2022 yılının başından bu yana uygulanan Kur Korumalı Mevduat sisteminin tartışmaları devam etmekte. Yatırımcılar tarafından yakından takip edilen Kur Korumalı Mevduat siteminde değişikliğe gidilmiş ve kur korumalı mevduat ürünü için getirilen politika faizinin en fazla 3 puan üzerinde faiz uygulamasına son verilmişti. Peki bu sistemi nasıl etkileyecek? Konuyla ilgili yeni uyarılarda bulunan ünlü ekonomist Alaattin Aktaş, "Döviz olana ödül, TL olana ceza!" diyerek vatandaşları uyardı. Bankada dövizi olanları eli ayağı titreyecek. İşte Alaattin Aktaş'ın Kur Korumalı Mevduat sitemi ile ilgili dikkat çeken uyarıları...
BANKADA DÖVİZİ OLANLAR DİKKAT!
Kur Korumalı Mevduat hesaplarını yeniden cazip hale getirmek isteyen Merkez Bankası, yeni bir adım attı. Merkez Bankası, kur korumalı mevduat ürünü için getirilen politika faizinin en fazla 3 puan üzerinde faiz uygulamasına son vermişti. Atılan adım sonrası piyasaların nasıl tepki vereceği merak konusu olurken ünlü ekonomist Alaattin Aktaş, "Tasarrufu döviz olana ödül, TL olana ceza!" başlıklı yazısında önemli uyarılarda bulundu.
ALAATTİN AKTAŞ YATIRIMCILARI UYARDI
Alaattin Aktaş "Tasarrufu döviz olana ödül, TL olana ceza!" adlı yazısında şu uyarılarda bulundu:
- DTH dönüşümlü KKM'de serbest bırakılan faiz yüzde 20'ye, 25'e, belki daha yukarı gidecek. TL ile açılan hesapların faizi ise aynı, en fazla yüzde 12.
- Amaç belli; yeter ki DTH dönüşümlü KKM çözülmesin, yeter ki DTH dönüşümlü yeni KKM hesabı açılsın!
- TL cinsi KKM'si olanlar vade bozmaktan dolayı fazla kayıp yaşamayacaklarsa mevcut hesabı kapatıp önce DTH'ye, ardından KKM'ye geçecektir.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun geçen hafta enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında dile getirdiği KKM’deki faiz tavanı ile ilgili sözleri tam anlaşılamadı ve yanlış yorumlara yol açtı. Kavcıoğlu’nun söylediğinde yanlışlık yoktu, yorumlar yanlış oldu. Bu sözleri yanlış yorumlayanlar arasında ben de bulunuyorum.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın taraf olduğu kur korumalı mevduat hesaplarında faizin bankalarca serbestçe belirleneceğini söyledi. Merkez Bankası’nın taraf olduğu hesaplar, döviz tevdiat hesaplarının bozdurulması yoluyla açılan hesaplardı. Yani DTH dönüşümlü hesaplar... Dolayısıyla faiz tavanının kaldırılması, TL cinsinden açılan KKM hesaplarını kapsamıyordu.

"AMAÇ ÇIKIŞLARI DURDURMAK GİRİŞLERİ ARTTIRMAK"
Merkez Bankası’nın DTH dönüşümlü hesaplarda faiz tavanını kaldırmasının nedeni çok açık. Her ne kadar son iki haftada yön yeniden çok keskin olmamakla birlikte yukarı dönmüşse de KKM’de önceki iki haftada 93 milyar liralı bulan azalma kaygı yarattı. Belli ki bu azalma ağırlıkla döviz dönüşümlü KKM’den kaynaklandı. Dolayısıyla hem çıkışı önlemek, hem yeni hesap açılmasını sağlayabilmek adına DTH dönüşümlü hesaplar için faiz tavanının kaldırılması kararlaştırıldı.
Bankalara sahip oldukları toplam mevduat içinde döviz cinsi olanların payına göre ek yükümlülük getirilmiş ve bu da bankaları çeşitli arayışlara itmişti. Bu sorunu aşmaya çalışan bankalar döviz hesaplarını azaltabilmek için bu hesap sahiplerine çeşitli avantajlar sunmaya başladı. Örneğin döviz hesabının bir kısmının KKM’ye dönüştürülmesi kaydıyla kalan tutara yüksek faiz vermek gibi...
Şimdi hesap sahiplerine yeni bir avantaj kapısı aralandı ama daha çok hesap yapma durumu da ortaya çıktı. DTH'nin tümünü KKM'ye dönüştürmek ve belki yüzde 25’i, 30’u bulacak düzeyde yüksek faiz almak mı, yoksa DTH’nin bir kısmı ile KKM hesabı açmak, kalanı için faiz pazarlığı yapmak mı?
AYNI HESAPLARA FARKLI FAİZ UYGULANACAK
Türkiye’de tasarruf edene dönük yaklaşım hiç değişmiyor: Birinci gerçek, tasarruf eden cezalandırılır! İkinci gerçek, TL cinsi tasarruf eden daha beter cezalandırılır!
Kur korumalı mevduat uygulamasının başlatıldığı 2021’in aralık ayından bu yana, bu hesapların açılmasında kullanılan paranın cinsine bakmadan aynı getiri sağlanıyordu.
Hesap ister doğrudan TL ile açılsın, ister DTH dönüşümü yoluyla açılsın; vade süresindeki faiz getirisi o dönemdeki kur artışının altında kalırsa, aradaki kur farkı hesap sahibine ödeniyor. Kur artışı ancak faiz kadar ya da faizden düşükse hesap sahibi yalnızca faiz alıyor.
Bu genel yaklaşımda değişiklik yok. Ama artık faizde değişiklik var. Şimdiye kadar kur korumalı mevduat hesaplarına TL ile mi, döviz ile mi açıldığına bakılmaksızın en fazla “politika faizi+3 puan” faiz uygulanıyordu. İşte şimdi bu tavan kısmen kaldırıldı.
Bankaya TL götürüp KKM hesabı açtıranlar yine politika faizine bağlı bu sınırlamaya tabi olacak. O faiz de şimdi politika faizi yüzde 9 olduğu için en fazla yüzde 12. Ancak DTH dönüşümlü hesaplar ve altın hesaplarından dönüşüm yoluyla açılan kur korumalı mevduat hesaplarında faiz tavanı artık yok. Biri yer, biri bakar! Şimdi artık aynı bankada, aynı tutarda, aynı vadede KKM hesabına farklı faiz uygulanacak. Niye?
“Sen TL ile hesap açtırdın, cezalısın; sen dövizini bozdurarak hesap açtırdın, ödülü hak ettin!”

TL ile açtırılan KKM’ye en fazla yüzde 12 faiz uygulanmaya devam edilirken bakalım DTH dönüşümlü hesaplarda faiz nerelere uzanacak. Merkez Bankası verilerine göre üç aya kadar vadeli mevduatın tüm bankalar ortalamasındaki faiz 20 Ocak’ta yüzde 24.57’yi buldu. Bu oran bir ölçüdür. Ayrıca ortalama yüzde 24.57 ise demek ki çok daha yüksek oran uygulayan bankalar vardır.
Şimdi bu bankalar sahip oldukları DTH dönüşümlü KKM’nin çözülmesini önlemek ve başka bankalara kaptırmamak için faizi yukarı çekecektir. Sınır yok artık; faiz yüzde 20 de olur, 25 de, hatta daha fazla da...
Bankaların tek çabası KKM’nin çözülmemesi değil elbette, yeni KKM için DTH toplamaya da gayret edeceklerdir.
TL İÇİN AÇILAN HESAPLARA NE OLACAK?
Pek diğer yandan TL ile KKM hesabı açtırmış olanlar ne yapacak?
Bu durumdakilerin önünde iki seçenek var:
- Ya yüzde 12 faize razı olup hiçbir şey yapmayacaklar.
- Ya da hesaplarının vadesini bozup önce DTH hesabı açtıracak, ardından da “DTH dönüşümlü KKM” ile yola devam edecekler.
İkinci yol tercih edildiğinde bir döviz talebi doğacak ama bu döviz KKM’ye dönüşürken bozdurulacağı için yeniden sisteme girecek. Etki nötr olacak.
TL ile açılan hesaplar DTH dönüşümlü hesaplara kayacağı için oluşacak kur farkı da Hazine tarafından değil Merkez Bankası tarafından ödenecek.
