Eski özel harekat polisi ve emniyet müdürü Yesugav Aksakal, kurduğu dernek bünyesinde "hayatta kalma kampları" düzenleyecek. Kadın ve çocuklar da dahil herkesin zor şartlarda hayatta kalmayı ve kendini savunmayı bilmesi gerektiğine inanan Aksakal'ın kuracağı kamplarda hem eğitici, hem de eğlenceli programlar yer alacak.
Meslek hayatında 2002-2012 yılları arasında Mehmet Ağar'ın korumalığını yapan Aksakal, şu anda güvenlik sektöründe çalışıyor. Aksakal, Somalili korsanlara karşı gemi güvenliği sağlayan bir firmanın sahibi olmasının yanısıra Nisan ayında kurduğu Emekli Polis Özel Harekatçılar Derneği’yle emekli meslektaşlarının sorunlarına çözümler üretmeye çalışıyor. Görev sürelerinde adrenalin dolu bir hayat yaşayan özel harekatçıların, emeklilik hayatına uyum sağlamakta zorlandığına dikkat çeken Aksakal, özel harekat polislerine emekli olduktan sonra koruma ve eğitim gibi görevlerin verilebileceğini, gelişmiş ülkelerde bu tür uygulamaların yaygın oluğunu belirtiyor.
Dernek olarak amacınız nedir?
Amacımız emekli arkadaşlarımızı bir araya getirerek özel harekat ruhunu yaşatmak. Emekli olduktan sonra arkadaşlarımız hem sosyal hem psikolojik bir travma yaşıyor. Yüksek dozda adrenalin dolu bir hayattan sonra emeklilik hayatına adaptasyon sağlanamıyor. Biz mesleğimizi vatan millet akıyla yapan insanlar olduğumuz için, emekli olunca birden sistemin dışına itilmemiz manevi olarak yıpratıyor. Ayrıca ekonomik sorunlar da oluyor. Bizim kültürümüzde çocuklar okulunu bitirip evlense bile, aile çocuğuna destek olmaya devam eder. O nedenle emeklilik sürecinde de çalışması gerekiyor arkadaşlarımızın. Dernek olarak bu konuda da aktif görev yapıyoruz. Güvenlik sektöründeki iş imkanlarını organize ediyoruz.

Emekli olunca yok sayılıyorsun
Gelişmiş ülkelerde sistem nasıl peki? Sizin gibi adrenalin içeren aktif görevlerde çalışmış kişiler emekli olunca ne yapıyor?
Biz defalarca yurt dışı kurslarında bulunduk. Bu kurslarda eğitim veren hocaların hepsi emekli personelden oluşuyordu. Gelişmiş ülkeler özellikle eğitim ve güvenlik sektöründe emeklilerden faydalanıyor. Sistem o kadar gelişmiş ki, bir polis emekli olunca istemezse bir gün bile boşta kalmadan çalışmaya devam edebiliyor. Bizde ise yapı çok farklı. Emekli olduğun zaman sanki artık yoksun, bitmişsin, hiç o yaşadığın tecrübeleri yaşamamışsın gibi sayılıyor. Oysa biz hala devlet anamızın çocuklarıyız. Dernek olarak şu an görev yapan, makam sahibi arkadaşlarımızın da bunu görmesini sağlamak istiyoruz. Çünkü bir gün onlar da emekli olacak. O zaman da ya kahvede okey oynayacaklar, ya köyde patates ekecekler. Ya da istemediği bir işte çalışmak zorunda kalacaklar. Bunu anlatmaya çalışıyoruz.
Güneydoğu’ya gitmek istiyoruz
Devlet için ne gibi görevler yapabilir emekli özel harekatçılar?
Seçimlerden sonra yükselişe geçen terör olayları üzerine facebook sayfalarımızda bir refleks oluştu. Arkadaşların hemen hepsi ‘biz de bölgeye gidelim, yardımımız dokunabilir’ gibi paylaşımlar yapmaya başladı. Bunun üzerine gerekli mercilerle görüşme sağladık. Negatif bir yanıt almadık ama henüz bir ilerleme de olmadı. Ama biz devletimiz için çalışmaya hazırız. Geri hizmetlerde ve birtakım karargah görevlerinde faydalı olabiliriz. Örneğin bir ilin özel harekat şubesinde 200 kişi varsa, bunların 50’si nöbet ve valilik binası koruma gibi görevlere veriliyor. Bu durumda operasyon gücünden 50 kişilik bir kayıp oluyor. Nöbet, refakat, koruma gibi işleri biz yapabiliriz. Hava limanlarını koruyabiliriz. Türkiye’de sadece polis evlerini koruyan polis sayısı bile bin civarı. Buraları biz de koruyabiliriz. Böylece operasyonel güçte bir azalma olmamış olur. Polis okullarında üst düzey taktiksel ve operasyonel eğitimler de verebiliriz. Tecrübelerimizi oturarak değil, havuzun bir yerindeki kaçağı kapatmakta yardımcı olarak değerlendirmek isteriz. Özel sektördeki firmalar bizim kıymetimizi çok daha iyi anlıyor ama biz devletimiz de bunu görsün istiyoruz. Çünkü biz vatan millet aşkıyla yaşayan insanlarız.

Kadınlar da askere alınmalı
Özel sektörde ne tür işler yapıyorsunuz?
Özel sektörde güvenlik danışmanlığı yapıyoruz. Refakat ve yakın koruma işlerimiz de var. Benim dernek harici kendi işim de gemi güvenliği üzerine. Somali’deki korsanlara karşı gemi güvenliği sağlıyoruz. Oraya SAT emeklisi arkadaşları gönderiyoruz. Batı’da bizim gibi dernekler halkı bilinçlendirmek için de çeşitli aktiviteler düzenliyor. Bizim öncelikli amaçlarımızdan biri de bu şu anda. Bu dediğim yanlış anlaşılmasın ama, birçok yetişkin nasıl araba kullanmayı biliyorsa, silah kullanmayı da bilmesi lazım. Kadın erkek herkesin öğrenmesi gerek. Hatta bence kadınlar da kısa süreliğine askere alınmalı. Bu evine silah alsın koysun demek değil, ama öğrensin.
Neden?
Bir kriz durumunda canını, namusunu ve malını korumak için gerekli olabilir. Mesela Adapazarı depreminde özel harekat bir sürü kişiyi vurmuştu. Bunlar resmi kayıtlara geçmedi ama oldu bunlar. Bir sürü talancı, organ kaçakçısı, tecavüzcü bölgeye akın etti o dönem. Cesetlerin bileklerini kesiyorlardı altın bilezikleri almak için. Öyle bir kaos vardı. Özel harekat da yapılması gerekeni yaptı.
Arazi şartlarında hayatta kalmayı öğreteceğiz
Konuyla ilgili nasıl bir projeniz var?
Diyelim şimdi bir deprem oldu veya savaş veya başka bir felaket… Şehri terketmek zorunda kaldınız. Yalnız başınıza kaldınız. Ne yapacağınızı biliyor musunuz. Açık arazide, dağda ya da ormanda yatıp kalkmayı, nasıl hayatta kalabileceğinizi biliyor musunuz. İşte tüm bunları öğreteceğimiz bir hafta sonu eğitim kampı düzenliyoruz. Yakında ilk grupları ormanda çalıştıracağız. Silah nasıl kullanılır, nasıl yiyecek bulunur, hangi otlar yenir, nasıl su bulunur, bir avı nasıl yakalar ve nasıl kesip pişirirsiniz, hepsini öğreteceğiz. Arkadaş grupları da aileler de katılabilir. Hatta çocuklarını da getirmelerini isterim. Çocukların da bir felaket durumunda kendine bakmayı öğrenmesi gerekiyor. Eğlence amaçlı da etkinliklerimiz olacak. Mesela ormanda, dağda terörist ya da ajan takibi gibi oyunlar oynayacağız. Bunlar da yine eğitim amaçlı ama oyun konseptinde.
Teşkilat şu an travma yaşıyor
İnsanların özel harekatçılara yaklaşımı nasıl, çekiniyorlar mı sizden?
Biz projelerimizden bahsederken genelde insanlar korkuyorlar bizden. Sanki biz mafyaymışız gibi bir algı var. Oysa bizim sizden bir farkımız yok. Bizim de ailemiz, çoluğumuz çocuğumuz var. İçimizde bayan arkadaşlar da var. Onlar da her anne gibi anne, her eş gibi eş. Tek farkı zamanında saatlerce çatışmalarda bulunmuş. Biz şimdi dernek bünyesinde bir kitap hazırlıyoruz. Birçok arkadaşın 90’lardan bu yana acı tatlı anılarını içeren bir kitap. İnsanların bizim neler yaşadığımızı daha iyi anlamalarını istiyoruz.
Ankara Katliamı’yla ilgili ne düşünüyorsunuz? Nasıl bir güvenlik zafiyeti vardı sizce?
Türkiye’de paralel yapının yaşatmış olduğu bir travma yaşıyor şu an teşkilat. Bu büyük travmaya rağmen terörle yapılan mücadeleler yine de çok iyi düzeyde. Ankara’daki acı olay gibi birçok olay da engellendi. Zaten güvenlik konusunda riski sıfıra indirmek diye bir şey literatürde yoktur.
Daha önce de eylem birliktelikleri gördük
Konuyla ilgili kokteyl terör organizasyonundan bahsediliyor. Olabilir mi?
Bu olay henüz tam çözülemedi, bir şey diyemem ama daha önceden ülkemizde eylem birliktelikleri gördük. PKK, MLKP ve DHKP-C arasında. PKK’nın içinde ayrıca birçok paralı yabancı asker de var. Hem eğitmen olarak hem de savaşçı olarak…
Mehmet Ağar’ın 10 yıl koruma polisiydiniz. Hiç kötü anınız oldu mu kendisiyle?
Mehmet Ağar, müthiş derecede devlet görgüsü ve bilgisi olan, yöneticiliği mükemmel, bu ülkeye bir daha zor gelecek bir isimdir. Siyaset ne olursa olsun, her dönemde fikirlerinden ve tecrübesinden faydalanılması gereken biridir. Ayrıca çok kibardır. 10 sene boyunca kendisinden hiçbir makam kaprisi görmedim. Bir şey isterken bile rica eder. Devlet terbiyesi almış kıymetli biridir.
