"Kur'an-ı Kerim'de, miras paylaşımında erkeklerin kadınlara göre iki kat pay alması hükmü bulunuyor. Ancak günümüzdeki toplumsal ve ekonomik değişimler, bu hükümlerin yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor. Bu değişimler, miras paylaşımında kadınlara daha az pay verilmesinin adalet ilkesine uygunluğunu da sorgulatıyor."
ÖZET
İslam miras hukukunda, erkeklerin kadınlara göre iki kat pay alması hükmü, tarihsel bağlamda erkeklerin aile içindeki maddi sorumlulukları göz önünde bulundurularak şekillendirilmiştir. Ancak günümüzdeki toplumsal ve ekonomik değişimler, bu hükümlerin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu makalede, İslam miras hukukundaki kadın-erkek pay farkının tarihsel gerekçeleri incelenmekte ve modern toplumda bu farkın adalet ilkesine uygunluğu tartışılmaktadır.
1. GİRİŞ
İslam miras hukuku, Kur'an-ı Kerim'de detaylı bir şekilde düzenlenmiş ve toplumda adaletin sağlanması amacıyla belirli kurallar getirilmiştir. Bu kurallar, tarihsel bağlamda erkeklerin aile ve akraba içindeki maddi sorumluluklarını göz önünde bulundurarak şekillendirilmiştir. Ancak günümüzdeki toplumsal değişimler, bu hükümlerin yeniden değerlendirilmesini zorunlu hale getirmiştir.
2. İSLAM MİRAS HUKUKUNDA KADIN-ERKEK PAY FARKININ GEREKÇELERİ
Kur'an-ı Kerim'de, miras paylaşımında erkeklerin kadınlara göre iki kat pay alması hükmü bulunmaktadır (Nisa, 4/11). Bu hüküm, tarihsel olarak erkeklerin aile reisliği ve akraba sorumluluklarının maddi yönleri nedeniyle daha fazla yükümlülük taşıdıkları bir toplum yapısında adaletli bir düzenleme olarak kabul edilmiştir -ki öyledir-. Erkekler, evlilikte mehir ödeme, aile nafakasını sağlama ve gerektiğinde akrabalara hukuken zorunlu maddi destek sağlamak sorumluluğu altındadır.
Bu sorumlulukların bir örneği de "âkile" kurumudur. İslam hukukunda, kasıtsız öldürme (katl-i hata) veya kasta benzer öldürme (şibh-i amd) durumlarında, katilin ödeyemediği diyeti (kan bedelini) üstlenen topluluğa "âkile" denir. Bu uygulama, özellikle Arap toplumundaki kabile dayanışmasının bir yansıması olarak, İslam hukukunda sosyal sorumluluk ve dayanışma prensiplerini pekiştiren önemli bir müessesedir (Aktan, 1989). Ve bu başka birçok hukuk ve uygulamada olduğu gibi İslam Şeriatı tarafından norm haline getirilmiş ve sonrasındaki geleneksel fıkhın amir hükmü olarak uygulanmıştır ve bazı İslam ülkelerinde halen uygulanmaya da devam etmektedir.
"Âkile" (عاقلة) terimi, Arapça'da "bağlamak, engellemek, anlamak" anlamlarına gelen "akl" kökünden türemiştir ve diyet ödemeyi üstlenen kimse veya kimseler anlamına gelir (Aktan, 1989).
Kasıtsız öldürme durumlarında, failin mali gücünün yetersiz olduğu hallerde, diyeti âkile öder. Bu uygulama, İslam hukukunun çoğu mezhebinde kabul edilen bir uygulamadır. Ancak, kasten öldürme durumlarında, âkile diyeti ödemez; bu tür durumlarda sorumluluk tamamen katile aittir (Sağlam, 2011). Peki akile kimdir/kimlerdir. Mirasta ½ pay alan erkeklerin yakından uzağa hepsidir. Erkek kardeş, amca, amca oğlu… (Rüşd, 1995).
3. MODERN TOPLUMDA DEĞİŞEN ROLLER VE SORUMLULUKLAR
Günümüzde kadınlar, eğitim, iş hayatı ve sosyal alanlarda aktif roller üstlenmekte ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaktadırlar. Kadınlar, aile nafakasına katkıda bulunmakta, hatta bazı durumlarda aile reisliği görevini üstlenmektedirler. Bu değişimler, miras paylaşımında kadınlara daha az pay verilmesinin adalet ilkesine uygunluğunu sorgulatmaktadır (Aydın, 2024).
Ayrıca, modern toplumda erkeklerin aile içindeki maddi sorumlulukları da değişime uğramıştır. Erkekler, artık tek başına aile nafakasını sağlamakla yükümlü değillerdir ve kadınlarla birlikte bu sorumluluğu paylaşmaktadırlar. Bu durum, miras paylaşımında kadın-erkek pay farkının yeniden değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır (Yılmaz, 2017). Modern İslam toplumlarında kadınlara karşı; erkek kardeşin, amcanın, amaca çocukların kız kardeşlerine karşı zorlayıcı bir hukukla hiçbir maddi sorumlulukları yoktur. Böyle bir sorumluluğu ahlaki olarak bile hissetmiyorlar.
4. İSLAM HUKUKUNUN ESNEKLİĞİ VE İÇTİHAT KAPISI
İslam hukuku, zamanın ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek esnekliğe sahip bir ilim dalıdır. İçtihat mekanizması, yeni durumlar karşısında hükümlerin yeniden değerlendirilmesine olanak tanır. Bu bağlamda, modern toplumda değişen roller ve sorumluluklar göz önünde bulundurularak, miras paylaşımında kadın-erkek pay farkının adalet ilkesine uygunluğu yeniden ele alınmalıdır (Efe, 2011). Artık, “mervidi nasta içtihada mesağ vardır” çünkü “ezman tegayyür etmiş” tegayyür ettirilmeyen ahkam zulüm aracı haline gelmiştir ki bu açık zulümdür. Bu durum özellikle de tahsilli kafası çalışan Müslüman kadınları “İslam’ın kendisinin de zaman dışınalığına” ikna etmiş görünmektedir. Dinin değişkenlerini (şeriat) katılaştırmak, sabitelerinin (iman, ahlak, menasik) sorgulanmasına kadar ulaştı.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
İslam miras hukuku, tarihsel bağlamda adalet ve sorumluluk dengesi gözetilerek şekillendirilmiştir. Ancak günümüzdeki toplumsal ve ekonomik değişimler, bu hükümlerin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazandığı ve aile içindeki sorumlulukları paylaştığı bir toplum yapısında, miras paylaşımında kadın-erkek pay farkının adalet ilkesine uygunluğu sorgulanmalıdır.
İslam hukuku, içtihat mekanizması sayesinde zamanın ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek esnekliğe sahiptir. Bu bağlamda, modern toplumda değişen roller ve sorumluluklar göz önünde bulundurularak, miras paylaşımında kadın-erkek pay farkının yeniden değerlendirilmesi ve adalet ilkesine uygun düzenlemelerin yapılması önerilmektedir. Bu gün TC devleti miras hukuku “Akile” sorumluluğundan arındırılmış tarihsel İslam fıkhı hüküm ve uygulamalarından daha adildir. Vesselam
Kaynakça
Aktan, H. (1989). Âkile. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, 2, 248–249. https://islamansiklopedisi.org.tr/akileDergiPark+1DergiPark+1
Aydın, A. (2024). İslam hukukunda kadın-erkek miras pay farklılığı günümüzde geçerli midir? İlahiyat Araştırmaları Dergisi, 22, 119–128.
Efe, A. (2011). İslam miras hukukunda kadın-erkek hisselerinin farklı oluşu üzerine bir değerlendirme. İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 18, 157–168.
Sağlam, H. (2011). İslâm hukuk tarihindeki âkile bugünün sigortası mı? Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 15(1), 265–292.
İbn Rüşd. (1995). Bidâyetü’l-Müctehid ve Nihâyetü’l-Muktesid (Çev. Mehmet Erdoğan). İstanbul: Dârü’l-Kitâb.
Yılmaz, İ. (2017). İslâm hukukunda kız çocuğunun miras hakkı ve cahiliye döneminde kız çocuğunu mirastan mahrum etmenin günümüz İslâm ülkelerindeki iz düşümü. İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 29, 261–297.