TUNACAN ATALAY
Ünlü otomotiv uzmanı Emre Özpeynirci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Türkiye otomotiv sektöründe büyük değişimlerin kapıda olduğunu belirtti. Çinli otomotiv devi BYD, Türkiye pazarında 3 yıl içinde ilk 3 markadan biri olmayı hedefliyor. Mevcut şartlar devam ederse, birincilik bile BYD için rahat gelebilir.
BYD'NİN AVANTAJLARI
BYD'nin Türkiye pazarında bu kadar iddialı olmasının birkaç önemli nedeni var:
- Gümrük Vergisi Muafiyeti: BYD, 2026 yılında üretime başlamadan itibaren Çin'e konan gümrük vergilerinden muaf olacak. Bu, ithal ettikleri elektrikli ve hibrit modellere %50 (%10+40) gümrük vergisi ödemeyecekleri anlamına geliyor.
- ÖTV İndirimi: Meclisten geçecek kanun teklifiyle, şarj edilebilir hibrit (PHEV) modellerinin ÖTV'si %80'den %30'a inecek.
- ÖTV Avantajı: Elektrikli modeller için %50 gümrük vergisi ödemeyecek olan BYD, %10'luk ÖTV avantajından yararlanabilecek.
YERLİ ÜRETİCİLER İÇİN ZOR DÖNEM
BYD'nin bu avantajlarla Türkiye pazarında lider olabileceğini belirten Özpeynirci, yerli üreticilerin bu rekabet karşısında zorlanacağını vurguladı. Türkiye'de yaklaşık 2 yıldır ÖTV matrahları güncellenmediği için tüm içten yanmalı araçların ÖTV'si %80'den başlıyor. Bu durum, yerli üreticilerin rekabet avantajını kaybetmesine ve ithalatın payının %70'i aşmasına neden oldu.
ÇİNLİ RAKİPLER İÇİN TEHDİT
BYD'ye sağlanan bu teşviklerle, 50 yıldır Türkiye'de üretim yapan yerli üreticilerin rekabet avantajı daha da zayıflayacak. Diğer Çinli rakipleri yatırım yapmazlarsa, ek vergilerle rekabet avantajını kaybedecekler. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Çin'den ithal tüm otomobillere ek vergi gelmesini istemiş ve bu konuda başarılı olmuştu. Ancak BYD'nin yatırımı, bu durumu değiştirebilir.
