Bitcoin’de büyük yatırımcıların etkisi artıyor. Şubat ayında 100 BTC’den fazla varlık içeren 135 yeni cüzdan oluşturuldu. Bitcoin, haftanın başında 90 bin dolara düşse de büyük alımlarla 100 bin dolara yükseldi. 97 bin 500 dolar seviyesinde 200 bin BTC alımı gerçekleşti. İşlem hacmindeki %35’lik azalma, yatırımcıları temkinli hale getiriyor.
Kripto para piyasasında yaşanan dalgalanmalar, büyük yatırımcıların hareketlerini hızlandırdı. Şubat ayında 100 BTC’den fazla varlık bulunduran 135 yeni cüzdan oluşturuldu. Haftanın başında 90 bin dolara kadar gerileyen Bitcoin, büyük alımların etkisiyle hızla toparlanarak 100 bin dolar seviyesine ulaştı.
BÜYÜK YATIRIMCILAR PİYASAYI NASIL ŞEKİLLENDİRİYOR?
Kripto para piyasasındaki belirsizlik ve küresel ticari gerilimler, büyük yatırımcıların daha etkili hamleler yapmasına neden oldu. Santiment verilerine göre, büyük cüzdanların sayısında belirgin bir artış yaşanırken, 100 BTC’nin altında varlık bulunduran cüzdanların sayısında düşüş gözlemlendi. Bu durum, piyasanın giderek büyük yatırımcıların kontrolüne geçtiğini gösteriyor.
BİTCOİN İÇİN DESTEK SEVİYELERİ NELER?
Glassnode’un analizlerine göre, 97 bin 500 dolar seviyesinde yaklaşık 200 bin BTC alımı gerçekleşti. Bu seviye, Bitcoin’in mevcut fiyatını korumasında önemli bir destek noktası oluşturuyor. Kurumdan yapılan açıklamada, “Bu güçlü birikim, BTC’yi 97 bin 500 dolar seviyesinde dengeliyor. Ancak bu seviyenin altına inilmesi, büyük miktarda gerçekleşmemiş zarara yol açabilir” ifadeleri kullanıldı.
Teknik veriler, son 24 saatte tasfiyelerde artış yaşandığını ve günlük işlem hacminin düştüğünü gösteriyor. İşlem hacmindeki %35’lik azalma, yatırımcıların piyasaya daha temkinli yaklaşmasına yol açıyor.
Öne Çıkan Gelişmeler:
- 135’ten fazla yeni büyük cüzdan oluşturuldu.
- Büyük yatırımcıların alımları, Bitcoin’in fiyat istikrarını sağlıyor.
- İşlem hacmindeki düşüş, piyasa belirsizliğini artırıyor.
Bitcoin’in mevcut fiyat seviyelerini koruyabilmesi için büyük yatırımcıların piyasadaki etkinliği kritik önem taşıyor. Piyasadaki eğilimleri yakından takip etmek, olası riskleri ve büyüme fırsatlarını öngörmek açısından hayati önem taşıyor.
