Fiyatı son zamanlarda hızla artan soğan hakkında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bir canlı yayında açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati, Tarım Bakanlığı ile birlikte soğan ve patates üretiminde fiyatları sübvanse edecek bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti. Amacın, soğan fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesini önlemek ve insanların gündeminden çıkarmak olduğunu söyledi. İşte haberin ayrıntıları...
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, bir dizi açıklama ve soru-cevap oturumu gerçekleştirdi. Oturumda, "Dana eti ve soğan fiyatları neden yükseldi?" sorusuna Bakan Nebati, "Tarım Bakanlığı ile birlikte, soğan ve patates üretiminde fiyatları düşürmek için sübvansiyon sağlayacak yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz. Soğan fiyatlarını halkın gündeminden çıkarmak için çaba sarf etmemiz gerekiyor." şeklinde cevap verdi.
İŞTE HAZİNE VE MALİYE BAKANI NEBATİ'NİN AÇIKLAMALARI
Türkiye'de döviz kurunun artması doğrudan fiyatların yükselmesine neden oluyor. Salgından yeni çıkmış bir dünya ve üzerine gelen savaş, enflasyon sorununu daha da tartışmalı hale getirdi. Enerji fiyatlarındaki hızlı yükseliş de enflasyonun Türkiye'de en çok hissedilen sorunlardan biri olmasına yol açtı. Bu durumun farkındayız ve toplumsal bir karşılığı olması gerektiğini düşünerek, büyümeden ödün vermeden enflasyonla mücadele etmeye karar verdik. Savaşın hedeflerimizi bir miktar ötelerken, fiyatların düşmesini sağladık ve enflasyonla mücadelemizi daha anlaşılır hale getirdik. Büyümeden ödün vermedik ve işletmeler üretimlerine devam etti. Yatırım ve üretim arttı ve işsizlik yaşanmadı. Bu sayede Türkiye'nin işsizlik oranı %9.7'ye kadar geriledi.
Ancak hala enflasyon oranı neden %50'lerde seyrediyor diye düşünebilirsiniz. Geçtiğimiz yıl %80'lere varan bir enflasyon yaşamıştık ve o dönem aralık ayından itibaren düşeceğini söylemiştim. Ancak döviz kurundaki hareketlilik devam etti ve emtia fiyatları düştü. Bugün açıklanan enflasyon rakamı beklenen oranda gerçekleşti. Asgari ücret artışı yapıldı ve üretim ve tüketim de devam ediyor. Ülkemiz 6 Şubat'taki depremler nedeniyle yüzyılın en büyük afetiyle karşı karşıya kalmış olsa da, beklenen oranda bir enflasyon görülmesi sevindirici bir durum. Ramazan ayının gıda fiyatlarına getireceği artışa rağmen önümüzdeki ay enflasyonun %50'nin altına düşeceğini ve daha da gerileyeceğini bekliyoruz.
GIDA ENFLASYONU HAKKINDA KONUŞTU
Gıda enflasyonu dünya genelinde genel enflasyondan daha yüksek bir seyir izliyor. Tahıl koridoru olmasına rağmen fiyatların hızlı bir şekilde yükselmesinde kuraklık artışı ve AB ile İngiltere'de getirilen sınırlamalar, İspanya, Portekiz ve Afrika'da üretilen sebzelerde azalma gibi faktörler etkili oldu. Ancak Türkiye'de domates üretimi arttı ve bakanlıklar tarafından bazı çalışmalar yapıldı. Dünya genelinde gıda enflasyonu baskısı yaşanırken, Tarım Bakanlığı ile anlaşarak belirli bir plan çerçevesinde üretim yapılması gerektiği belirtildi. Çiftçilerin fiyat dalgalanmalarından korunması ve ürün üretiminde belirli bir plana uyulması için çaba harcanmaktadır. Tüketicilerin soğanın ucuz veya pahalı olmasından öte, toplumsal bir duruş sergilenerek kamu tarafından zararların karşılanması gerektiği vurgulanmaktadır. Çiftçilerin her yıl kazanıp kaybetmesi kabul edilemez ve onları korumak önemlidir. Tarım Bakanlığı ile birlikte bu düzlemi yakalamak için çaba gösteriliyor.
DEPREM SONRASI EKONOMİYE DEĞİNDİ
Geçtiğimiz Ocak ayında, Bakan Nebati tarafından yönetilen hükümet, MB'deki hazineye devredilmesi gereken miktarı almıştı. Ayrıca, AFAD'a 30 milyar lira dağıtılmıştı ve bu açık düşürülecekti. 31 Aralık'ta, hükümet güçlü bir kasayla harekete geçti ve EYT maliyetlerini tahmin ederek hazırlıklı bir duruş sergiledi. Bakanlıklara beklentilerinin 3-5 katı ödeme yaparak enflasyona karşı kimseyi ezdirmemek için çaba sarf edildi.
Bakan Nebati, 100 milyar lira ödeneceğini açıkladı ve bu miktar AFAD'a tahsis edildi. Depremden sonra hükümet 56-57 gün boyunca sahada çalıştı ve muhalefet liderlerinin eleştirilerine maruz kaldı. Ancak, hükümet Şanlıurfa'daki sel afeti ve depremin etkisi altında çalışmalarına devam etti.
Hükümet, 104 milyar dolarlık bir servet kaybı yaşadı ve 50 binden fazla insan hayatını kaybetti veya yaralandı. Afetzedelere en insani şekilde yaklaşıldı ve bakanlar, mali bakış açısından ziyade insanî bir yaklaşım benimsendi.
Varlık kaybı, sadece bir fabrika kaybı değildir. Herkes, 14 milyondan 85 milyona kadar etkilendi. Hükümet, sadece şehirleri değil ülkeyi inşa etmek için çalışıyor ve 650 binden fazla konut inşa ediyor. Bütçe üzerindeki yükü karşılamak için servet kaybını giderecek tedbirler alındı ve enflasyonla mücadele ediliyor. Üretim ve ihracat devam ediyor. Deprem bölgesindeki kayıplar nedeniyle bir azalma yaşandı, ancak Mart ayında toparlandık. Ülke, üretim ve yatırım faaliyetlerine devam edecek. Güçlü bir kasa ile başlamak, hükümetin bir miktar nefes almasına yardımcı oluyor.
