Otomobil sektöründe dokunmatik ekranların hâkimiyeti sürerken, Hyundai radikal bir kararla fiziksel tuşlardan vazgeçmeyeceğini açıkladı. Güney Koreli otomotiv devi, 2026’dan itibaren piyasaya süreceği yeni nesil modellerde fiziksel tuşlara yer vermeye devam edeceğini duyurdu.
SÜRÜŞ GÜVENLİĞİNE ÖNCELİK VERİLİYOR
Hyundai’nin Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Simon Loasby, sürüş güvenliğini artırma amacıyla bu kararı aldıklarını belirtti. Loasby, dev dokunmatik ekranların sürücünün dikkatini dağıttığını vurgulayarak, kas hafızasına hitap eden fiziksel düğmelerin sürüş sırasında daha güvenli bir kullanım sunduğunu ifade etti.
“Sürücünün gözünün mümkün olduğunca yolda kalmasını sağlamak en önemli önceliğimiz” — Simon Loasby

DOKUNMATİK EKRANLAR KALKMIYOR AMA DENGE GELİYOR
Hyundai, tamamen dokunmatik ekranlardan vazgeçmiyor. Aksine, fiziksel ve dijital kontrol elemanları arasında bir denge kurmayı planlıyor. Yeni tasarım vizyonuna göre; sık kullanılan işlevler için fiziksel düğmelere yer verilirken, bilgi-eğlence sistemleri ise dokunmatik ekranlarla desteklenecek.
“DEV EKRANLAR MALİYET DÜŞÜRÜYOR”
Hyundai'nin baş tasarımcısı Luc Donckerwolke, Autocar UK’ye verdiği demeçte dev ekranların aslında üretim maliyetlerini düşürmek için tercih edildiğini ima etti. Geleneksel düğmeler için kalıp ve üretim süreçlerinin maliyetli olduğunu belirten Donckerwolke, bu tercihin ekonomik bir boyutu olduğuna dikkat çekti.
“Alt menülerle kaybolmayan, işlevsel ekranlar olmalı” — Luc Donckerwolke

YENİ NESİL PLEOS MODELLERDE HİBRİT TASARIM
Her ne kadar Hyundai, fiziksel tuşları koruyacağını duyursa da geçtiğimiz haftalarda tanıtılan Pleos Connect bilgi-eğlence sistemi, büyük ekranlı kokpit tasarımıyla dikkat çekti. Tesla tarzı dev ekranların yanında, alt bölümlerde fiziksel tuş sırasına da yer verildi. Bu yeni sistemin, 2026’nın ikinci çeyreğinde yollara çıkması bekleniyor.
HYUNDAİ’NİN 2030 HEDEFİ 20 MİLYON ARAÇ!
Hyundai, yeni nesil hibrit arayüz sisteminin 2030 yılına kadar 20 milyon araca entegre edilmesini planlıyor. Bu vizyon, sürücü konforu ve güvenliğini öne çıkaran kontrollü dijitalleşmeyi temel alıyor.
