Mahfi Eğilmez, ekonomide faiz–kur dengesiyle düşük risk ortamının “Van Allen kuşakları gibi bir kalkan” işlevi gördüğünü belirtti. “Faizler enflasyonun gerisine düşerse talep artar ve talep yönlü enflasyon hızlanır” diyen Eğilmez, risklerin artmasının da belirsizliği ve maliyetleri tetiklediğini kaydetti. Bu kuşakların bozulmasının ekonomik atmosferi çökerttiğini vurguladı.
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, dünyayı güneşten gelen zararlı parçacıklara karşı koruyan Van Allen radyasyon kuşaklarını örnek göstererek, ekonomilerde de benzer koruyucu sistemler olduğunu vurguladı. Eğilmez’e göre, “faiz-kur kuşağı” ile “düşük risk kuşağı”, bir ülke ekonomisinin dengesini sağlayan temel unsurlar olarak görev yapıyor. Bu dengenin bozulması ise tıpkı Van Allen kuşaklarının zarar görmesi gibi sistemik yıkımlara yol açabiliyor.
"EKONOMİNİN KALKANI İKİ KUŞAKTIR"
Eğilmez, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Günümüz ekonomilerinde Van Allen radyasyon kuşakları gibi kalkan görevi yapan iki kuşak var: faiz - kur kuşağı ve düşük risk kuşağı. Bu iki kuşak ekonomiyi yıkıcı finansal ataklardan korur.”
Bu kuşakların dengesinin bozulması hâlinde kısa sürede ekonomik krizlerin ortaya çıkabileceğini belirten Eğilmez, özellikle faiz politikasının enflasyonla mücadelede kritik bir rol üstlendiğini kaydetti.
"FAİZ ENFLASYONUN ÜSTÜNDE OLMALI"
Eğilmez’e göre, faiz oranlarının enflasyonun üzerinde belirlenmesi, hem vatandaşların tasarrufa yönelmesini sağlıyor hem de talebi düşürerek enflasyonist baskıyı azaltıyor:
“Faizler, enflasyonun gerisine düşerse talep artar ve talep yönlü enflasyon hızlanır. Faizleri enflasyonun altında tutunca kur da yükselmeye başlar.”
Kur artışının ihracata kısa vadede katkı sağlasa da, ithal girdiler üzerinden maliyet enflasyonunu artırdığına dikkat çeken Eğilmez, bunun da yurtiçinde fiyatların hızla yükselmesine neden olduğunu belirtti.
'EĞER BİR ÜLKEDE RİSKLER ARTIYORSA BELİRSİZLİK DE ARTIYOR DEMEKTİR'
Bir diğer kritik başlık ise risk düzeyleri. Eğilmez, yalnızca ekonomik değil, siyasal ve toplumsal risklerin de ülkenin ekonomik istikrarını etkilediğini vurguladı:
“Eğer bir ülkede riskler artıyorsa belirsizlik de artıyor demektir. Bu, hem talep enflasyonunu hem maliyet enflasyonunu birlikte doğurur.”
Bu tür bir ortamda ekonomik aktörlerin davranışlarının daha da öngörülemez hâle geldiğini ifade eden Eğilmez, enflasyonun kontrolünü zorlaştıran bir sarmalın ortaya çıktığını söyledi.
"TÜRKİYE DENGEYİ KORUYABİLDİĞİNDE NEFES ALDI"
Türkiye’nin geçmişte bu iki kuşağı doğru yönettiği dönemlerde ekonomik anlamda nefes alabildiğini, ancak bu dengenin bozulduğu zamanlarda ciddi darboğazlara girdiğini belirten Eğilmez, yazısını şu çarpıcı cümleyle sonlandırdı:
“Faiz – kur kuşağıyla birlikte düşük risk kuşağının yarattığı ekonomik dengenin bozulması, aşağı yukarı Van Allen radyasyon kuşaklarının bozulmasının dünya atmosferinin yok olmasına neden olması gibi, ekonomik atmosferin bozulmasına yol açar.”