Yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle B sınıfı ehliyete sahip olan sürücülere sevindiren haber geldi. Bu değişiklik, özellikle büyük şehirlerdeki trafik yoğunluğunu azaltma hedefiyle hayata geçirildi. İşte detaylar...
Ehliyet sistemi, her biri farklı araç tiplerine yönelik olan çeşitli sınıflardan oluşuyor. Sürücü adaylarının hangi sınıfa başvuracağı, kullanmayı planladıkları araca göre belirleniyor. En yaygın ehliyet sınıfları ve kapsadıkları araçlar şu şekilde sıralanıyor:
A Sınıfı: Motosikletler (A1 ve A2 alt sınıflarına göre motor hacmi farklılığı bulunur)
B Sınıfı: Otomobil, hafif ticari araçlar ve yeni düzenlemeyle birlikte 125 cc'ye kadar motosikletler
C Sınıfı: Kamyon ve çekiciler
D Sınıfı: Otobüs ve minibüs gibi yolcu taşıma araçları
F Sınıfı: Traktör
G Sınıfı: İş makineleri
M Sınıfı: Motorlu bisiklet ve düşük motor hacimli araçlar
Bunlara ek olarak, bazı sınıflara römorklu araç kullanımı yetkisi kazandıran 'E' uzantılı ehliyetler de bulunuyor. Örneğin BE, CE ve DE sınıfları, ilgili araç türlerine römork eklenmesini kapsıyor.
DOĞRU EHLİYET SINIFINI SEÇMENİN ÖNEMİ
Gercekgundem'de yer alan habere göre, her sürücü adayı, kullanmayı hedeflediği araca uygun ehliyet sınıfını tercih etmekle yükümlü. Örneğin, daha önce yalnızca otomobil ve hafif ticari araç kullanma yetkisi tanıyan B sınıfı ehliyet, artık 125 cc'ye kadar motosikletleri de kapsamına alıyor.
Ancak bu yetki sadece belirli bir eğitimi tamamlayan sürücülere tanınacak. Benzer şekilde D sınıfı ehliyetle yalnızca otobüs kullanılabilirken, traktör ya da iş makinesi kullanımı mümkün değil.
DETAYLI EHLİYET SINIFLARI VE EK YETKİLER
Bazı sınıflar daha özel araç türlerini kapsar. Bu sınıflar ve sahip oldukları yetkiler şöyle:
B1: Dört tekerlekli motosikletler (örneğin ATV)
BE: B sınıfına ek olarak römorklu araçlar ve 2024 itibarıyla 125 cc motosikletler
C1: 3,5 ton ile 7,5 ton arası kamyonlar
C1E: 7,5 tona kadar kamyonlara römork ekleme yetkisi
CE: Kamyon ve tırlara römork veya yarı römork takma hakkı
D1: 16 kişilik minibüsler
D1E: Römorklu minibüsler
D: Büyük otobüsler ve servis araçları
YAŞ SINIRLARI BELİRLEYİCİ FAKTÖRLERDEN BİRİ
Türkiye'de her ehliyet sınıfı için minimum yaş şartı bulunuyor. Bu yaş sınırları, sürücü adaylarının fiziksel ve zihinsel yeterliliklerini gözeterek belirleniyor. Mevcut düzenlemelere göre yaş sınırları şu şekilde sıralanıyor:
A1: 16 yaş
A2, B, BE: 18 yaş
C, CE, D, DE, D1, D1E: 21 yaş
A: A2 deneyimi olanlar için 20 yaş, olmayanlar için 24 yaş
Sürücü adaylarının, başvuru yapmadan önce bu yaş şartlarını kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Yaş sınırlarının yasal mevzuata göre zaman zaman güncellenebileceği de unutulmamalı.
B SINIFI EHLİYETLE MOTOSİKLET KULLANIMI NASIL OLACAK?
Yeni düzenleme doğrultusunda, artık B sınıfı ehliyet sahipleri temel bir eğitim programını tamamlayarak 125 cc'ye kadar motosikletleri kullanabilecek. Bu eğitim, yeni bir sınav şartı olmadan verilecek ve sürücülerin güvenli motosiklet kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi hedeflenecek.
DÜZENLEMENİN ŞEHİR İÇİ TRAFİĞE ETKİSİ
Yeni karar, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde yaşanan trafik sıkışıklığının azaltılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Küçük hacimli motosikletlerin daha az yer kaplaması, trafikte akıcılığı artırabilir.
Ayrıca motosikletlerin yakıt tüketimi, otomobillere kıyasla daha düşük olduğu için bireysel kullanıcılar için ekonomik bir alternatif sunuyor. Bu yönüyle hem bireysel hem de ülke ekonomisine katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.
ÇEVRE DOSTU ULAŞIMA GEÇİŞİN ADIMLARI
Motosikletlerin karbon salımı da otomobillere göre daha düşük seviyelerde. Bu nedenle yeni düzenleme, çevre dostu ulaşım modellerinin benimsenmesini de teşvik ediyor. Özellikle genç sürücüler arasında bu değişikliğin ilgi görmesi ve şehir içi ulaşımda bir dönüşüm başlatması bekleniyor.
ULAŞIMDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
B sınıfı ehliyetle motosiklet kullanımına izin verilmesi, sadece bireysel hareketliliği artırmakla kalmayacak; aynı zamanda trafik güvenliği, yakıt tasarrufu ve çevresel etkiler açısından da olumlu sonuçlar doğurabilecek. Uzmanlar, bu değişikliğin Türkiye’de ulaşım kültüründe önemli bir dönüşümün habercisi olduğunu belirtiyor.