Mahfi Eğilmez'den iktidara 'KKM' eleştirisi: Kuru koruyacağımıza kendi paramızı korusaydık

Mahfi Eğilmez'den iktidara 'KKM' eleştirisi: Kuru koruyacağımıza kendi paramızı korusaydık

Fahiş kur yükselişi ve beraberinde KKM'nin de yükünün artmasını yorumlayan ekonomist Mahfi Eğilmez “Son bir buçuk yılımızı elin parasına garanti vererek yani onu korumaya çalışarak geçirdik. Oysa kendi paramızı korumaya çalışsaydık bugün bambaşka bir yerde olacaktık. Enflasyon ve Merkez Bankası politika faizi yüzde 19 iken faize ve kura karışmasaydık ne enflasyon ne de kur burada olacaktı" dedi.

28 Mayıs seçimlerinden sonra uzun süreden beri baskılanan kur serbest bırakılınca ani bir sıçrama yaptı. Kurun artması dış borcun yanında iktidarın dövizi dizginlemek için hayata geçirdiği Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) yükünü de artırdı.

Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, kurdaki artış ve KKM'ye ilişkin kendi bloğunda yazdığı yazısında şunları söyledi:

“Kur alıp başını gidince ve bizim mevduat sahipleri de onun peşine takılınca çaresiz kalan hükümet kur korumalı mevduat hesabı diye bir hesap uydurdu. Bu hesaba geçenler Türk Lirasının döviz karşısında yaşadığı kayıptan etkilenmeyecek ve bankadan alacağı faizle de kazançlı çıkacaktı.

'MODEL TAMAMEN TERSİNE DÖNDÜ'

Başlarda bu iş burada anlattığım gibi gelişti. Sonra zaman içinde hükümet çeşitli düzenlemelerle veya düzenleme dışı baskılarla kuru olduğu yerde tutmaya yöneldi. Bu durumda ilk bakışta bir şey değişmemiş gibi oluyordu. Çünkü kur kaybı olmuyor üzerine bankanın ödediği faiz alınıyordu. Ne var ki alınan faiz enflasyondan düşüktü. Bir süre sonra insanlar kurun yapay bir şekilde tutulduğunu görünce risklerin büyüdüğünü fark ederek bu işten vazgeçmeye başladılar. Bu kez çaresiz kalan hükümet bankaların vereceği faiz için koyduğu tavanı kaldırdı. O zaman da faizi düşürmek üzerine kurgulanmış olan model tamamen tersine döndü.

'BİR BUÇUK YILIMIZI ELİN PARASINI KORUMAYA ÇALIŞARAK GEÇİRDİK'

Son bir buçuk yılımızı elin parasına garanti vererek yani onu korumaya çalışarak geçirdik. Oysa kendi paramızı korumaya çalışsaydık bugün bambaşka bir yerde olacaktık. Enflasyon ve Merkez Bankası politika faizi yüzde 19 iken faize ve kura karışmasaydık ne enflasyon ne de kur burada olacaktı. Faizi düşürerek enflasyonun ve kurun yükselmesine yol açtık, ihracatçı bundan mutlu oldu ama sonra kurun daha fazla yükselmesinden korkarak bu kez bir yandan eldeki dövizleri piyasaya satarak bir yandan da çeşitli baskılar ve engellemeler yaparak kura müdahale etmeye başladık.

'AMAÇ FAİZİ YÜKSELTMEMEKTİ AMA SÖZ GEÇİREMEDİK'

Bankalara alış – satış kuru farklarını açtırdık, döviz mevduatı tuttuklarında ya da kredileri artırdıklarında ceza olarak düşük faizli devlet tahvili aldırdık. Bu zorunluluğu getirince tahvil faizleri zorlamayla düştü ve gösterge olma anlamını yitirdi. Bütün bunları elin parası bizim paramıza karşı değer kazanmasın diye yaptık. Kendi paramızla ilgili olarak doğrudan bir şey yapmadık. Amaç faizi yükseltmemekti ama faize söz geçiremedik, Merkez Bankası’nın faizini yüzde 8,5’e düşürmemize karşın, mevduat faizi yüzde 35’lere, kredi faizi de yüzde 45 – 50’lere yükseldi. İhracat arttı artmasına ama ithalat çok daha fazla arttı ve cari açık yükseldi. Özetle yeni ekonomi modeli diye sunulan önlemler zaten raydan çıkmış olan ekonominin raya geri oturtulmasını iyice zorlaştırdı.

'EKONOMİYİ BİZ POLİSİYE ÖNLEMLERLE YÖNETMEYE KALKTIK'

Ekonomi, ekonomi politikasıyla yönetilir. Biz polisiye önlemlerle yönetmeye kalktık. Oysa yapmamız gereken tek şey enflasyonla birlikte faizi yükseltip gerisini piyasaya bırakmaktan ibaretti. O zaman kendi paramızın değerini korumuş, elin parasıyla uğraşmamış olacaktık.

Başlangıçta kurun yükselmesinden mutlu olan ihracatçı bugün kurun daha fazla yükselmemesinden şikâyetçi. Türk Lirasının daha fazla değer kaybetmesini talep ediyor. Enflasyon yükselirken faizi düşürerek bozduğumuz sistemde yarattığımız inanılmaz yanlışlardan birisi de bu. İhracatçı, Türk Lirası değer kaybetsin istiyor, tüketici daha çok para istiyor, hükümet de daha yüksek büyüme istiyor. Ve enflasyon bu üçlünün arasında kaynayıp gidiyor.

'NE YAZIK Kİ BOZDUĞUMUZU BUGÜN DÜZELTMEK ZORUNDAYIZ'

Ne yazık ki bugün artık sadece faizi artırarak enflasyonu düşürecek noktada değiliz. Çok daha fazlasını yapmamız, baştan sona bozduğumuz sistemi düzeltmeye başlamamız gerekiyor. Herkes olmayanı harcamak istiyor, herkes bir mucize bekliyor, yapılması gerekenler konusunda biraz ayrıntıya girseniz kimse dinlemek istemiyor. Oysa şeytan ayrıntıda gizlidir. Bugün biz buz dağının suyun üzerindeki bölümünü görüyoruz. Şimdi zorunlu olarak faizi artırdığımızda aşağıda neler olduğu çıkacak ortaya."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN