Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanı İbrahim Öz, Türkiye'nin elektrikli araç pazarında önemli bir büyüme potansiyeli taşıdığını belirtti. Özellikle yerli otomobil üreticisi TOGG'un yeni model araçlarını piyasaya sürmesiyle, 2030 yılına kadar Türkiye yollarındaki elektrikli araç sayısının 1 milyonu aşmasının beklendiğini açıkladı.
BYD’den ezber bozan hız rekoru! 3000 beygir gücündeki elektrikli canavar yollara çıktı
KÜRESEL PAZARDAKİ HIZ KESMEYEN BÜYÜME
Ekonomim'in haberine göre Öz, küresel otomotiv sektörünün elektrikli araçlara doğru hızla kaydığına dikkat çekti. 2024 yılında dünya genelinde satılan elektrikli araç sayısının 17 milyonu aşarak, toplam satışların yüzde 20'sinden fazlasını oluşturduğunu ifade etti. Bu büyümenin en büyük itici gücünün, yakıt maliyeti avantajı olduğunu belirten Öz, evde şarj edilen bir elektrikli aracın yakıt maliyetinin, geleneksel yakıtlı araçlara göre üçte bir seviyesinde olduğunu vurguladı.
Küresel liderliğini sürdüren Çin'de 2024'te 11 milyondan fazla elektrikli araç satıldı ve artık ülkedeki her 10 araçtan biri elektrikli hale geldi. Avrupa'da teşviklerin azalmasına rağmen satışlar sabit kalırken, ABD'de ise yıllık bazda yaklaşık yüzde 10'luk bir artış yaşandı.
Hyundai'den tarihi karar! Türkiye'de üretilecek elektrikli otomobil Tesla gibi olacak
Şirketlerin %93'ü filosunu büyütecek! İşte Türkiye'nin 2025 otomobil trendleri ve 3 kritik değişim
TÜRKİYE'DE ELEKTRİKLİ ARAÇ VE ŞARJ ALTYAPISI
Türkiye'deki duruma da değinen Öz, Temmuz 2025 itibarıyla yaklaşık 292 bin elektrikli aracın trafikte olduğunu belirtti. TOGG'un yeni modeli T10F'in de bu sayıyı hızla artıracağı tahmin ediliyor. Bu artışın, Türkiye'nin karbon salınımını azaltma, hava kalitesini iyileştirme ve fosil yakıt bağımlılığını düşürme hedefleri için kritik bir adım olduğu vurgulandı.
Şarj altyapısı konusunda ise Türkiye'nin 81 ilinde şarj istasyonları bulunduğu ve 25 Ağustos 2025 itibarıyla toplam 33 bin 807 şarj noktasının hizmet verdiği açıklandı.
Son olarak Öz, Türkiye'de şarj hizmetinin yalnızca araca aktarılan enerji bedeli üzerinden ücretlendirildiğini, bu tek fiyatlandırma modelinin şeffaflığı artırarak elektrikli araç piyasasının gelişimine katkı sağladığını sözlerine ekledi.

