL VE DUYARSIZ OLDU’
Bu dönemin sosyal medya gibi dijital iletişim araçlarına bağımlılığın artmasıyla şekil aldığını söyleyen Ott, söz konusu iletişim araçlarının devamlı kullanımıyla kişilerin zihinsel, duygusal ve ahlaki yönünün zayıfladığına, insanların giderek daha "yüzeysel ve duyarsız" hale geldiğine işaret etti.
Ott, dijital medyanın insanları daha cahil, dikkati dağınık ve basit düşünen bireylere dönüştürdüğünü dile getirerek, "Trump, dijital medyanın tüm insanlığı nasıl etkilediğine dair çarpıcı bir örnek" ifadesini kullandı. Ott, ayrıca Trump'ın tarzı ve söylemleriyle "güçlü ve maskülen" bir imaj çizmeye çalıştığının altını çizdi.
